21.03.2024 - 14:32 | Son Güncellenme:
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu, Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan başkanlığında toplandı.
Toplantıda politika faizinin 500 baz puan artırılarak yüzde 50 seviyesine yükseltilmesine karar verildi. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Ekonomist Muhammet Bayram şu ifadeleri kullandı: "Faiz artışı beklenmiyordu. Aslında Fatih Karahan yönetimindeki Merkez Bankası ikinci faiz kararını verdi. 500 baz puanla yüzde 50’ye yükseltildi ciddi bir artış oldu. Biz bunu seçim sonrası bekliyorduk. Geçen hafta kredi kartı gecikme faizleri, nakit çekimi faizleri, KMH faizleri artmıştı. Bankalar bunu önden gördü, artırmış oldu. Politika faizimiz yüzde 50. Merkez Bankası ciddi mesajlar verdi. Biz parasal sıkılaşmanın sonuna geldik deniyordu artık parasal sıkılaşmanın sonuna geldik denmiyor. Piyasaya uygun bir şekilde faiz artırdım mesajını verdi.
Bu hafta Merkez Bankalarının karar haftası Fed dün sabit tuttu. Japonya Merkez Bankası uzun bir süreden sonra pozitif faize döndü. Enflasyon ve yüksek faizler sadece bizim sorunumuz değil tüm dünyanın sorunu.
MEVDUAT FAİZLERİ HAKKINDA
Mevduat faizleri kamu bankalarında yüzde 51’ler seviyelerindeydi, özel bankalarda yüzde 54’e kadar mevduat faiz vardı. Krediler bunların biraz daha üzerindeydi. Politika faizi yüzde 50 olduğuna göre yüzde 55 ile yüzde 60 arasında mevduat faizinde yükselme göreceğiz.
KARAR DÖVİZİ DÜŞÜRÜR MÜ?
Koordineli şekilde alınan bir karar diyebiliriz. Bakan Şimşek, dövizle söylenilen 40 haberi biz yalanladık dedi. Dolar kuru da piyasa katılımcıları anketine göre 32.60 ay sonu beklentisi şu an 32.40’larda. Dolar kendi seyrinde ilerleyecek dolar artık yatırım aracı olmaktan çıktı. Bakan Şimşek TL aşırı değersizleşirse müdahale edeceğiz açıklamasında bulunmuştu.
YÜZDE 50 FAİZ ORANI VATANDAŞI NASIL ETKİLER?
Bütün dünyada faiz yükseliyor. Politika faizi yüzde 45 iken mevduatl faiz oranları yüzde 53’ler seviyesindeydi. Bir kişi 1 milyon TL olan parasını 32 günlük vadeye yatırdığında 45 bin TL para alıyordu. Şu anda bunun getirisi 50 binler seviyesine çıkmış durumda. Bir kişi 1 milyon TL ile daha fazla parası ile yatırım yapmaktan ziyade bunu parasına koymayı tercih eder. Vatandaş açısından maaş sabit, enflasyon artıyor, gıda fiyatlarındaki artışlar son bulmadı, gelir sabit, harcamaların fiyatları artıyor bizim maliyetlerimiz artacak. Vatandaşlar bir kredi kartından çekip diğer kredi kartından kullanıyor, nakit avanslar da arttı.
Mayıs ayı itibarıyla yıllık enflasyon yüzde 75’ler seviyesine çıkacak. Faizin yüzde 50 seviyesine gelmesi demek vatandaşlar için maliyetlerin artması demek. Faizle para kullanan işletme kredisi kullanan işletmeler zam yapacak diyebiliriz.
Prof. Dr. Abdulkadir Develi konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Beklentinin ötesinde bir durum ile karşı karşıya kaldık. 500 baz puanlık artış ve metindeki şahin söylem sıkılaştırma sürecinin artarak devam ettiğini gösteriyor. Ocak ve şubat aylarındaki enflasyon oranları beklenenin üzerinde geldi. İlk 2 aydaki artış yüzde 10’u geçince burada baskı oluşmuştu. Diğer tarafta TL’yi korumak önemli bir nokta. Son süreçte Merkez Bankası rezervlerinde gerileme gördük. Atılan adımla beraber artık döviz talebinin maliyeti daha yüksek olacak. Burada 5 puanlık daha fazla maliyet ile karşı karşıya kalacak. Bu da TL’yi güçlendirecektir. Şu anda dövizde aşağı iniş söz konusu. Rezervlerdeki azalmaya karşı TL’yi güçlendirmek için atılan adımla birlikte TL mevduatlara olan talebin artırılması amaçlandı. TL’nin çok daha güçlü hale geldiğini söyleyebiliriz.”