07.03.2024 - 14:53 | Son Güncellenme:
DHA
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, İzmir'de düzenlenen Türkiye İklime ve Afetlere Dayanıklı Şehirler Projesi Paneli'ne katıldı. Panelde Bakan Özhaseki'nin yanı sıra İzmir Valisi Süleyman Elban, AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye başkan adayı Hamza Dağ, AK Parti Konak Belediyesi başkan adayı Ceyda Bölünmez Çankırı ve AK Parti İzmir Milletvekili ve AK Parti Gençlik Kolları Genel Başkanı Eyyüp Kadir İnan da yer aldı. Panel açılışında konuşan Bakan Özhaseki, “Şehirlerimizde üretim ekonomi, ticaret, sanayi var ama bir taraftan da kültür, sanat, estetik, medeniyet kurulu var. 10-12 bin yıldır hatta daha fazla süreyle medeniyetin yaşadığı, iz bıraktığı kadim şehirlere sahibiz. Günümüzde de şehirlerimizi geleceğe hazırlamak adına büyük bir gayret içerisinde çalışmalara devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.
'OLABİLECEKLERİ ÖNCEDEN GÖRÜP UYGUN HAREKET ETMEK GÖREVİMİZ'
Şehirleri bekleyen ciddi sorunlar olduğunu belirten Bakan Özhaseki, “Birincisi, Birleşmiş Milletler raporlarına göre 2030 yılı dünya nüfusunun yüzde 76'sı şehirlerde yaşayacak ve dünya nüfusu 10 milyar olacak. Haliyle kırsaldan merkezlere doğru göçler de devam edecek. İkincisi, insan eliyle çıkarılan kargaşalar. Patlamalar, ölümler, iç kargaşalar, savaşlar, hep bunlar insan eliyle çıkarılan belalar olarak karşımıza duruyor. Üçüncüsü de ortak evimiz olan dünyayı bekleyen en büyük tehditlerden birisi iklim değişikliği ve küresel ısınma. 100 yıl içinde bütün dünya ısısı 1,1 derece artarken içinde bulunduğumuz Akdeniz Havzası'nda 1,5 derece artıyor. 2 derece arttığı takdirde gıda krizleri, göçler başlar. Deprem de bir başka felaket olarak karşımızda duruyor. Olabilecekleri önceden görüp ona uygun hareket etmek de bizim görevimiz" dedi.
'BU COĞRAFYANIN BİR KUSURU DEPREM'
Anadolu coğrafyasının güzelliği kadar kusurları da olduğunu ifade eden Bakan Özhaseki, “Bir taraftan yer altındaki fitne örgütleri bitmek bilmez. 7-8 sene kadar önce Diyarbakır'a, Şırnak'a, Yüksekova'ya gittiğimde çeşitli örgütlerin bizim sağlamış olduğumuz özgürlük ortamından istifade ederek başımıza nasıl belalar açmaya çalıştıklarını tanıyan, bilen birisiyim. Bugün için çok şükür bu tehditler artık kalmadı. Huzur içerisinde yaşıyoruz. Bu coğrafyanın diğer kusuru deprem. Son yüzyıl içerisinde denizlerimizde ve ana karamızda meydana gelen 6 üzeri şiddetinde 'yıkıcı deprem' diye tarif ettiğimiz deprem sayısı 231. Neredeyse her sene 2 veya 3 tane yıkıcı deprem oluyor. Ana karada meydana gelen deprem sayısı ise 60’ın üzerinde. Bilim adamları Himalayalar'dan başlayarak Antalya'ya doğru uzanan çizgi üzerinde riskli olan 5 tane ülke varlığını aktardılar ve bunlardan biri de Türkiye. Yine aynı bilim adamları Türkiye'de üç tane önemli deprem bölgesi ve hattı olduğunu söylüyorlar. Van Gölü civarından başlıyor, Erzincan, Düzce, Adapazarı ve Marmara'ya kadar uzanmış olan Kuzey Anadolu Fay Hattı. Bu fay hattında binlerce yıldır kırılmalar devam ediyor. İkincisi de aynı bölgeden başlayarak Adıyaman, Malatya, Kahramanmaraş, Hatay ve Akdeniz'e doğru uzanan Doğu Anadolu Fay Hattı. Üçüncüsü Ege Bölgesi. Biz bu gerçekliği bilerek hareket etmek zorundayız" dedi.
