12.09.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
EKONOMİ SERVİSİ
Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 5.1 büyüdü. Ekonomistler büyümede güçlü seyrin yılın kalanında da sürmesini bekliyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), yılın ikinci çeyreğine (nisan - haziran) ilişkin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) verilerini açıkladı.
GSYH tahmini, zincirlenmiş hacim endeksi olarak, bu yılın ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 5.1 arttı. Artış ekonomistlerin yüzde 5.3 olan beklentisinin hafif altında kaldı.
Yatırımlar büyümeye 2.9 puan katkı yaparken bunu 1.9 puan ile hanehalkı tüketimi ve 1.7 puan ile net ihracat izledi.
Teşvikler olumlu
Geçen yıl 3. çeyrekte yaşanan daralma sonrası ekonomideki yavaşlamanın önüne geçmek için bu yıl inşaat, beyaz eşya ve mobilyaya yönelik vergi indirimlerinin yanı sıra istihdama ve üretime yönelik bir çok teşvik verildi. Reuters, yetkililerin Kredi Garanti Fonu’nun 2017’de büyümeye tek başına 1 - 1.5 puan destek sağlayacağını öngördüğünü yazdı.
Gayrisafi yurtiçi hasılayı oluşturan faaliyetler incelendiğinde, 2017 2. çeyrekte önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim değeri olarak tarım sektörü yüzde 4.7, sanayi sektörü yüzde 6.3, inşaat sektörü yüzde 6.8 arttı. Ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmetlerinin toplamından oluşan hizmetler sektörünün katma değeri ise yüzde 5.7 arttı.
Verilere göre nihai tüketim harcamaları, ikinci çeyrekte yüzde 3.2 artarken devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 4.3 azaldı, gayrisafi sabit sermaye oluşumu ise yüzde 9.5 artış gösterdi.
Kapsayıcı büyüme öncelik
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek veri sonrası yaptığı yazılı açıklamada iç ve dış talebin büyümeye pozitif katkı sağlamasıyla dengeli büyümenin ikinci çeyrekte de devam ettiğini belirterek şöyle konuştu:
“Yurtiçi talep büyümeye 3.2 yüzde puan katkı sağlarken; net dış talep 1.8 yüzde puan katkı sağladı. 2017 yılı üçüncü
çeyreğine ilişkin öncü göstergeler de güçlü ekonomik büyümenin ivme kazanarak devam ettiğini göstermekte... Sağlanan güçlü
büyüme olumlu ancak tek başına yeterli değildir. Bu büyümenin kapsayıcı olması temel önceliğimizdir.”
Şimşek, Türkiye’nin son 15 yılda ortalama yüzde 5.7 büyüme performansı sergilediğini belirterek önümüzdeki dönemde bu
performansı daha da artırmak için kapsamlı reform kararlılıkla hayata geçireceklerini belirti.
‘Çin’i dahi geçebiliriz’
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “3. çeyrekte yüzde 7’nin üzerinde bir büyümeyi görerek Çin’i dahi geride bırakma ihtimalimiz olduğunu düşünüyorum” dedi.
Zeybekci, “Bizi mutlu eden büyümedeki artış kadar büyümenin kompozisyonu. İhracata dayalı büyüyoruz. Yılın 2’nci çeyreğinde büyümenin 1.68 puanı net ihracat kaleminden geldi. Böylece yılın ilk yarısında görülen yüzde 5.1’lik büyümenin 1.98’inin net ihracattan geldiğini görüyoruz” dedi. Zeybekci, şunları da kaydetti:
“Yıllık yüzde 4.4 olarak belirlenen OVP hedefine rahatlıkla ulaşacağımızı hatta yüzde 5.5’lik seviyeyi dahi yıl sonunda aşacağımızı tahmin ediyorum. Nisandan sonra Türkiye’de siyasi istikrarın perçinlenmesiyle hükümet olarak tüm dikkatimizi, enerjimizi üretime, yatırıma ve ihracata yönelttik. 3’üncü çeyrekte yüzde 7’nin üzerinde bir büyümeyi görerek Çin’i dahi geride bırakma ihtimalimiz olduğunu düşünüyorum.”
Sanayi ve ihracat motor oldu
İş dünyası temsilcileri, Türkiye ekonomisinin bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 5.1 ile beklentilere yakın büyümesini memnuniyetle karşıladı.
- İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, ülke ekonomisinin yüzde 5’in üzerinde büyümesinin toplumsal moral açısından fevkalade kıymetli olduğunu belirterek, “Bu büyüme performansımız, geçen yıldan bu yana yaşanan birçok menfi gelişmeye rağmen ekonomimizin ve üretim çarklarımızın durmadığını, durdurulamadığını bize gösteriyor” diye konuştu.
Bahçıvan, ülke ekonomisinin yılı yüzde 5 büyümenin üzerinde tamamlayacağına inandığını ifade ederek, şunları kaydetti:
“Sanayi sektörümüzün, 6.7 büyüyerek büyümeye birinci çeyrekteki 1.4 puanlık katkısının ardından ikinci çeyrekte de aynı performansı koruyarak 6.3 büyümesi ve ikinci çeyrek büyümesine 1.3 puan katkı sunması çok önemlidir. Her dönem olduğu gibi, ikinci çeyrek büyüme rakamları bizlere bir kez daha şu gerçeği söylemektedir; o da büyümenin motorunun sanayi olduğu gerçeğidir.”
- Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi de, “İhracatın ikinci çeyrekte de pozitif katkı sağlamasıyla 2017’yi ‘İhracatta Atılım Yılı’ ilan etmekle çok doğru bir karar vermiş olduğumuzu bir kez daha gördük. TİM verilerine göre 10 aydır artan ihracatımız büyümenin ana motoru oldu” dedi.
‘Teşvik ve destek yaradı’
Maliye Bakanı Naci Ağbal, bu yılın ikinci çeyreğinde bayram nedeniyle oluşan iş günü kaybına rağmen ekonominin ilk çeyrekte elde edilen yüksek büyüme oranını devam ettirdiğini belirtti.
Hükümet olarak uygulamaya koydukları teşvikler ve desteklerin ne kadar yerinde olduğunun, yılın ilk yarısında elde edilen yüksek büyüme oranında kendisini gösterdiğini vurgulayan Ağbal, şöyle devam etti:
“İç talep, kredi genişlemesi ve vergi indirimlerinin yanı sıra ekonomide beklentilerin iyileşmesi ve öngörülebilirliğin artması ekonomik büyümenin sürükleyicisi olmuştur. Yatırımlar da referandum sonrası pekişen siyasi ve ekonomik istikrara ek olarak yatırım ortamını iyileştirmek, yatırımları teşvik etmeye yönelik attığımız adımlarla yüzde 9.5 artış kaydetmiştir.”
2018’de de devam...
- Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, AA’ya ikinci çeyrekteki büyümenin Türkiye’nin etrafındaki ateş çemberine ve olumsuzluklara rağmen iyi bir gösterge olduğunu söyledi. Bu büyümenin üçüncü çeyrekte de devam edeceğini aktaran Zorlu, “2018 ve 2019’da da devam etmesi lazım. Türkiye’nin yüksek büyümeye ihtiyacı var” dedi.
- Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar uzun bayram tatilinin sanayi çıktılarında cüzi bir düşüş sağlama ihtimali dolayısıyla üçüncü çeyrekte büyümenin ikinci çeyrek seviyelerinde seyredeceğini belirterek dördüncü çeyrekte ise biraz daha iyileşme olacağını kaydetti.
- Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın ise “Orta Vadeli Plan’da hedef 4.4’tü ama yüzde 5’i aşacaktır. Bu, OECD ülkeleri içinde en yüksek büyüme rakamlarından biri oluyor. Önemli olan bunun sürekliliği” dedi.
Dolar/TL 9 ayın en düşüğüne indi
Dolar/TL, yurt içinde 2’nci çeyrek büyüme verisinin yüzde 5.1 ile beklentilere yakın açıklanmasının ardından 9 aydan bu yana ilk defa 3.40’ın altına geriledi.
Veri öncesi 3.40’ın üzerinde işlem gören dolar/TL, verinin ardından düşüşe geçerek 8 Aralık 2016’dan bu yana ilk defa 3.3953’ü gördü.
Analistler, AA’ya, büyüme rakamı kadar büyümenin kompozisyonunun TL’deki güçlenmeyi desteklediğini belirterek, teknik açıdan dolar/TL’de 3.3860 seviyesinin destek olarak öne çıktığını, 3,4050’nin ise direnç konumuna geldiğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Bülent Gedikli ise, Twitter üzerinden şu yorumu yaptı:
“Bizde kurların daha aşağı gitmesi riskli, çünkü ihracatı zora sokar; şirketlerin kârlılığı düşer. Bu da istihdam sorununu
doğurur. Merkez Bankası elindeki araçları kullanarak kurlara müdahil olmalıdır.”
Ekonomistler yorumladı: 3. çeyrekte yüzde 7 üzeri büyüme mümkün
Ekonomistler, bu yılın ikinci çeyreğinde Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın (GSYH) yüzde 5.1 ile beklentilere yakın büyümesinin ardından üçüncü çeyrekte hem lehte baz etkisi, hem de turizm ve tarımdaki kademeli toparlanmanın desteğiyle daha güçlü bir büyümenin görülebileceğini belirtiyor.
- BGC Partners Başekonomisti Özgür Altuğ, geçen yıl 3. çeyrekteki darbe girişiminin ardından 2016’nın son çeyreğinde ekonominin toparlandığını, bu yıl 1. ve 2. çeyreklerinde ise toparlanmanın daha da hızlandığını söyleyerek, şöyle devam etti:
“Hükümetin ekonomik aktiviteyi canlandırmak için attığı adımlar büyüme üzerinde etkisini gösterdi. Bizce buradaki en büyük etki de Kredi Garanti Fonu’ndan geldi. Bunun yanı sıra büyümeye turizm sektörünün de pozitif katkısını görüyoruz. Veri sonrasında 2017 büyüme tahminimizi yüzde 4.7’den yüzde 5.4’e yükseltiyoruz.”
- AA Finans analisti Haluk Bürümcekçi ise ilk iki çeyrek gerçekleşmesi sonrasında, üçüncü çeyrekte de lehteki baz etkileriyle yüzde 7 üzeri büyüme kaydedilmesinin olası göründüğünü söyledi.
- Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvcı Tokalı ise şu değerlendirmelerde bulundu:
“Büyüme verilerine sektörel bazda bakıldığında, sanayi üretimi verileriyle büyümenin altındaki sanayinin katma değer verileri arasındaki farklılık devam ediyor. Üretim verilerinden daha güçlü bir katma değer artışı korunuyor. Ancak düzeltilmiş üretim verileriyle aradaki fark 2. çeyrekte daralmış görünüyor. Hizmetler sektöründeki katma değer artışı sanayi kesimine göre daha ılımlı. İnşaat ve finans öne çıkan hizmetler arasında.”