27.11.2012 - 11:28 | Son Güncellenme:
AA-Zafer Akpınar
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Küçükkuyu beldesinin üst kısmında, Kazdağları eteklerinde bulunan Adatepe, Rum ve Osmanlı mimarisiyle yapılmış tarihi yapılarıyla biliniyor.
Pers, Atina, Roma, Selçuklu ve Osmanlı hakimiyetlerini görmüş Adatepe, yüzyılların birikimini barındıran taş işçiliğin en güzel örneklerini oluşturan evleri, Arnavut kaldırımlarından oluşan yolları, ormanlık alanları, otantik yapısıyla yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.
Özellikle 1989 yılında sit alanı olarak ilan edilmesinden sonra mevcut mimarisi korunan köy, Edremit Körfezi’nin kuzey ucunda, Ayvacık’a 35 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Bölgeye gidenler, Küçükkuyu beldesinin içinden rahatlıkla ulaşılan köye, körfezin eşsiz güzelliğini seyrederek ulaşıyor.
Selçuklu mimarisiyle yapılmış tarihi camisi, Taş Mektep’i de bulunan köy, günübirlik ziyaretlerle bile haftanın stresinden kurtulmak için önerilen cazip mekanların başında geliyor.
Deniz manzarası bulunmayan köyün, Alpler’den sonra dünyanın en fazla oksijen üreten Kazdağları’nın eteklerinde kurulu olmasından dolayı temiz havası, şehir stresinden uzaklığı, sessizliği ve otantik yapısıyla özellikle son yıllarda yüksek gelirli ailelerin gözdesi olduğu belirtiliyor.
1940’lı yıllara kadar 500 evin yanı sıra hamam, fırın, kahvehane, kunduracı, kasap, berber, zeytinyağı fabrikalarının bulunduğu ancak yaşanan göçün ardından parmakla sayılacak kadar binanın kaldığı köyün kaderinin, 1989 yılında sit alanı olarak ilan edilmesinden sonra değiştiği ifade ediliyor.
Harabesi bile 1 milyon lira
1989’dan sonra kalıntıları üzerine köyün mimarisine uygun tekrar inşa edilen, bugün yaklaşık 300 haneye ulaşan köydeki evlerin fiyatlarının, gösterilen talebin etkisiyle ciddi rakamlara ulaştığı kaydediliyor. Fiyatları adeta İstanbul Boğazı’ndaki manzaralı villalarla yarışan evleri satın almak için yüz binlerce hatta 1 milyon liranın üzerinde parayı gözden çıkarmak gerekiyor.
Köyde her bina, Anıtlar Kurulu’ndan alınan onayla restore edilip, kullanılabilir hale getirilebiliyor. Bunun için bölge mimarisine uygun proje hazırlanması ve uygulanması gerekiyor. Adatepe’de 300-400 bin liraya alınan yıkık bir evin Anıtlar Kurulu onayıyla mimariye uygun yeniden inşa edilmesi, 1 milyon 300 bin liraya ulaşabiliyor.
Küçükkuyu’da emlakçılık yapan Ercan Kaymakçı, köyün özellikle İstanbul’un zenginlerinin gözde mekanlarından olduğunu belirterek, ”Benim elimde bölgede satılık birkaç yıkık bina var. Temeli bulunan yıkık yapılar, mimariye uygun tekrar yapılabiliyor. Arsasıyla 220 metrekarelik bir yıkık binanın satış bedeli 350 bin lira. Köyde, sahip olduğu alana, manzarasına ve bulunduğu konuma göre yıkık binaların fiyatları 1 milyon liraya kadar çıkabiliyor. Yaptırılan binada kullanılan malzeme ve işçilik, maliyeti ciddi rakamlara taşıyor” dedi.
Köy sakinlerinden İbrahim Aytaç (60) ise köyün daimi sakinlerinin 15 haneden oluştuğunu ifade ederek, ”300’ün üzerinde hane var ancak sadece 15’inin sürekli kapısı açık. Diğerleri, dinlenmek, stresini atmak için genellikle yaz aylarında geliyor. Evler çok pahalı. Buradan bir yer almak için çok zengin olmanız gerekiyor. İstanbul Boğazı manzaralı villalardan daha güzel buralar. Temiz hava, sessizlik, otantik ortam, doğallık ne ararsanız var” diye konuştu