09.11.2024 - 07:02 | Son Güncellenme:
Mithat Yurdakul - Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, 2024 sonu enflasyon tahminini yüzde 38’den yüzde 44’e, 2025 enflasyon tahminini yüzde 14’ten yüzde 21’e yükselttiklerini bildirdi. Enflasyonda yüzde 38 seviyesine mart ayında ulaşılacağını belirten Karahan, hedefte 3 aylık gecikme olduğunu, birkaç yıllık dezenflasyon programında bu durumun ciddi bir sapma olmadığını kaydetti.
Karahan, 2024 yılının 4. Enflasyon Raporu’na ilişkin düzenlediği toplantıda, “2024 ve 2025 yıl sonu enflasyon tahminlerimizi sırasıyla yüzde 44 ve yüzde 21 olarak yukarı yönlü güncelledik. Enflasyonun, 2026 yıl sonunda yüzde 12’ye gerileyeceğini öngörüyoruz” dedi. Enflasyon beklentilerdeki gerilemenin öngörülerden yavaş gerçekleşmesinin ve enflasyondaki ana eğilimin, beklentilerin yukarı çekilmesinde etkili olduğunu ifade eden Karahan, “Para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesiyle, yıllık enflasyonun önümüzdeki dönemde istikrarlı olarak gerileyeceğini öngörüyoruz” diye konuştu.
TL varlıklara güvenin arttığını vurgulayan Karahan, “KKM hesaplarının toplamı 2023 ağustos ayında 140 milyar doların üzerine yükselmişti. Mevcut bakiye 37 milyar dolara gerilemiş durumda. Swap hariç net rezervlerimiz, yurt içinde yaptığımız lira karşılığı döviz swapları da dahil ettiğimizde, 46 milyar dolara yükseldi” dedi. Dezenflasyon sürecinin devam ettiğini, makroekonomik göstergelerin de süreçle uyumlu ilerlediğini belirten Karahan, “Enflasyonun ana eğilimi öngördüğümüzden yavaş olsa da iyileşiyor” diye konuştu.
2025 Mart yüzde 38
Karahan, enflasyonun mayıstaki tepe noktasına kıyasla önemli miktarda düştüğüne işaret ederek, “Gıda tarafında üçüncü çeyrekteki iyileşen görünüm, ekim ayında işlenmemiş gıda fiyatları kaynaklı olarak sekteye uğradı. Bu dönemde para politikasının görece etki alanı dışında olan taze meyve ve sebze grubunda yüksek fiyat artışı gözledik. Okul servis ücretleri ulaştırma hizmetlerini, okul yurt ücretleri ise konaklama hizmetleri fiyatlarını yukarı çekti. Kira artış oranlarının, TÜFE yıllık kira enflasyonunun altında kaldığı ve gerilediği görülüyor” dedi. Enflasyonda yüzde 38 seviyesine mart ayında ulaşılacağını bildiren Karahan, hedefte 3 aylık gecikme olduğunu, birkaç yıllık dezenflasyon programında bu durumun ciddi bir sapma olmadığını kaydetti. Karahan, lokanta ve otel gibi kalemlerde 4-5 aydır daha olumlu bir görünüm olduğunu söyledi.
Faiz politikasını değerlendiren Karahan, “Enflasyonun ana eğilimindeki düşüşe bağlı olarak indirim döngüsü başladığında, sıkı duruşumuzu koruyacağımızı ifade etmek istiyorum. Revizyonun yukarı yönlü olması ya da yüksek olması herhangi şekilde para politikasında bir duruş değişikliğine işaret etmiyor” dedi.
ABD’de ‘zam’ paylaşılmadı
Asgari ücret için “şöyle olmalıdır gibi bir değerlendirme yapmamız söz konusu değil” diyen Karahan, ABD’deki yatırımcılara “asgari ücrette yüzde 25’lik bir artışın 2025 yılı enflasyon tahminiyle uygun olduğu” şeklinde bir ifadesi olmadığını kaydetti. Yüksek enflasyon ortamında ücretlerin reel olarak eridiğine dikkat çeken Karahan, devlet tarafından yönlendirilen fiyatlar konusunda bugüne kadar eşgüdüm içinde karar verildiğini, 2025’ten başlayarak daha olumlu görünüm olacağını söyledi. Karahan, yılın kalanında aylık enflasyon beklentilerinin mevsimsellikten arındırıldığında yüzde 2,3 civarında olduğunu, ekonomi yönetimi ile eşgüdümlerinin üst düzeyde olduğunu dile getirdi.
Yeni tahmine göre işte emekli zammı
Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon beklentisini yüzde 44’e yükseltmesiyle ilgili tahminin gerçekleşmesi halinde, Temmuz-Aralık 2024 dönemindeki 6 aylık enflasyon yüzde 15,45 olacak. Enflasyon beklentisine göre SSK ve Bağ-Kur emeklisinin alacağı zam yüzde 15.4 olurken, memur ve memur emeklilerinin alacağı zam ise toplu sözleşme zammıyla bu oran yüzde 11.2 oranında şekillenecek.
Kamu ve özel maaşlarında ‘hedef enflasyon’ önerisi
Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay ise asgari ücret artışı için “Geriye dönük endekslemeler sürekli kendi kendini yaratan süreç doğuruyor. İleriye dönük endeksleme hem kamuda hem özel sektörde devreye girmek zorunda. Konjonktürün bunun için uygun bir dönem olduğu kanaatindeyim. Bu dönemde başlatabilirsek asgari ücretli, düşük vasıflı çalışan ücretlerinin dağılımında darbe yemediği bir dönem olma şansı var. Eğer karar alıcılar başlatabilirse iyi olacağı kanaatindeyim” dedi.