03.03.2018 - 12:11 | Son Güncellenme:
AA
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Muhiddin Gülal,, TMSF bünyesinde aktif büyüklüğü 1,5 milyar dolardan 100 bin TL'ye kadar 981 firma bulunduğunu ifade etti. Toplamda 19,5 milyar TL öz kaynağa sahip firmaların 2017 rakamları itibarıyla cirolarında yüzde 30-35 seviyesinde bir artış gözlendiğini dile getiren Gülal, şunları kaydetti:
"Şirketlerin karlılıklarında yüzde 20'ye yakın bir artış söz konusu, öz kaynakları da yüzde 6 seviyesinde büyüdü. Bu şirketlerin büyük bir kısmı her manada büyüdü. Boydak Holding yüzde 30 büyüdü. Aydınlı Grup'u 550 mağaza sayısında aldık, şu anda 580 mağazamız var. Faruk Güllüoğlu'nu 51 şube ile devraldık şu an 71 şubemiz var. Devamında 2018'de de bunu 80'e çıkarmayı arzuluyoruz. Hatta Gaziantep'de Naksan Holding'in firmalarından Naksan Plastik biz geldiğimizde yüzde 30 kapasiteyle çalışıyordu, şu an yüzde 80 kapasiteyle çalışıyor. Biz geldiğimizde fabrikasında 350 kişi vardı şu an bin 300 kişi çalışıyor. Royal Halı firmasını da çalışır hale getirdik ve orada ekstradan 2 bin 500 kişiye istihdam sağlamış olduk."
Gülal, 981 firmanın 320 tanesinin faal olmadığını ve bunlarla ilgili tasfiye çalışmalarının başladığını aktararak, "Bu firmaları tasfiye edeceğiz. Bu manada bizi zorlayan Naksan Holding var. Naksan Holding borca batık vaziyette, çok ciddi bir mali yükümlülüğü var. Ayrıca, bizi inşaat firmalarımız da zorluyor. Orada da parasını verip dairesini bekleyen mağdurlar var. İnşallah önümüzdeki süreçte onlarla alakalı da çalışmalarımız var o mağduriyetleri de gidermek istiyoruz." diye konuştu.
FETÖ ŞİRKETLERİNDE ÇOK SATIŞ YAPMADIK
Gülal, şirketlerin satılmasıyla ilgili temel kriterlerinin firmanın ekonomik devamlılığının tehlike arz edip etmemesi olduğunu kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğer firmanın ekonomik devamlılığında bir tehlike söz konusu ise firmanın satışı gündeme gelebiliyor ama böyle çok firmamız yok. Firmalarımız genel itibarıyla kuvvetli ve genelde varlık satışı yapmak suretiyle firmalarımızın işletme sermayelerini kuvvetlendiriyoruz. Böylece döngüyü sağladığımız çok firma var. Planladığımız bir şirket satışı söz konusu değil. Temel politikamız ekonomik devamlılığı tehlike arz eden firmaların satışı gündeme gelebiliyor. Ama temel politikamız mahkemeler sonuçlanıncaya kadar bu firmaları himaye etmeyi sürdürmek.
FETÖ şirketlerinde çok satış yapmadık. Bir şirket satışı yaptık. Balıkesir'de bir firmayı 225 milyon TL'ye sattık. Diğerlerinde ise varlık satışı oldu. Varlık satışları firmanın nakit ihtiyacının giderilmesi için teminen yapılan satışlar. O yüzden ne hissedarlara ne de başka bir yere ya da hazineye aktarılan tutar söz konusu değil. Her tür satışımızdan önce mutlaka SPK onaylı bir değerleme şirketine varlığın değerini tespit ettiriyoruz ve TMSF’nin satışları genellikle ihale yöntemiyle oluyor. Bunları da mutlaka ihale yöntemiyle satarız diye düşünüyorum."
