26.06.2019 - 20:43 | Son Güncellenme:
AA
Birleşmiş Miletler Güvenlik Konseyi (BMGK), bugün 5 daimi üyesi ve Almanya ile İran arasında 2015'te imzalanan "Kapsamlı Ortak Eylem Planı" (KOEP) konusunu görüşmek üzere toplandı.
DiCarlo, burada yaptığı konuşmada, İran ile nükleer anlaşmanın 12 yıllık diplomatik çaba ve teknik müzakerelerin sonucu olduğuna işaret ederek, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumunun, İran'ın anlaşmanın nükleer konusundaki şartlarına uyduğuna dair raporunu memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.
Bunun yanı sıra BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in son gelişmelerden dolayı endişe duyduğunu aktaran DiCarlo, "Guterres, ABD'nin İran ile petrol ticareti yapan ülkelere sağladığı muafiyeti genişletmeme ve KOEP çerçevesindeki silahsızlanma projeleri konusundaki muafiyetleri yenilememe kararını esefle karşılıyor. Bu tür eylemler İran'ın ve diğer üye ülkelerin KOEP'in belirli şartlarını uygulama yeteneğine sekte vurabilir." uyarısında bulundu.
İran'ın kararlarına tepki
DiCarlo, Guterres'in İran'ın nükleer anlaşma kapsamındaki taahhütlerinin bir kısmını durdurdukları ve anlaşmada belirlenen 300 kilogram uranyum stok sınırının aşılacağı ve uranyum zenginleştirme işlemlerinin hızlandırılacağı açıklamalarının esefle karşıladığını belirtti.
Bu tür eylemlerin, anlaşmanın taraflarının çıkarına olmadığına dikkati çeken DiCarlo, "BM Genel Sekreteri, İran'ı karşılaştığı zorluklara rağmen nükleer anlaşma kapsamındaki nükleer taahhütlerini uygulaması konusunda teşvik etmektedir." mesajını verdi.
Guterres'in, Körfez bölgesindeki gerginlik hakkında endişe duyduğunu ve "itidal" çağrısı yaptığını hatırlatan DiCarlo, "Körfez'deki son gelişmeler, kritik bir kavşakta olduğumuzun hatırlatıcısıdır." dedi.
AB'den ABD'ye nükleer anlaşma tepkisi
Avrupa Birliğinin (AB) BM Daimi Temsilcisi Joao Vale de Almeida da AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini adına yaptığı konuşmada, AB'nin KOEP'e tam bağlılığını sürdüreceğini söyledi.
KOEP'in alternatifi bulunmadığını vurgulayan Almeida, "ABD'nin nükleer anlaşmadan tek taraflı çekilmesi ve tek taraflı olarak İran'a yönelik yaptırımları tekrar uygulamasından dolayı derin üzüntü duyuyoruz. ABD'nin petrol konusundaki muafiyetleri genişletmemesi ve silahsızlandırma projelerindeki muafiyetleri yenilememesi, İran ekonomisi üzerinde büyük etkiye sahip." ifadelerini kullandı.
Almeida, İran ile ABD arasında son dönemde yaşanan gerilime de dikkati çekerek, "AB, tüm aktörleri gerginliği ve bölgesel askeri hareketliliği azaltmaya davet ediyor." çağrısında bulundu.
ABD-İran gerilimi
ABD'nin Mayıs 2018'de nükleer anlaşmadan tek taraflı çekilerek yaptırımları yeniden uygulamaya başlamasından sonra Tahran-Washington hattında gerginlik yaşandı.
İran Devrim Muhafızları Ordusu'nun geçen hafta perşembe günü ABD'ye ait insansız hava aracını (İHA) Hürmüz Boğazı üzerinde vurarak düşürmesinden sonra söz konusu gerginlik tırmandı.
İran, İHA'nın "hava sahası ihlali nedeniyle vurulduğunu" savunurken ABD ise uçağın "uluslararası hava sahasında vurulduğunu" öne sürüyor.
ABD Başkanı Donald Trump, cuma günü İran'a yönelik hava saldırısına onay verdiğini ancak 150 civarında İranlının ölebileceği bilgisini alınca, saldırı emrini durdurduğunu açıkladı.
ABD yönetimi, İHA'nın düşürülmesinin ardından dün, İran lideri Ali Hamaney'i de kapsayacak şekilde Tahran'a yönelik yeni yaptırımlar getirdi. ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin, İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif'in de bu hafta ABD tarafından yaptırım listesine ekleneceğini duyurdu.