16.10.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ
Giderek artan gelir eşitliğine karşı düzenlenen protestolar ABD’deki Wall Street İşgali’nin ardından dün dünyaya yayılarak Avrupa ve Asya’da da düzenlendi. Londra’da yaklaşık bin, Frankfurt’ta 5 bin kişi sokaklardaydı.
İngiltere’nin başkentinde polis, göstericilerin Londra Borsası’nın bulunduğu Paternoster Meydanı’na girmelerini engelledi. Alman televizyonu ZDF’ye göre, Frakfurt’ta göstericiler Avrupa Merkez Bankası’nın bulunduğu alanda toplandı. Oyuncak tabancalardan sabun baloncukları sıkan göstericiler kamp kurmayı planlıyorlar.
Londra Borsası işgali
Londra’daki St. Paul katedralinin gölgesinde göstericiler “Boğaya hayır, ayıya hayır, sadece domuzlar” ve “Bankacılar Gerçek Yağmacılar” yazan pankartlar taşıyarak sloganlar attı.
Polis araçları, Londra Borsası’na yaklaşmayı engellemek amacıyla katedralin önüne park etti. Gösterilerin çekirdek ekibinden Spyro Van Leemen’e göre, Londra Borsası İşgali’nde de 3 bin kişi yer aldı. Polis ise bir rakam vermedi.
Berlin’de 6 bin kişi
Gösteriler Almanya’da Berlin’in de içinde bulunduğu 50 şehre sıçradı. ZDF’ye göre, Berlin’de 6 bin kişi sokakları dolduruken Cologne’da da 1.500 kişi gösteri düzenledi. Zürih’te 200 gösterici monopoly oynayarak ve bedava kahve verilen bir standdan aldıklarını kahvelerini yudumlayarak Paradeplatz’da toplandı. Güney Afrika’da yaklaşık 80 kişi Johannesburg Borsası’nda toplandı. Gösteriler, polisin itirazı ile karşılassa da devam etti. Tayvan’da bir kaç yüz kişi Taipei Dünya finan Merkezi’nin dışında sessiz oturma eylemi yaptı.
‘Kapitalizm karşıtı’
Taipei’de bulunan Fu Jen Katolik Üniversitesi’nde İngilizce eğitimi alan 22 yaşındaki Levin Jiang, Hermes saat dükkanının önündeki kalabalıkla komünist marşı Enternasyonal’i söyledi. Jiang, “Adaletsiz kapitalist topluma kızgınım. Kapitalizm karşıtıyım” dedi. Polisin dün gösteriyi yasakladığı Seul’de yerlerini değiştiren 600 gösterici belediye civarında toplandı. Göstericiler, spekülatif sermayeye göz açtırılmamasını ve eğitim ücretlerinin düşürülmesini talep ettiler.
‘Zenginlik paylaşılsın’
Hong Kong’da yaklaşık 200 kişi şehrin ana alışveriş ve iş merkezinde toplandı. “Hong Kong kapitalistler için bir cennet” diyen 29 yaşındaki sosyal bilimler öğretmeni Lee Chun Wing, “Zenginlik işçiler tarafından yaratılıyor. Bu nedenle işçilerle paylaşılmalı” dedi.
Tokyo’da yağmurun vurduğu gösterilere 120 kişi katıldı. Göstericiler nükleer enerji üretiminin sonlandırılmasını istediler. Saray Bosna’da da yüzlerce kişi ilk “işgal” protestosu için toplandı ve “neoliberal kapitalizm” ve işsizliğe karşı yürüyüş düzenledi. Avustralya’da yaklaşık 800 kişi, “İnsan ihtiyacı, şirket açgözlülüğü değil” sloganları attı.
NEW YORK’TA 14 KİŞİ GÖZALTINDA
Manhattan’ın Zuccotti Park’ında New York polisi ve göstericiler arasındaki gerilim, dün parkın temizliğinin ertelenmesi ile engellendi. New York’ta gösteriler başladığından beri bir çoğu başkalarının huzurunu kaçırdığı gerekçesiyle 700’den fazla kişi gözaltına alındı. Polis önceki gün de sokakta oturdular, çöp kutularını ters çevirdiler gibi gerekçelerle 14 kişiyi gözaltına aldı. Dün, New york’taki göstericiler yerel saatle 17:00’da Times Meydanı’nda toplanarak, “Wall Street açgözlülüğüne karşı küresel hareket günü”ne katılmayı planlıyorlardı.
