28.08.2023 - 12:03 | Son Güncellenme:
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar canlı yayında önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Bayraktar konuşmasında şu ifadeleri kullandı: "Ucuz enerji, rekabetçi enerji deyince Türkiye’nin dışa bağımlılığı ile alakalı attığı adımları bahsetmek gerekir. Şunu söylememiz lazım. Türkiye talebi artan bir ülke, nüfusumuz artıyor ekonomisi büyüyor, enerji talebi de artan bir ülke. Son 20 yıla baktığımızda doğal gaz ve elektrik kaleminin 2.5-3 kat arttığını görüyoruz.
TALEP 2 KATINA ÇIKTI
Artan bir talep var. Elektrik tarafında 2.5 kat artan elektrik talebi var önümüzdeki süreçte artmasını beklediğimiz talep var. Artan talebi karşılayacak stratejiler geliştirmemiz gerekiyor. Türkiye 2002’den bugüne petrol ve petrol ürünleri talebi 2 katına çıkan bir ülke.
Araç sayımız 8.5 milyondan 26 milyonun üzerine çıkmış durumda. Temel önceliğimiz bu artan talebi, arz güvenliğini sağlayacak tedbirler almak var.
Dışa bağımlılık, Türkiye enerjide yüzde 70 dışa bağımlı. Petrolün yüzde 92’sini, 50 milyon ton yılda petrol ithal ediyoruz. Parasal karşılığı 2022 yılında yaklaşık 40 milyar dolar.
Kömür ithalatımız 38 milyon ton parasal karşılığı 9-10 milyar dolar. Dışa bağımlılığı azaltmak enerji politikalarından en önceliklerden bir tanesi.
Türkiye 20 yıl önce sıfırda olan rüzgar kapasitesini 11 bin megawatt’ın üzerine çıkardı. Güneşte hiç gücümüz yoktu bugün 10 bin megawatt’ın üzerinde kurulu güzümüz var.
Biz 2016 yılından sonra değişik politika geliştirmeye karar verdik. İki konuya odaklandık. Bir tanesi kendi denizlerimizde kendi sismik gemilerimizle üretim yapmaktı. Onun için ciddi bir filo geliştirdik. Dünyanın en gelişmiş filolarından birine sahip Türkiye. 4 tane derin deniz sondaj gemimiz var 2 tane sismik gemimiz var. Şu anda Sakarya gaz sahasındaki üretim faaliyetlerini bu gemilerle yapıyoruz.
Bir başka ikinci unsur da şuydu: Türkiye’de gidilmedik coğrafyalarda, karalarda gidilmedik sahalarda arama imkanlarına yoğunlaşmaktı. 2016’da ortaya koyduğumuz stratejinin sonuçlarını 2020’den itibaren görmeye başladık. 2020 yılında Cumhurbaşkanımız bütün vatandaşlarımıza büyük bir müjdeyi paylaştı. Cumhuriyet tarihinin en büyük 2020 yılında denizlerde dünyanın en büyük keşfi. Burada şu anda üretim aşamasında biz üretimi artırıyoruz. 15-18 milyar metreküplük yıllık üretime çıkacağız.
Doğal gazda şu an ihtiyacımız 55 milyar metreküp. Bu yıl içerisinde petrolde müjdeli haberi paylaştık. Gabar’daki keşif. Bir dönem terörle anılan coğrafyada 100 bin varillik Cumhuriyet tarihinin en büyük keşfidir.
‘20 BİN VARİL ÜRETİME ÇIKMIŞ DURUMDAYIZ’
Orada üretim kara sahası olduğu için biraz daha hızlı ilerliyor. Bugün itibarıyla 20 bin varil üretime çıkmış durumdayız. Hedefimiz 2025 yılına kadar rakamı 100 bin varile çıkarabilmek.
ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM STRATEJİLER NELER?
Birkaç Gabar’a ihtiyaç var derken bunların olup olamayacağı ile alakalı çalışmaları yürütüyoruz. Geçen hafta Van’daydım, inşallah eylül ayında Van’da sondaj yapacağız.
