13.11.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:
EKONOMİ SERVİSİ
Akkol, MESS’in kuruluşundan bu yana Türkiye sanayisine katkısı, sosyal projeleri ve dijitalleşmeyle yenilenen vizyonuna ilişkin düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, MESS’in, toplu iş sözleşmelerinde görüş alınan bir kurumdan çok daha fazlası olması için gayret ettiklerini söyledi.
MESS’in 60’ıncı yılını geride bırakıyor olmasının sendikacılık tarihi için önemine işaret eden Akkol, “60 yıl önce zamanının Türkiye’sinin ötesinde bir vizyonla kurulan MESS, bugün 227 üyeyle ekonomiye her yıl 70 milyar dolardan fazla katkı sağıyor. MESS üyesi şirketler ve 187 bin çalışma arkadaşımız, ülkemizin sanayi gücünü sürekli ileri taşıyor” dedi.
Teknoloji merkezi
Akkol, teknolojiyle dönüşen dünyada değişimin kaçınılmaz olduğunu vurgulayarak, “Teknoloji bize ne getirecek diye beklemek yerine Türkiye’yi Endüstri 4.0 ve dijital dönüşümde söz sahibi yapacak, dünya standartlarında bir teknoloji merkezi açmaya hazırlanıyoruz. 60’ıncı yılımızda yeni nesil sendikacılık vizyonumuzun ilk icraatı olan teknoloji merkezimizi, yani MEXT’i ilk kez duyurmanın heyecanını yaşıyoruz” diye konuştu.
MEXT’i yerli kaynaklarla 2020’nin üçüncü çeyreğinde hizmete açacaklarını bildiren Akkol, teknoloji merkezinin 8 bin metrekare alan üzerine kurulacağını aktardı.
Yol haritası hazır
Akkol, “MEXT kapsamında kuracağımız ‘dijital fabrikada’ hem parçalı üretimi göreceğiz hem de galvanizli çelik üretiminin dijital ikizini yaratacağız. Avrupa’nın en büyük uygulamalı bilimler araştırma ve geliştirme organizasyonu olan Fraunhofer Enstitüsü, üyelerimizin dijital dönüşümü için bir yol haritası çizecek. Dijital potansiyel değerlendirmesi kapsamında her üyemiz için 2 yıllık periyotlarla takip edilip güncellenecek” dedi.