11.03.2019 - 01:30 | Son Güncellenme:
Levent Köprülü / Otokolik
ABD’de ortaya çıkan emisyon skandalı sonrasında Avrupa ülkelerinde dizel motorlu araçlara yönelik birbiri ardına alınan yasaklama kararları, dizellerin krallığını sona erdirirken, satışların ciddi şekilde düşmesine neden olmuştu. Nitekim pek çok üretici, bunun üzerine yeni modellerinde dizel motor seçeneğine yer vermeme kararı almış ve bunu da aynen uygulamaya başlamıştı. Ancak yapılan araştırmalar, Avrupa’da ortalama emisyon seviyesinin yeniden artışa geçtiği ve 2014 yılı seviyesine kadar yükseldiğini ortaya koydu.
Dünyanın önde gelen otomotiv sektörü veritabanı ve bilgi sağlayıcısı Jato Dynamics’in, 23 Avrupa ülkesinde yaptırdığı araştırmaya göre, 2018’de bu ülkelerin “neredeyse tamamında” ortalama karbondioksit salımı yaklaşık kilometrede 2.4 gram artış gösterdi. Böylelikle karbondioksit salımının kilometre başına 120.5 grama yükseldiği belirtilirken, bu miktarın, 2014 yılı seviyelerine geri dönüş anlamına geldiği vurgulanıyor.
Geçtiğimiz yıl yeni hükümet kısıtlamalarının da etkisiyle Avrupa pazarında dizel motorlu araçlara karşı genel bir nefatif algı oluştuğu ve bunun sonucunda da dizel motorlu araç satışlarında yüzde 18’lik düşüş gerçekleştiği kaydedilirken, yeniden belirlenen test yöntemleri nedeniyle pek çok dizel modelin henüz onaydan çıkmadığına da dikkat çekildi.
Geri gidiş var
Söz konusu gerilemenin ardından benzinli araçlara yönelimin, ortalama karbondioksit salımında artışı beraberinde getirdiğine değinilen araştırmada, bunun gerek Avrupa hükümetleri gerekse de birçok otomotiv üreticisi açısından “kabus” anlamına geldiği kaydedildi. Yine Avrupalı hükümetlerin elektrikli araçlara yeterli destek vermediğini ve bu araçların altyapı eksikliklerini tam olarak gideremediğini söyleyen uzmanlar, “Dizel araçların emisyon değerleri, halen benzinlilere göre düşük. Dizel satışlarının düşmesi, bu araçların, ortalama emisyon değerlerinin azaltılmasında oynadığı olumlu rolün de ortadan kalkmasına neden oldu. Alternatif yakıtlı araçların satışlarında istenilen hızda bir yükseliş olmaması halinde, otomotiv endüstrisinin daha radikal önlemler alması gerekecek” yorumunu yaptı. Karbondioksit salımı düşük olan dizel motorların, buna karşılık sağlığa zararlı azot oksit salımlarının fazla olduğu biliniyor.
Son teknoloji dizeller ise, bu etkiyi bir hayli düşürmeyi başarmış durumda. Bu nedenle Avrupa’da Euro5 normuna sahip olanlar dahil, daha eski teknoloji dizel motorlara ardı ardına şehir merkezlerine giriş yasağı getiriliyor. Uzmanlar, karbondioksit emisyonundaki yükselişin, geçen yıl SUV satışlarındaki patlamadan da kaynaklanmış olabileceğine dikkati çekiyor.
Gerçeğini dört gözle bekleyeceğiz
İngiliz üretici Aston Martin, arazi aracı kavramını farklılaştıran Lagonda All-Terrain Concept aracını tanıttı. Adından da anlaşılacağı üzere konsept olan ve hayli aykırı bir tasarımla şekillenen aracın, 2022’den itibaren seri üretime girebileceği kaydediliyor. Seri üretim halinin nasıl olacağını bekleyip göreceğiz, ancak markanın ikinci markası olarak pazarda yerini alacak Lagonda’nın arazi aracı konsepti bu haliyle çok radikal görünüyor. Bir Smart ForTwo’dan daha büyük kapılara sahip araçta, özellikle arka koltuktakiler için sunulan kumanda düğmesinde mücevher markası Swarovski’nin kristalleri kullanılmış. Ciddi şekilde lüks bir oturma odasını andıran araç, büyük oranda otonom yani kendi kendisine gidebilen ve elektrikli bir araç olacakmış.
Elektrikli ama değişik olsun
Son dönemde yeni elektrikli modeller konusunda adeta patlama yaşanırken, bu araçlara olan ilgiyi artırmak amacıyla değişik çözümler ortaya konulmaya başlandı. Cenevre Otomobil Fuarı, bu anlamda da öncü denilebilecek yeniliklere sahne oldu.