'TEK ÇÖZÜM KENTSEL DÖNÜŞÜM'
Türkiye'de yenilenmenin şart olduğunu aktaran Bakan Özhaseki, “Bu yenilenme meselesinde de şimdiye kadar bütün dünyanın bulduğu tek bir çözüm var. O da kentsel dönüşüm. Kentsel dönüşümü doğru bir şekilde uygulayabilirsek şehirlerimizi, içinde yaşadığımız konutlarımızı, iş yerlerimizi dirençli hale getiririz. O amaçla 2012 yılında Cumhurbaşkanımızın talimatıyla bir kanun çıkarıldı. 2 milyon 250 bin kadar konut ve iş yeri yenilenecek. Şu anda 450 bin civarında zaten yenilemeler de devam ediyor. Birkaç ay önce Kentsel Dönüşüm Başkanlığı'nı kurduk. Altyapısını güçlendirdik ve yeni yasalar çıkardık. Geçtiğimiz 10 yıl boyunca kentsel dönüşüm yapalım, ülkemizdeki konutları sağlam ve dirençli hale getirelim, yenileyelim diye çırpındıkça, durmadan engel olmak isteyenlerin neler yaptıklarını bildiğimiz için onları aşacak şekilde kanunlar geliştirdik. 6 Şubat gibi bir deprem yaşadık. 18 tane ilimiz etkilendi. 14 milyon insan bundan zarar gördü. 680 bin konut, 170 bin civarında da iş yeri yıkıldı ve yarısı da yıkılmak üzere. Maddi hasar 104 milyar dolar" ifadelerini kullandı.
Bakan Özhaseki sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kolay kolay bu işin altından kalkılamaz ama çok hızlı bir refleks gösterdik. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere her birimiz o bölgelerdeydik. O dönemde belediyelerden sorumluydum. 390 bin civarında konut hak sahibi var. Şu anda 300 binden fazla konutun yapımı sırada ve hızla devam ediliyor. Bu ayın sonuna kadar teslim edeceğimiz konut sayısı 75 bin ve her ayda 10-15 bin konut da teslim edilir. Ayrıca o yıkılan şehirlerin merkezlerini, meydanlarını biz yapıyoruz. Meydanlara açılan ana caddelerini biz yapıyoruz. Köy evlerinde çelikten evler yapıyoruz. Dünya Bankası gibi kuruluşlardan temin ettiğimiz ve çok düşük faizli, 56 milyar mevcut. Bugünkü parayla 60 milyarı bulan bir parayı o bölgelerin sadece altyapısı için kullanıyoruz. Bu miktar Hatay için 14 milyar. Siyasi söylemlere karşı bakıldığında; Hatay'da Cumhuriyet Halk Partisi var. Ama altyapı için 14 milyar TL onlara verilecek ve geri istemiyoruz."
'AYAKLARINA GİDELİM, HİÇ ÖNEMLİ DEĞİL'
İzmir için hazırlanan raporları incelediğini dile getiren Bakan Özhaseki, “İzmir'de 6 ve 7 şiddeti aralığında deprem üretebilecek 20'den fazla fay hattı var. En riskli bölgelerden birinde bulunuyoruz. Ve burada 36 bin binanın da acilen dönüştürülmesi gerekiyor. Bunları yapabilmek için el birliği içerisinde hareket etmeliyiz. Bu işin üç tarafı var. Bakanlık, belediyeler ve vatandaşlar. Belediye tarafındaki ayağımız eksik. İsteriz ki gelsinler, kolumuza girsinler. Biz onların koluna girelim. Ayaklarına gidelim, hiç önemli değil. Buradaki dönüşümleri baştan sona beraber yapalım. Fakat çok kolay bir slogan bulmuşlar; 'Bizler kentsel dönüşüme değil, rantsal dönüşüme karşıyız.' İstanbul'u çok önemsediğimiz için ki; önemini anlatmama gerek yok herkes bilir, yarısı bizden kampanyası olarak başlattığımız projemize şu ana kadar 1 milyon 200 binden fazla vatandaşımız müracaat etti" dedi.
'EVİNİ YENİLEMEK İSTEYENE 0,69 FAİZLE KREDİ TEMİN EDİYORUZ'
'İklim ve Afetlere Dayanıklı Şehirler Projesi'ni başlattıklarını ifade eden Bakan Özhaseki, "5 ilimizi kapsayan projede pilot ilimiz ise İzmir'dir. İzmir'imiz için de Dünya Bankası'ndan ilk etapta 330 milyon euro bir kredi sağlıyoruz, inşallah önümüzdeki günlerde bu artacaktır. Şu an evini yenilemek isteyen herkese 0,69 faizle 180 aya kadar vadeli kredi temin ediyoruz. 2,5 milyon TL'ye varan kredi desteği vereceğiz. Başka konutu olmayan orta ve düşük gelirli vatandaşlarımıza; şehit ve gazi yakınlarına, emeklilere ve engellilere yıllık yüzde 0,25 faiz indirimi sağlayacağız. Bunun yanında A sınıfı Enerji Kimlik Belgesi bulunan binalar için yıllık yüzde 0,50, B sınıfı Enerji Kimlik Belgesi bulunan binalar için yıllık yüzde 0,25 faiz indirimi uygulayacağız. Ödemeler, inşaat ilerleme seviyesine bağlı olarak yapılacak. Projeyle 5 ilimizin dönüşümünde büyük bir adım atmış olacağız. Hedefimiz, İzmir'i, İstanbul'u ve tüm Türkiye'yi, başta iklim değişikliği olmak üzere deprem, sel ve heyelan gibi bütün afetlere karşı dayanıklı hale getirmektir" diye konuştu.