EkonomiBenim para arzım senin saç oranın!

Benim para arzım senin saç oranın!

09.06.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Finans dünyasının en ünlü isimlerinden, Amerikan Merkez Bankası’nın (Fed) eski başkanı Ben Bernanke’nin ‘Karar Alma Cesareti’ adlı biyografisi Türkçe’ye çevrilerek Scala yayıncılık tarafından yayımlandı.

Benim para arzım senin saç oranın

Bernanke 2006 - 2014 yılları arası 8 yıl Fed başkanlığı yapmış, Amerikan finans tarihinin en büyük krizlerinden biri olan ‘Mortgage Krizi’ de bu dönemde yaşanmıştı. Bernanke, büyük krize giden süreç ve sonrasını bütün finansal detaylarıyla anlatırken, süreçten ve hayatından ‘renkli’ detaylara da yer veriyor. Bernanke, önemli bir konferans öncesi tıraşa gittiği berberini şöyle anlatıyor:

‘Saç-sakal tıraşı için Kurul’un berberi Lenny Gilleo’ya gittim. Kartvizitinde ‘Kurul’un Saç Ustası’ yazan Lenny, Martin Binası’nın girişinde küçük bir dükkân kiralamıştı, saçımda ne kaldıysa ona kestiriyordum. Benden önce Alan Greenspan, Paul Volcker ve Arthur Burns’ün saç tıraşını da yapan Lenny siyaset, para politikası ve beyzbol konusundaki derin bilgisini cömertçe paylaşırdı. Beylik sözlerinden birini de çerçeveletmiş dükkânına asmıştı: ‘Benim para arzım, senin (saç) büyüme oranına bağlı...’

2 deve kayyum
Kriz süresince Amerika’nın birçok dev finans şirketi iflas etmiş, özellikle mortgage finansmanı yapan milyar dolarlık şirketler zora girmişti. Bunlardan Fannie Mae ve Freddie Mac piyasanın en büyük mortgage şirketleriydi. Bernanke, iki şirkete ‘kayyum’ atanmasını da anlattı:

“Beyaz Saray ve Hazine’nin yaklaşık bir blok uzağında yer alan FHFA merkez binasındaki sevimsiz bir konferans odasında kartlar açıldı. WSJ muhabiri, beni görünceye kadar sızıntılardan kaçınabilmiştik. Paul, Amerikan hükümetinin iki şirkete kayyum atayacağını söylediğinde Daniel Mudd ve Dick Syronn’ın yaşadığı şok gözlerinden okunuyordu.”

Haberin Devamı

‘Primata et lazım’

Bernanke, Fed başkanlığına ikinci dönem için aday gösterildiğinde bazı senatörlerin kendisi aleyhine lobi yaptığını ve hatta bazılarının kendisini arayarak aday olmamasını istediklerini de anlatıyor. Kendisi aleyhine oy veren bir senatörle yaptığı görüşme şöyle:

“Telefonlardan biri özellikle şaşırtıcıydı. Senatör bana olan güvenini ifade ettikten sonra ve oyu için özür diledikten sonra, niçin o yönde oy kullandığını sordum. ‘Şey’ diye cevap verdi kaygısız bir sesle: ‘Bazen primatların (maymun) önüne bir parça kırmızı et atmak lazım.”

Yazarlar