04.11.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:
Sigorta sisteminin, kişilerin felaketler karşısında maddi olarak yaşadığı olumsuz etkileri telafi etmek için var olduğunu söyleyen Generali Sigorta Genel Müdürü Mine Ayhan, Van depreminde hasar gören sigortalıların hasarlarının en kısa sürede tazmin edileceğini belirtti. Ayhan, sigorta şirketlerinin gerek güçlü sermaye yapıları gerekse yeterli düzeyde reasürans korumasına sahip olmaları nedeniyle bu büyüklükte felaketlerin kötü sonuçlarını kolaylıkla telafi edebilecek durumda olduklarına da dikkat çekti.
“Sigorta sektörünün en büyük sıkıntısı, gelişmiş bir ekonomide ciddi bir zarar doğurmayan felaketlerin bile ülkemizde gerek alt yapı yetersizliği gerekse yapı stoğunun kalitesizliğiyle beklenilenin çok daha üzerinde can ve mal kaybının ortaya çıkmasıdır” diyen Ayhan, bu denli ağır felaketlerin yaşandığı ülkemizde sigorta bilincinin hâlâ yeterli düzeyde olmadığını da vurguladı.
Van depremi gibi felaketler sonrasında genellikle sigortalılık oranında bir artış yaşandığına işaret eden Ayhan, “Özellikle DASK gibi zorunlu konut sigortasında sigortalılık oranı henüz yüzde 27 düzeyinde. Vatandaşlarımızın çok düşük primler ödeyerek malvarlıklarını koruma altına almalarını sağlamak üzere tüm tedbirlerin bir an önce alınması gerekiyor. Maalesef kimse bir zorlama olmadan zorunlu da olsa poliçe almak istemiyor. Bu zorlamayı sağlayacak bir mekanizmanın ivedi olarak oluşturulmasında fayda var” diye konuştu.
Sigortacılar hazır
Türkiye’de birçok sigorta şirketinin hâlâ 10 yıl öncesinin risk haritaları ve hasar tahmin raporlarıyla fiyatlama yaptığını belirten Ayhan, karşılaştığımız risklerin değişmesine paralel olarak bu hesaplamaların da 10 yıl içerisinde çok değiştiğini kaydetti.
Bu tür felaketlerin sigorta şirketleri tarafından öngörülebilir olduğunu belirten Ayhan, sigorta şirketlerinin kârlılıklarında önemli miktarda bir olumsuzluk yaşanmayacağını söyleyerek, “Felaketlerin bu kadar sık yaşanmasıyla sigorta sektörünün 2011 kârlılığının da etkilenmesi kaçınılmaz. Buna karşılık şirketlerin kârlılıklarında olağanüstü bir dalgalanma olmaması için gerekli tüm korumalar satın alınmış ve rezervler ayrılmıştır. Ancak hala oto dışı sigortalarda özellikle işyeri ve konut sigortalarının sayıca azlığı sebebiyle sel ve deprem gibi felaketlerin ardından en büyük sıkıntıyı sigorta şirketlerinden ziyade sigortasız vatandaşlarımız yaşamaktadır” diye konuştu.
AON’dan kâr kaybına çözüm
AON Sigorta ve Reasürans Brokerliği Genel Müdür Yardımcısı Tevfik Erdengi, sigorta yaptırırken kar kaybı ve iş durması risklerinin doğru hesaplanmasının önemine dikkat çekti.
Sigorta satın alanları zorlayan konulardan birinin de hasar sonucu uğrayacağı kaybı baştan sigorta şirketine gerçeğe yakın olarak beyan edebilmek olduğunu belirten Tevfik Erdengi, “Yıllar içinde Aon’un inceleme fırsatını bulduğu pek çok kurumda gördük ki ‘Kâr Kaybı sigortası’ için yapılan sigorta bedelleri genellikle yanlış hesaplanmış” dedi.
Erdengi, bir kurumun satış ya da üretiminin, meydana gelen hasarın türüne ve şiddetine göre ne kadar süreyle aksayacağını ya da duracağını hesap etmenin de, bu süreye karşılık gelen kaybı teminat altına almanın da uzmanlık işi olduğunu ve AON’un bu konuda çok değerli bir danışmanlık sunduğunu belirtti.
