08.05.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Hanife Baş - Sosyal medyada başlatılan gençlik fotoğraflarının paylaşımı akımıyla ilgili tartışmalar sürüyor. ‘20’li yaşlar challenge’ trendiyle ilgili Milliyet’in dikkat çektiği tehlikeler ses getirdi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, ‘20’li yaşlar challenge’ akımı konusunda uyardı.
Twitter hesabından paylaşımda bulunan Sayan, ‘20’li yaşlar challenge’ ve benzeri akımların son günlerde popüler olduğuna dikkati çekerek, kişisel verileri ve yüz ifadelerini kopyalayan bu gibi akımların, görsel veri işleme alanına zemin hazırladığını bildirdi. Mümkün olduğunca dikkatli davranılması gerektiğini vurgulayan Sayan, yapay zeka teknolojilerinin çözmeye çalıştığı sorunlardan birinin de yaşlanmanın oluşturduğu yüzdeki değişikliklere karşı algoritmalara direnç kazandırmak olduğuna işaret etti.
Değişime bakıyorlar
Ömer Fatih Sayan, kişinin şimdiki haliyle eski halinin değişiminden yapay zeka algoritmalarını besleyecek istatistiki veriler oluşturulduğu uyarısında bulunarak, “Aynı zamanda farklı uygulamalar ve cihazlardan paylaştığımız parmak izi ve yüz taraması gibi verilerimiz, genetik verilerimizi barındırıyor. Bu gibi hassas verilerin hangi sunucularda, nasıl tutulduğu, yeterli güvenliğe sahip olup olmadığı tam bir kara kutu. Kişisel verilerimiz, bizi belirli veya belirlenebilir hale getiren, bizi tanımlayan ve bize ait olan bilgilerimiz. Bu nedenle kişisel verilerimizi korurken, özellikle de sosyal medyada paylaşırken daha hassas davranmalıyız” diye konuştu.
‘Çocuğunuz bile sıkıntı çekebilir’
Dünyada en iyi yüz tanıma firmaları arasında bulunan Ayonix’in kurucusu olan Dr. Sadi Vural da, sosyal medya kullanıcılarına “’20’li yaşlar challenge’ gibi akımlara kanıp kesinlikle resimlerini paylaşmasınlar. Daha önce yaşlandırma yazılımları çıkmıştı. Bu gibi kampanyalar, kişilerden resim toplayıp yapay zeka algoritmalarını güçlendirmek için tuzak. Fotoğrafını paylaşan kişilerin 20 yıl önceki haline artı eksi 10 yaş daha eklenirse kişinin 10 yaşındaki ve 40 yaşına gelmiş hali rahatlıkla ve yüksek doğrulukla tespit edilebilir. Fotoğrafını paylaşanlar elleriyle tüm özel verisini verdiğinden dolayı kişinin ailesine, çocuğuna kadar sorunlar oluşturacağını düşünüyorum. Kullanıcılar bu gibi tuzaklara düşmemek için resimlerini, özellikle de eskileri paylaşmasınlar” uyarısında bulundu.
Acaba veriniz kimin elinde?
Firmaların kendi yapay zeka algoritmalarını geliştirerek çok eski görüntülerden kişileri tespit edebildiklerini vurgulayan Vural, “Sosyal medyada bu bilgileri kullanan Facebook, Instagram gibi firmalar bu bilgilerle kendi yüz tanıma yöntemlerini geliştiriyor. Resim arşivlerini kategorize edip, FBI, Interpol, CIA gibi istihbarat teşkilatlarına ve özel pazarlama firmalarına para karşılığı sattıklarını biliyoruz” dedi.