Gülal, Bank Asya'daki mevduat sahiplerine sigorta kapsamında ödenen 974 milyon TL'nin bir kısmın Bank Asya tarafından TMSF'ye ödendiğini ve Bank Asya'dan kalan 610 milyon TL'lik tutarın da önümüzdeki günlerde ödeneceğini belirterek, Bank Asya'daki taşınmazların ise iflas hükümleri çerçevesinde aktif-pasif dengesi gözetilerek masa idaresi tarafından tasfiye edileceğini söyledi. –
GENELLİKLE ENERJİ ŞİRKETLERİNİ SORANLAR VAR
TMSF Başkanı Gülal, gayrimenkul şirketlerinden Dumankaya ve Fi Yapı'nın satışının da masada olduğunu belirterek, "Uluslararası firmayla görüşme halindeyiz. Onlar bitmemiş inşaatları tamamlayarak mağduriyetleri giderecek. Satışı da henüz taslak halinde." şeklinde konuştu.
Gülal, "Henüz FETÖ şirketleri satış halinde olmadığı için gelip isteyen olmadı ama genellikle enerji şirketlerini soranlar var. Bu süreçte şirketleri hemen satalım kaygımız yok. Dolayısıyla orada muhafazakar davranıyoruz. Koza İpek'in satış dedikodusu var ama bunlar sadece dedikodu." bilgisini verdi.
İhtiyacı olan şirketlere kendi bünyelerinde kaynak aktardıklarına dikkati çeken Gülal, "Naksan Plastik Fabrikası'nı teminen 150 milyon lira kaynak aktardık. Orada biz 2 bin 300 kişilik istihdam sağladık. Avrupa'nın en iyi plastik fabrikalarından birisi. Önemli bir milli servet. Dolayısıyla katma değer üretmesine teminen oraya kaynak aktarıp çalıştırdık." ifadelerini kullandı.
Adabank'ın satışına ilişkin son durumu paylaşan Gülal, "Adabank'ın 11 kez satılması denendi. Şu anda İslam Kalkınma Bankası'nın iştiraki üzerinden görüşmelerimiz devam ediyor. Henüz daha imza atmadık ama onlar ciddi bir alıcı. Muhammen bedel de karşı tarafla konuşuldu." diye konuştu.
TMSF'nin bugüne kadar 26 bankanın hakim ortaklarından 23 milyar dolarlık tahsilat yaptığını belirten Gülal, "Tahsilat çalışmalarında son aşamadayız. Yeni TMSF başkanı sıfatıyla hareket imkanım çok fazla yok. Geçmiş 15 sene içerisinde yapılabilecek her şey yapılmış vaziyette. Biz biraz daha zorlayarak 5 yıllık süreç içerisinde 1 ya da 1,5 milyar dolar tahsilat yapabiliriz diye düşünüyoruz." yorumunu yaptı.
DEVRALDIĞIMIZ ŞİRKETLERE EMANET GÖZÜYLE BAKMIYORUZ
Gülal, şu değerlendirmelerde bulundu: "Kamuoyunda TMSF, şirket yöneten, bankalara operasyon çeken bir kurum algısı var. TMSF, Avrupa'nın en kuvvetli mevduat sigortacılık kurumlarından bir tanesi. Bizim yaklaşık 33 milyar TL'lik rezervimiz var. Bu rezerv sadece garanti kapsamındaki 100 bin TL'lik kısmın ödenmesini teminen bankalardan belli periyotlarla topladığımız sigorta primlerinin neticesinde oluşan tutar. Bu Avrupa'nın hiçbir ülkesinde yok. Bu rezervle ilgili zaman zaman da eleştiriliyoruz. Ülkemiz 2001'de kötü bir dönemden geçti. Dolayısıyla toplayabildiğimiz kadar toplayacağız, bununla alakalı bir hedefimiz yok. Rezervimizin sigortalı mevduatımızı karşılama oranı yüzde 7,6 seviyesinde. Avrupa'da buna en yakın oran yüzde 3 seviyesinde. Bank Asya'nın garanti kapsamındaki tutarları bu rezervden ödendi. 15 yıllık süreçte gerek ekonomik gerek siyasi istikrarla çok banka krizi yaşamadık." TMSF'nin 2018'deki gündemine ilişkin de bilgiler veren Gülal, "Birçok grupla ibralaşma noktasındayız. Yeni TMSF başkanı olarak bu dosyaları kapatarak ilerlemek istiyorum. Devraldığımız şirketlere emanet ya da FETÖ şirketi gözüyle bakmıyoruz. Her biri milli servet. O yüzden bunları mümkün olduğu kadar büyütmeye gayret ediyoruz. 2018'de bu firmaların sorunlarının çözümüyle uğraşacağız." diyerek sözlerini tamamladı.