Hasardan büyük olabilir
Erdengi, kâr kaybının bir şirket için yaratabileceği sorunları bir örnekle şöyle açıkladı: “Bir hasar sonrası, örneğin yanan bir fabrikanın bedelini tam olarak sigortacınızdan tahsil ettiniz diyelim. Yeni fabrikanızı yaptırırken geçen sürede uğrayacağınız gelir kaybınızı ve devam edecek masraflarınızı da doğru bedelle teminat altına almak hayati öneme sahip. Bazen kaybedilen gelir fabrikadaki maddi hasarın üzerinde bir rakam dahi olabilir. Sigortalıları bu konularda dikkatli olmaya ve uzmanlardan fikir almaya çağırıyoruz.”
Selzede çiftçilerin yaralarını Tarsim sarıyor
2010 yılından itibaren sel-su baskını teminatını da kapsama alan Tarsim, Antalya’da yaşanan sel felaketinden zarar gören sigortalı çiftçilerin yaralarını sarmak için çalışmaları başlattı. Türkiye’de yaşanan sel olaylarıyla ilgili bir açıklama yapan Tarsim Genel Müdürü Bülent Bora, Türkiye genelinde 8 Ekim’den itibaren açık alanlarda 1.806, seralarda ise 99 adet hasar ihbarı aldıklarını belirtti.
Bora, Antalya ilinden yapılan ihbarlarınsa 511’inin açık alanlarda, 96’sının seralarda meydana geldiğini kaydetti.
Tarsim olarak zaman kaybetmeden gerekli hasar tespit çalışmalarına başladıklarını bildiren Bora, “Son günlerde yaşanan sel ve su baskınları sebebiyle sigortalı çiftçilere yaklaşık 5 milyon lira ödeme yapılacak. Böylelikle sistemin başlangıcından bu yana yaklaşık 520 milyon liralık tazminat ödenmiş olacak” diye konuştu. Bora, İlgili Tarsim Bölge Koordinatörlükleri’nin yanı sıra diğer Tarsim yetkililerinin sel felaketinden zarar gören bölgelerde çalışmalar yaptığını ifade etti.
HDI çalışanları ve acentelerinden Van’a yardım
HDI Sigorta, Van’daki felaketle ilgili olarak yardım kampanyası düzenledi. Şirket çalışanları ve acenteleri Kızılay’a toplu para yardımının yanı sıra yaşamsal ihtiyaç desteği de sağlamak üzere güçlerini birleştirdi. Düzenlenen kampanyada Van’daki acil ihtiyaç listesine göre toplanacak yardım malzemeleri, HDI çalışanları tarafından Van’a bizzat götürülecek.
Şirket tarafından konuyla ilgili yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Her geçen gün aldığımız güncel bilgiler acımızı daha da derinleştiriyor. Van’daki durum medyaya yansıyan görüntülerden daha vahim. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet, yaralılarımıza şifa diliyoruz. Deprem gerçeğinin kimi ne zaman yıkacağı belli değil. Ancak ulusça birbirimize destek olarak hayatta kalabiliriz.”
Allianz’dan Van’a sürdürülebilir yardım
Allianz yönetimi, Vanlıların ihtiyaçlarını yerinde inceleyebilmek ve projeyi hayata geçirmek için bölgeye gidecek. Allianz Türkiye CEO’su Alexander Ankel ve beraberindeki ekip, sigortalılarını ve acentelerini ziyaret ettikten sonra Van’daki kamu kurumlarından yetkililerle bir araya gelerek, değerlendirmelerde bulunacak.
Proje kapsamında Van’daki bir okula sahip çıkmayı planlayan Allianz, okulun ihtiyaçları doğrultusunda hasar onarımını, hatta gerekirse yeniden yapımını üstlenecek. Ayrıca okul malzemelerini temin edecek, gelecek dönemlerde de tüm ihtiyaçlarını karşılayacak. Konuyla ilgili konuşan Alexander Ankel, “Günlerdir Türkiye’nin dört bir yanından Van’a ulaşan yardımları izliyoruz. Sosyal açıdan sorumlu bir kurum olarak, biz de bölgeye farklı yardımlarda bulunduk, bulunmaya da devam edeceğiz. Bu dönemde ayrıca Allianz farkını yansıtacak sürdürülebilir bir uygulamaya imza atmak istedik ve Van’daki çocukların eğitiminin aksamaması amacıyla bir okulu sahiplenmek için çalışmalara hızla başladık. Tıpkı bir çocuğu evlat edinir gibi, biz de tespit edilecek olan bu okula kol kanat gereceğiz ve uzun vadede desteğimizi ve yardımlarımızı sürdüreceğiz. Allianz Türkiye olarak, eğitim odaklı bir sosyal sorumluluk projesine imza atıyor olmaktan heyecanlı ve mutluyuz” dedi.