Örneğin Fiat’ın konsepti, bundan böyle elektrikli araçlarda iç ve dış mekan unsurlarından pilin kapasitesine kadar bir çok şeyin sürücü tarafından seçilebileceğini ortaya koydu. Fiat’ın 120. yılına özel olarak tasarlanıp geliştirilen “Concept Centoventi”, elektrikli araçlarda çığır açabilecek yeniliklere imza atıyor. Fiat, bir yandan söz konusu konseptle gelecekteki Panda modelinin ipuçlarını verirken, diğer yandan da satın alma aşamasında herhangi bir kısıtlama olmaksızın, müşterinin zevkine ve ihtiyacına göre kişiselleştirme seçenekleri sunulacağını ortaya koyuyor. Zira müşteri, aracın tüm plastik parçaları, kapıları ve tavanını istediği renklerde talep edebiliyor. Bununla birlikte iç mekanda hangi göstergelerin kullanılacağından, kokpitte hangi unsurların bulunması gerektiğine, koltuklara kadar her şeyi kendi seçebiliyor. Hatta isterse bazı donanımları sonradan alıp, araca kendisi ekleyebilecek.
Fiat, ayrıca pilin kapasitesini de seçmeli yapmış. Araç standart olarak 100 km menzilli bataryalarla donatılıyor. Daha uzun menzil için araç zeminine monte edilen ve her biri ilave 100 km menzil sağlayan üç adet daha batarya kiralanabiliyor veya satın alınabiliyor. Sürgülü kızak sistemi batarya kitlerinin kolay montajına imkân tanıyor. Ayrıca koltuğun altına da, kullanıcının söküp evde şarj edilebileceği bir batarya daha monte edilebiliyor. Böylece menzil 500 km’ye çıkabiliyor.
Putin’in kıymetlisi de fuarda
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin için özel olarak limuzin geliştirip üreten Aurus şirketi de, Cenevre Fuarı’nın konukları arasındaydı. Sadece limuzin değil, daha küçük boyutlu makam aracı da üreten Aurus, Rolls-Royce’u andıran “Senat Limousine L700” ile Batı Avrupalı zengin pop starhları ve yöneticileri hedefliyor. Fuarda hayli ilgi çeken
Aurus, bakalım aynı başarıyı sipariş toplamada da gösterebilecek mi...
Türkiye’nin dinamik ikinci el otomobil pazarına yeni bir oyuncu daha giriş yaptı. VAVA Cars, otomobil sahiplerinin araçlarını hızlı, güvenli ve zahmetsiz şekilde satmalarını sağlamayı hedefliyor. Nisan ayı itibariyle Petrol Ofisi işbirliğiyle hizmet vermeye başlayacaklarını belirten VAVA Cars Genel Müdürü Uğur Sakarya, “VAVA Cars ile herkesin güvenle otomobilini satabileceği bir hizmet konsepti yaratarak, Türkiye’de ikinci el otomobillerin alım satımını kökünden değiştirmeyi hedefliyoruz” dedi.
Mitsubishi modellerini tazeliyor
Mitsubishi, Cenevre’de kendi geliştirdiği elektrikli motor teknolojisine sahip yeni Engelberg Tourer konseptini sergilerken, makyajladığı L200 pick-up ve yenilenen ASX modellerini de gösterdi. Yenilenen ve ön tasarımında radikal değişimler geçiren L200, böylelikle daha sert çizgilere sahip oldu. Eylül ayından itibaren Türkiye’de satışına başlanacak makyajlı L200, sportif havasıyla da dikkat çekiyor.
İpi onlardan biri göğüsleyecek
Otomotiv Gazetecileri Derneği (OGD) tarafından bu yıl 4. kez düzenlenen “Türkiye’de Yılın Otomobili” yarışmasının finalistleri belli oldu. İki aşamalı olarak düzenlenen yarışmanın ilk etabında, otomotiv konusunda uzman gazetecilerden oluşan OGD üyeleri, yaptıkları oylamayla 7 finalist otomobili belirledi. Aday olan 21 yeni model arasından “Dacia Duster”, “Ford Focus”, “Honda CR-V”, “Mercedes A Serisi”, “Toyota Corolla Sedan”, “Volkswagen T-Roc” ve “Volvo XC40” finale kalmayı başardı.
Yarışmanın ikinci etabında, finale kalan 7 otomobil için 9 Nisan tarihinde İntercity İstanbul Park’ta bir test sürüşü organizasyonu düzenlenecek ve ardından ikinci oylamaya geçilecek. 7 finalist otomobili son bir kez daha test etme
şansı bulacak OGD üyeleri, sahip oldukları 250 puanı adaylar arasında paylaştıracak.
En yüksek puanı alan finalist, “Türkiye’de Yılın Otomobili” seçilecek. Birinci olan otomobil, 16 Nisan 2019’da düzenlenecek gala gecesiyle kamuoyuna açıklanacak.