21.12.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Aylin Rana Aydin - Deri sektörü, çevreye duyarlı üretim konusundaki iradesini bir manifesto ile ortaya koydu. 2015 yılından bu yana sürdürülebilir deri üretimiyle ilgili çalışmalarına devam eden deri sektörü, arıtma sistemlerinden geri dönüşüme kadar birçok aşamada çevreye saygılı üretim yapmayı amaçlıyor. Karbon nötr hedefine katkıda bulunmak için deri sektöründe faaliyet gösteren firmaların mevcut karbon ayak izinin tespit edilmesi, belirli seviyelere düşürülmesi için strateji belirlenmesi ve bunların uygulanmasının takip edilmesi gerektiği vurgulanıyor. Türkiye Deri Sanayicileri Derneği (TDSD) Yönetim Kurulu Başkanı Burak Uyguner, sektör olarak sürdürülebilirlik alanındaki çalışmaları sürdürdüklerini söyledi. Bu yıl COP26 öncesi, sektörden 30 uluslararası kuruluş ile gerçekleştirilen toplantı sonrası ‘Deri Manifestosu’ yayımladıklarını hatırlatan Uyguner, “Avrupa’nın önde gelen ve deri endüstrisine yön veren kurumlarının altına imza attığı bu manifestoda; petrokimya ürünlerin iklim üzerindeki etkisini doğrudan azaltma yolunda doğal materyal kullanımının önemini vurguladık. Et endüstrisinin bir yan ürünü olarak tamamen doğal yollarla ortaya çıkan derilerin kullanımının muadillerine kıyasla çevreye sağladığı avantajlardan bahsettik” diye konuştu. 2015 yılında başlayan ve devam eden sürdürülebilir deri üretimiyle ilgili çalışmaların AB Yeşil Mutabakatı ve Paris İklim Anlaşması’yla farklı bir boyutta ilerlemeye devam ettiğini aktaran Uyguner, “Tabakhanelerimizin her biri birer geri dönüşüm merkezi görevini üstleniyor. Çevreye saygılı bir şekilde et endüstrisinin bir yan ürünü olan deriyi işleyip halihazırda elimizde olan bu hammaddeyi ekonomimize kazandırıyoruz” dedi.
Atık su takibi
Tabakhane firmalarının üretimlerini OSB’lerde kontrollü bir şekilde sürdürdüğünü kaydeden Uyguner, “Sektörümüzün OSB’lerde kümelenmiş olması, atık suyunun doğaya doğru bir şekilde salımının kontrol ve takip edilmesini kolaylaştırıyor. Arıtmalarını da her yıl dünya standartlarına yükseltmek için çalışmalarını sürdürüyorlar. Ayrıca Türkiye’de faaliyet gösteren yaklaşık 60 firmamız uluslararası, çok önemli bir kalite belgesi olan Leather Working Group sertifikası aldı. Bu sertifika tabakhanelerin denetlenmiş olduğunu ve çevreye saygılı üretim yaptığına dair birçok detayı gösteriyor” diye konuştu. “Sürdürülebilir gelecek fosil yakıtlardan elden edilmiş petrokimya ürünlerinden geçmiyor” diyen Uyguner, “Oluşturulan yanlış algılar fosil yakıt bazlı sentetik ürünleri çevre dostu ve doğaya duyarlı gibi sunmaktadır. Aslında çevre için asıl risk barındıran fosil kaynaklardan elde edilen materyallerin kullanımı ve doğal yollardan çözünememeleri” ifadelerini kullandı.
KOBİ’lere destek
Avrupa Yeşil Mutabakatı ile Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı olan AB’deki uygulamaların ihracatı önemli oranda etkileyeceğini dile getiren Uyguner, şöyle konuştu: “Türkiye’nin konumu dolayısıyla AB’ye ihracatta lojistikten kaynaklanacak karbon salımı Çin ve diğer Asya ülkeleri ile karşılaştırıldığında çok düşük düzeyde olacaktır. Çoğunluğunu KOBİ ölçeğindeki firmaların oluşturduğu sektörümüzde ‘Sınırda Karbon Düzenlemesi’ nedeniyle oluşabilecek yeni maliyetler, firmaların rekabet avantajını doğrudan etkileyecek. Bu nedenle sektörel dönüşümün başlatılması büyük önem taşıyor.”