Ünlüler destekliyor
Wall Street İşgalcileri’ni çok sayıda ünlü de destekliyor. Bunların arasında WikiLeaks’le belgeleriyle tanınan gazeteci Jullian Assange, milyarder iş adamı George Soros, yönetmen Michael Moore, dilbilimci Noam Chomsky, hip-hop yıldızı Kanye West ve ünlü oyuncular Susan Sarandon, Alec Baldwin ve Mark Ruffalo bulunuyor.
Bankalara 700 milyar dolar
ABD Merkez Bankası (FED), sigorta AIG’nin iflasını önlemek üzere 85 milyar dolar aktarmıştı. FED ayrıca Long-Term Capital Management’a 4 milyar 250 milyon dolar kaynak sağlamıştı. Bunların yanı sıra FED, Citigroup’a 2008 krizinde batmaması için 45 milyar dolar mali yardım yapmıştı. 2008 krizinde bankaları kurtarmak için FED’in açıkladığı rakam ise 700 milyar dolar. İngiliz hükümetinin ise 2008 krizinde bankalara verdiği destek 850 milyar sterline ulaştı.
Ayaktalar çünkü...
Wall Street işgalcileri, ABD’de aşırı zenginlerin ülkenin nüfusunun sadece yüzde 1’ini oluşturduğunu, ancak onları ‘kayırmak’ için uygulanan politikaların geri kalan herkesi ateşe attığını söylüyor. “Yüzde 1’i değil, yüzde 99’u kurtarın” diyen işgalcilerin internetteki bloglarında yayımladığı itiraz noktaları şöyle:
- Evlerimize orjinal mortgage düzenlemesinde olmayan yasadışı ipotek prosedürleri ile el koydular.
- Vergi veren vatandaştan mali yardım adı altında ek ödemeler aldılar, üst düzey yöneticilere aşırı miktarda bonuslar vermeye devam ettiler.
- İş yerinde yaşa, ırka, cinsiyete, kökene bağlı olarak yapılan eşitsizliği ve ayrımcılığı olağan hale getirdiler.
- Çalışanların daha iyi maaşlar ve güvenli iş ortamı için müzakere etme hakkını ellerinden aldılar.
- Öğrencileri, eğitim için binlerce dolar borca mahkum ettiler.
- Medya üzerindeki kontrollerini kullanarak halkı bilgisiz ve korkusuz tuttular.
- Alternatif enerji kaynaklarını engelleyerek bizi petrole bağımlı kıldılar.
- Gizliliğimizi bir mal gibi sattılar.
- Politikacıların iş dünyasını denetlemesi gerekirken, patronlar politikacılara milyonlarca dolarlık bağışlar yaptı.
- Kitle imha silahlarının üretimine devam ediliyor.
- Yurtiçinde ve dışında sömürgeciliği hakim kıldılar.
- Yurtdışında masum insanlara işkence yapıldı.
İlk önce Yunanistan ayağa kalktı
- Ekonomik krize yönelik isyanlar ilk olarak Yunanistan’da başladı. 5 Mayıs 2010’da borç krizini çözmek amacıyla getirilen 110 milyar euro’luk kurtarma paketi için kamu harcamalarını kesme ve vergileri artırma politikasına karşı grevler ve gösteriler başladı. Yunanistan’da hâlâ protestolar sürüyor.
- İspanya’da 15 Mayıs’ta işsizlik, ekonomik kriz ve sisteme karşı protestolar başladı. Başkent Madrid’in Sol Meydanı’nda protestocular bir hafta boyunca kamp kurdu.
- İsrail de tüm yaz hayat pahalılığı nedeniyle protestolara şahit oldu.
- New York’ta eylül ayında az sayıda kişi ile başladı, kısa sürede binlere ulaştı.
