27.05.2020 - 08:54 | Son Güncellenme:
AA
Uluslararası Enerji Ajansının (IEA) Dünya Enerji Yatırımları 2020 raporuna göre, Kovid-19 salgını karşısında şirketler, zayıflayan bilançoları ve belirsizlik ortamı içerisinde yatırımlarını keserken, karantina süreçleri ve tedarik zincirindeki aksamalar projelerin sarkmasına sebep oluyor.
Bu kapsamda, salgın nedeniyle azalan enerji talebi, düşen fiyatlar, gelirlerin azalması ve küresel ekonomideki belirsizlik, enerji yatırımlarının rotasını tamamen değiştirecek.
Küresel enerji yatırımları bu yıl geçen yıla göre 400 milyar dolar azalarak 1,5 trilyon dolar seviyesine düşecek. Yatırımlar geçen yıla göre yüzde 20 azalırken, bu düşüş küresel enerji yatırımlarında tarihin en büyük düşüşü olacak.
Petrol ve doğal gaz sektöründeki yatırımlar, bu yıl geçen yıla göre yüzde 32 azalırken, kaya petrolü sektöründeki gerileme yüzde 50'yi bulacak. Kömür yatırımlarında yüzde 15 düşüş beklenirken, elektrik yatırımları da yüzde 10 azalacak. Diğer yandan, yenilenebilir enerji yatırımları fosil kaynak yatırımlarına göre daha çabuk kendini toparlayacak.
Ayrıca, Kovid-19 salgını sebebiyle hükümetler ve enerji sektörünün gelirlerinde de bu yıl 2019'a göre 1 trilyon doların üzerinde düşüş görülecek. Düşen fiyatlar ve özellikle elektrik ve gazda ödenmeyen borçlar, gelirlerin azalmasında rol oynayacak.
İstihdam ve enerji arzında kayıp
IEA Başkanı Fatih Birol, rapora ilişkin yaptığı değerlendirmede, küresel enerji yatırımlarındaki tarihi düşüşün birçok açıdan rahatsızlık verici olduğunu belirterek, "Bu düşüş, istihdam, ekonomik fırsatlar ve yakın gelecekte ihtiyacımız olacak enerji arzında kayıp anlamına geliyor. Ayrıca, temiz enerji teknolojileri yatırımlarındaki azalma da dünyanın daha dirençli ve sürdürülebilir enerji sistemlerine geçişi için büyük bir ihtiyaç olan enerji dönüşümünü de tehlikeye atıyor." ifadelerini kullandı.
Elektrik şebekelerinin özellikle acil bir sağlık krizi karşısında hayati rol oynadığını kaydeden Birol, "Elektrik, aynı zamanda karantina süreçlerinde de ekonomik ve sosyal aktivitenin devamı için kritik hale geldi. Bu şebekelerin daha dayanıklı ve akıllı hale gelmesi gerekiyor ki enerji sistemi gelecek şoklara cevap verebilsin ve yenilenebilir enerji kaynaklarıyla da uyumlu çalışabilsin. Bu kapsamda, bugünün yatırım trendlerinin geleceğin elektrik güvenliği için uyarı sinyalleri olduğunu görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.