Türkiye çok önemli bir coğrafyada, bizim enerji açısında önemi şu dünyadaki petrol ve doğal gaz rezervlerinin 3’te 2’si Türkiye’nin komşu ülkelerinde yer alıyor.
Kendi topraklarımızdan üretim yapmak isteriz ama bu şart değil. Buralarda da bu coğrafya bizim birçok anlamda aktif olduğumuz alanlar, buralarda da örneğin Libya’da, Irak’da farklı alanlarda Orta Asya’da mutlaka bizim daha yoğun bir şekilde enerji diplomasisini devreye almak suretiyle Türkiye Petrolleri’ni BOTAŞ’ı daha aktif kullanacağımız bir döneme gidiyoruz. Keşif ülkemizin hanesine yazılacak. Dışa bağımlılığı düşürme noktasında katkı sağlayacak.
YENİ MÜJDELER, YENİ KEŞİFLER GELECEK Mİ?
Petrol ve doğal gaz aramacılığı işi çok teknik ve içerisinde birçok zorluğun olduğu alandır. Sakarya Gaz Sahası’nda bir Tuna 1 kuyusunda keşif yaptığımızda Karadeniz derinliği 2 bin 100 metre, deniz tabanına ulaştıktan sonra yer yer bin metre, bin 500 metrelik sondaj yapıyorsunuz. Doğal gazı çıkarıp 170 km boru hattıyla karaya taşıyorsunuz. Bunu karada yapmak çok kolay değil ama derin denizde yapmanız çok kolay değil. Temel hedefimiz şu Türkiye’de aranmadık hiçbir yer kalmaması lazım.
Sismik çalışması aylar alan faaliyetlerdir. Analizi haftalarca süren çalışmalardır. Bütün değerlendirmelerin sonucunda pahalı bir yatırım olan sondaj kararına gidilir. Sondaja gidiliyorsa ciddi bir ümitle yapılır çalışmalar.
İŞTE YENİ SONDAJ YAPILACAK 3 BÖLGE
Çok önemli teknik bir çalışma yürütülmektedir. Bunların sonucunda keşfin sonrasında üretim aşamaları aynı titizlikle devam etmektedir. Önümüzdeki dönemde sondaj yapmayı planladığımız alanlardan bir tanesi Orta, Doğu Karadeniz diyebileceğimiz, Ordu, Rize açıklarında hedeflediğimiz sahalar vardır.
Yeni müjde iki şekilde gelir. Daha önce yapılmamış bir sahada sondaj yapmanız. Sondajlarda farklı derinliklerde mevcut rezervin neticesinde rezerv miktarının artması sonucunda olabilir. Şu anda en önemli kuyulardan bir tanesi Abdulhamit Han gemisinin yaptığı Akdeniz sondajıdır. Bu sondajın sonucunu görmemiz lazım. Kato Dağı sondajı devam ediyor.
Van’da Hakkari’de kazmayı planladığımız kuyular var. Hepsi müjdeye dönerse mutlu oluruz.
YIL BAŞINA KADAR SONUÇ ALABİLİR MİYİZ?
Kato’dan alma ihtimalimiz var. Diğer sondajlar Akdeniz sondajımız birkaç ay sürmesi bekleniyor.
KÖRFEZ ANLAŞMALARI HAKKINDA
Cumhurbaşkanımızın körfez ziyaretin üç ülke vardı. Özellikle S. Arabistan ve BAE bizim enerji alanında önemli anlaşmaları imza altına aldık. BAE’de enerjideki iş birliği düzeyimizi stratejik ortaklık düzeyinde ifade ettik.
Bizim öngördüğümüz 12 yıl içerisinde 2035’e kadar Türkiye’nin her yıl 5 bin megawatt kurulu gücü sisteme katması gerekiyor. BAE’den çok büyük bir ilgi vardı. Orada imza altına aldığımız projelerin toplam tutarı 29.7 milyar dolar civarında.