En şiddetli gösteriler İtalya’da yaşandı
İtalya’nın başkenti Roma’da ekonomik kriz ve hükümetin önlem paketine karşı düzenlenen gösteriye şiddet karıştı. Öğleden sonra yerel saatle 14.00’te başlayan gösteriye onbinlerce kişi katıldı. Kentin merkezindeki birçok ana cadde ve meydanın trafiğe kapatılmasına neden olan gösteri sakin başladı. Ancak ilerleyen saatlerde siyah kıyafetler giyen “siyah blok” adıyla bilinen bir grup gösterici Savunma Bakanlığı binasına girmeye çalıştı ancak, başaramayınca bakanlık binasına tahrip gücü düşük ev yapımı bombayla saldırdı. Grup bakanlık binası civarındaki araçları ateşe verdi, banka ve mağazaların camlarını kırdı ve basın mensuplarına saldırdı. Bakanlık binasına yakın bir binada yangın çıkması üzerine binada yaşayanlar tahliye edildi.
Göstericilerin şiddet kullanması üzerine polis gözyaşartıcı bomba ve tazyikli suyla karşılık verdi. Bazı göstericiler de şiddete başvuran gruba saldırdı. Çatışmaların ardından birçok gösterici panikle kaçmaya başladı. Yakılan araçlar yüzünden Roma sokaklarından siyah dumanlar yükseldi.
ÖVGÜ PINAR ROMA
İsyanın temeli 2008 krizinde
DIŞ HABERLER SERVİSİ
Bir zamanlar kolay yoldan zengin olmanın simgesi olarak görülen ABD’nin New York kentindeki finans merkezi Wall Street’e öfkesini yönelten ‘işgal’ hareketinin temeli ekonomistlere göre 2008 mortgage krizinde yatıyor.
WSJ gazetesinde gösterilerin nedenini şöyle açıkladı: ABD’de 30 yıldır yüzde 65 olan ev sahibi olma oranı 2007’de yüzde 69’a çıktı. Ancak, bu aynı zamanda ABD’deki en büyük balonu yarattı. 2008’e gelindiğinde ABD’deki mortgage’ların yarısına denk gelen 27 milyar dolarlık kredi, aslında bunu ödeyemeyecek olan kişilere verilmişti. Kredi sicili kötü olmasına rağmen mortgage ile ev alma imkanı verilen bu kişiler, sadece faiz ödemelerini ya da alt limitini ödeme ile yükümlü tutulmuşlardı.
Balon büyüdü
1997’den 2007’ye kadar süren bu balon, aynı zamanda yeniden yapılandırılan kredilere dayanan dev bir morgage temelli özel menkul kıymetler piyasası yarattı. Balon büyüdükçe fiyatlar da arttı. Mortgage ödemelerini karşılayamayan kişiler, artık evlerinin değeri ilk aldıklarından daha fazla ettiği için daha borcunu ödemedikleri evlerini yeniden satışa çıkarıyordu.
Balon 2007’de patladığında, mortgage kredileri geri ödenememeye başlandı, bu da tüm ABD’de konut fiyatlarını hızla aşağıya doğru sürükledi. Konut fiyatları inişe geçince birden bire subprime mortgage (yüksek risk ve yüksek faizli kredi) denilen bu kredi piyasası çöktü, kredi faizlerini ödeyemeyen düşük gelirli ailerinin iflas etmelerine ve konutlarına el konmasına neden oldu.
Halk yerine bankalar...
Bu durum, büyük finans kurumlarının ödeme kabiliyeti ve likiditesi hakkında soru işaretleri ortaya çıkardı ve yatırımcı endişesi başlattı.
Lehman Brothers’ın düşmesine izin verilince yatırımcılar panikledi. Mortgage destekli menkul kıymetler bulunduran kurumlardan fonlarını çekmeye başladı.
Devletin müdahelesi bile krizi aşmakta yeterli olmadı. ABD’de işsizlik rekor seviyeye çıktı. Şimdi piyasalar yine sıkıntı yaşarken sistemin bu kez de halk yerine bankaları kurtarma yolunu seçeceği yönündeki endişeler insanların sokağa dökülmesine neden oldu.