23.03.2023 - 13:50 | Son Güncellenme:
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati açıklamasında şu ifadeleri kullandı: "Salgının, savaşın, iklim, gıda ve enerji krizlerinin adeta kol kola girdiği; her geçen gün jeopolitik gerilimlerin küresel resesyon beklentilerini beslemeye devam ettiği bir süreçte Türkiye, bu küresel riskleri bertaraf etmenin yanı sıra yeni koşulların getirdiği yepyeni fırsatlara da odaklanmış durumdadır.
İşte Türkiye Ekonomi Modeli, küresel ekonomide dönüşümler yaşanırken, ülkemizi geleceğe yön veren ilk 10 ekonomiden biri haline getirmek; katma değerli üretim gücümüzü tahkim edip orta gelir tuzağını aşmak için doğru zamanda atılmış isabetli bir adımdır.
Türkiye Ekonomi Modeli, küresel ezberlerin bozulduğu bir süreçte, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, ülkemizin yine ezberleri bozarak ve miadı dolmuş acı ilaçları bir kenara koyarak, Türkiye Yüzyılı vizyonumuza doğru çizdiği kendi rotasıdır.
Bu rotanın güzergahı yatırımdan geçiyor. Yepyeni iş ve istihdam fırsatlarından, yüksek teknolojili, katma değerli üretimden ve artan ihracattan geçiyor.
Bu rotanın güzergahı kapsayıcı, güçlü, sürdürülebilir ve dengeli büyümeden, cari fazla veren bir ekonomiden geçiyor.
Nitekim, uygulamaya başladığımız daha ilk yıldan itibaren modelin meyvelerini almaya başladık. Türkiye, çoklu krizlerin üst üste geldiği 2022 yılında dahi yüzde 5,6 büyüme kaydetmeyi başararak G-20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülkelerden biri olmuştur.
Üretim ve yeni istihdam alanlarının artması için büyük önem arz eden makine ve teçhizat yatırımlarındaki büyümeyi tam 13 çeyrekten bu yana kesintisiz sürdürüyoruz.
Uyguladığımız etkin politikalar sayesinde Türkiye, salgın sonrası dönemde güçlü toparlanma kabiliyeti gösteren ekonomilerden biri olmuştur. Yeni yatırımlarla birlikte üretim artışı istihdamda da ülkemizi yeni zirvelere taşımış, salgın dönemine göre 6,8 milyon insanımız istihdama katılırken bu yılın Ocak ayında 31,8 milyon kişiyle istihdamda tarihi yüksek seviye yakalanmıştır.
Yüksek büyüme performansımızın en önemli bileşenlerinden biri de tartışmasız üretim gücümüzdür. Teknoloji yoğun ve katma değerli üretime büyük önem veriyoruz. Nitekim sağladığımız desteklerle sanayi katma değerinin milli gelirdeki payı önemli artış kaydetmiş ve yüzde 27’ye ulaşmıştır.
İhracatçılarımızın küresel konjonktürü ve ülkemizin diplomatik gücünü avantaja dönüştürmesiyle ihracat rakamlarımızı da Cumhuriyet tarihimizin rekor seviyelerine taşıdık. Türkiye, bugün 228 ülke ve bölgeye ihracat yapan, Şubat 2023 itibarıyla yıllık 254,8 milyar dolar ihracat gerçekleştiren bir konumdadır.
Turizmde de yeni rekorlara yönelmiş durumdayız. Ülkemizi 2022 yılında 51,4 milyon kişi ziyaret etmiş, 46,3 milyar dolar turizm geliri elde edilmiştir. Böylelikle turizmin altın yılı olan 2019 yılı performansı aşılmıştır. Turizmde elde ettiğimiz bu güçlü eğilimi uyguladığımız turizm çeşitlendirme faaliyetleriyle sürdürmeyi ve 2023 yıl sonunda 60 milyon ziyaretçi ile 56 milyar dolar gelir elde etmeyi hedefliyoruz.
Ocak 2023’te yıllık cari işlemler dengesi uluslararası emtia fiyatlarındaki yüksek artışa bağlı olarak açık vermişse de altın ve enerji hariç cari işlemler dengesi iyileşme eğilimini sürdürmüş ve 51,7 milyar dolar fazlaya ulaşmıştır.
Ülkemizde yaşadığımız elim afetler sonrasında da Türkiye Yüzyılı vizyonumuzdan asla vazgeçmiyor, Türkiye Ekonomi Modelimizle ülkemizin kalkınması, insanımızın refah düzeyinin artırılması için kararlılıkla yol alıyoruz."