Önümüzdeki dönemde inşallah bunları daha somut imzalara, temel atma törenlerine, önümüzdeki yıllarda devreye alınmasına şahit oluruz. S. Arabistan’da enerji anlaşması imzaladık. Buraya gelmeden önce S. Arabistan Maden, Sanayi Bakanı ziyaret ettiler.
Kritik madenlerde, önümüzdeki süreçte, dünyada herkesin çok üzerinde hassasiyetle durduğu yeni teknolojilerde iş birliğini içeriyor. Türkiye, S. Arabistan ve üçüncü ülkelerde oralarda da iş birliğini içeren anlaşmalar setini imza altına aldık.
CEYHAN ÜZERİNDEN PETROL AKIŞININ SAĞLANMASI HAKKINDA
Türkiye gaz anlamında Avrupa arz güvenliği için önemli bir rol üstlenmiş durumda. Dünya petrol piyasaları için önemli bir rolü var.
Günde 2 milyon varil petrol akışı boğazlarımız üzerinde gerçekleşiyor. Bu dünyadaki tüketimin yüzde 2’si demek. Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı, Hazar petrolünün, Kazakistan petrolünün de Türkiye ve Ceyhan’dan dünya piyasalarına gitmesini sağlıyor. 700 bin varil akış var orada.
Bir diğer boru hattı ilk anlaşma 1973’e gidiyor. 1977’de ilk petrolün Irak-Türkiye boru hattında 500 bin varil bir petrol akışı var. Bunları topladığınızda 3-3.5 milyon varillik petrol arzından bahsediyoruz. Burada dünya petrolünün yüzde 3.5’inden bahsediyoruz.
‘HEDEFİMİZ EN KISA SÜREDE FAALİYETE ALMAK’
Türkiye çok güvenilir bir tedarik ülke olmuştu, olmaya da devam edecektir. Irak ile yaşadığımız tahkim durumu var 2014 yılından beri. Bizim Erbil’de görüşmelerimiz oldu. Son derece eş güdüm içerisinde faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Hedefimiz en kısa sürede Irak-Türkiye petrol boru hattını da faaliyete almak.
Petrol boru hattının Irak tarafı çalışmıyor. Bizim taraf Silopi’den başlayarak Ceyhan’a kadar 600 km’lik boru hattından bahsediyoruz burası 47 yıldır petrol akıtmaya devam ediyor.
Sel felaketinden sonra biz değerlendirme sürecine girdik. Bunu nihayetlendirmeyi planlıyoruz. Sıkıntılı olan yerlerdeki bakım faaliyetlerini bitirmiş durumdayız. Türkiye dünya petrol piyasasının daha dengeli devamı için üzerine düşeni yaptığı gibi bundan sonra da yapmaya devam edecek.
MACARİSTAN İLE YAPILAN ANLAŞMA HAKKINDA
Aslında Türkiye ithalatçı konumunda bir ülke ama buna rağmen gazı ihraç eden, tedarik eden bir ülkeye dönüşüyor. Sınır komşularımızla değil sınırlarımızın ötesinde bir ülke ile bunu yapar hale geliyor.
Türkiye’de 81 ilde doğal gaz var. Nüfusumuzun yüzde 82’sine doğal gaz erişimi yapılmış durumda. Aynı zamanda komşularımızın hemen hepsi ile doğal gaz bağlantıları mevcut. Orada yapılacak altyapı yatırımı ile Irak doğal gazı gelebilir. Türkiye üzerinden farklı piyasalara gidebilir.
‘TÜRKİYE’YE MUAZZAM TALEP VAR’
Türkiye’ye muazzam talep var. Avrupa, özellikle Rus gazına alternatif bulmaya çalışıyor. Biz Macaristan’dan önce Bulgaristan ile doğal gaz tedarik anlaşması imzaladık. Yılda 1.5 milyar metreküp uzun dönemde 13 yıllık doğal gaz anlaşması imzaladık.
Macaristan anlaşması da 2024-2025 yıllarını kapsıyor 275 milyon metreküp gazdan 500 milyon metreküpe kadar gaz tedarikini hedefliyor."