30.04.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
ZEYNEP AKTAŞ
Referandum ve Fransa seçimleri sonrası güçlü alımlarla yükselişe geçen borsada alımların etkisi sürüyor. Gelişmekte olan ülkelere dönük risk iştahının devam etmesi bu ülkelere para akışının sürmesini sağlıyor. İlgi sadece Türkiye’de değil diğer gelişmekte olan ülke borsalarında da bahar havası estiriyor. Gelen alımlara bağlı olarak hisse senetlerinin dipten hareketlenmesi ve tabanlarda oluşan çıkış formasyonları endeksteki hareketi güçlendiriyor.
Teknik olarak önümüzdeki bir yıllık süreçte endeksin 120 binli seviyeleri görmesi olasılıklar dâhilinde bulunuyor. Orta vadeli teknik göstergelerde gözlenen olumlu seyrin kurumsal yatırımcıların alımlarıyla desteklenmesi durumunda çok daha yukarılara çıkılması söz konusu olabilecektir.
Geldiğimiz aşamada Türkiye’nin risk priminde meydana gelen düşüşün de piyasalardaki iyimserliği desteklediği gözlenmekte. Türkiye’nin kredi risk primi 208 seviyesine geriledi. Bir hafta önce 230’lu seviyelerde olan risk priminin 208’lere gerilemesi piyasalardaki rahatlamanın da göstergesi niteliğinde. Risk primi düştükçe beraberinde TL varlıklarına güçlü ilgi devam edecek.
Yüzde 21 kazandırdı
Borsaya baktığımızda BIST 100 Endeksi yılbaşından bu yana yüzde 21 değer kazanmış görünüyor. Bununla birlikte gelişmekte olan piyasa endeksleriyle kıyaslandığında hâlâ iskontolu işlem görüyor. Üstelik ilk çeyrek bilançoları gelmeye başladı ve bilançolar şirketlerin mali verilerinde iyileşmelerin varlığına işaret ediyor. Dolar kurundaki gerilemeyle birlikte önümüzdeki döneme ilişkin beklentilerde yükselme olduğunu gözlemlemekteyiz. Öte yandan makro verilerde enflasyon izleniyor.
Nisan ayı enflasyon verisinin yüzde 12’lere çıkması bekleniyor. Bu da TL üzerinde baskı yaratabilir. Nisan ayı toplantısına bakıldığında Para Politikası Kurulu’nun faiz koridorunda değişikliğe gitmediği gözlendi. Kurul, Geç Likidite Penceresi (GLP) faiz oranını 50 baz puan artırdı. Politika faizi ve faiz koridorunda değişiklik yapılmadı.
Alınan kararla birlikte GLP faiz oranını yüzde 11.75’ten yüzde 12.25 seviyesine çıkardı. Karar öncesinde piyasada GLP’de artış bekleyenler oldukça azdı. Öte yandan politika faizi ile koridorun alt ve üst bantlarında beklendiği gibi bir değişikliğe de gidilmedi.
BANKACILIKTAN SANAYİYE KAYIŞ
Borsadaki yükseliş hareketi takip edildiğinde banka hisselerindeki çıkışın öncü olduğunu görmekteyiz. BIST Banka Endeksi, yılbaşından bu yana yüzde 25,85 oranında değer kazandı. İş Bankası C hissesi yüzde 40,83 oranında prim yaparken, Vakıflar Bankası, ICBC Turkey Bank, Garanti Bankası, Halkbank, Yapı ve Kredi Bankası, Akbank yüzde 24’ün üzerinde değer kazanan bankalar oldu. Banka hisselerinde bilançoların açıklanmasıyla birlikte hisselerde kârların realize edildiği gözleniyor.
Öte yandan BIST Sanayi Endeksi’ne baktığımızda yılbaşından bu yana getirisinin yüzde 19.46 olduğunu görüyoruz. Getiri bazında değerlendirildiğinde yüzde 21 olan BIST 100 Endeksi’nin gerisinde kalmış bulunuyor. Açıklanan bilançolarla birlikte sanayi hisselerinde de hareketlenmeler görülebilir. Yine hizmet sektörü şirketlerinde de canlanma gözlenmesi mümkün. Yılın ilk çeyreğine ilişkin bilançolar açıklanmadan ikinci çeyrek beklentileri alınmaya başladı bile. Sanayi şirketlerinde özellikle ihracat ağırlıklı çalışan borsa şirketlerinin yılın ikinci çeyreğinde daha yüksek kârlılık açıklaması bekleniyor. Bu nedenle bankalardan azaltma yoluna gidilerek sanayi hisselerine yönelim daha da güçlenebilir.
BORSADA DESTEK DİRENÇ NOKTASI
Borsada orta vadede yön yukarı doğru. Önümüzdeki bir yıllık süreçte borsada yeni rekorları görebiliriz. Ancak kısa vade için 93.900-92.500 destek seviyeleri önemli. Bu seviyelerin üzerinde yükseliş hareketinin güçlü seyrini koruduğunu görebiliriz. BIST 100’de aralık sonunda başlayan yükselen trendin korunduğu ve endeksin kademeli olarak 96.000-97.000 ardından 100.000 seviyelerine doğru hareketi şaşırtıcı olmayacaktır. Hatta önümüzdeki bir yıl içerisinde 120.000’leri bile görebiliriz. Kuşkusuz böylesi bir hareket sürecinde zaman zaman kâr realizasyonuna dönük satışlar gelebilecektir. Böylesi durumlar ise hisse değişimlerine fırsat verecektir.
KURDA DÜŞÜŞ SÜRER Mİ?
Dolar/TL kuru 3.60’ları aşağı doğru kırınca 3.55’lere kadar geriledi. Merkez Bankası’nın örtülü faiz artırımı ile de 3.55’leri test etti. Kurda düşüş eğilimi bir trende dönüşebilir. Bu seviyelerden yukarı doğru son bir atak denemesi gerçekleşse bile bu kalıcı olmayacaktır ve satmak isteyenler için fırsat doğuracaktır. Kurda önümüzdeki bir yıl içerisinde 3.40-3.30’lu seviyelere doğru geri çekilmelerin yaşandığını görebiliriz. Döviz açığı olanlar için kurdaki bu gerileme alım fırsatı yaratacaktır.