Bakan Kirişci: Suyu merkeze alan tarımsal planlama gerçekleştirmeliyiz

Bakan Kirişci, Ankara'da düzenlenen 'Küresel Çevre Fonu (GEF) 7'nci Dönemi Tarım ve Orman Bakanlığı ile Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Ortak Projelerinin Tanıtım Toplantısı'na katıldı. Toplantıda Bakan Kirişci'nin yanı sıra FAO Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu ve davetliler yer aldı. Bakan Kirişci, iklim değişikliğine dikkat çekerek, "Dün, bugün Ankara'da yağan kar, şubat ayında yağan kardır. Ekim, kasım, aralık ve ocak ayını kurak geçirdik. Kuraklık var. Ama bir taraftan da yağışların düzensizliği var. Bu da bir başka tehlikeyi; taşkınları, sellerin ve insan hayatını, çevreyi olumsuz etkileyen gelişmeleri beraberinde getirdi. Dolayısıyla olay tek başına bir kuraklıkla kalmıyor. Bizim insanoğlu olarak; çevre dostu ve iklim değişikliğini etkisini azaltıcı uygulamaları hayata geçirmemiz lazım" dedi.

'DOĞAYI KENDİ HALİNE BIRAKSAK SORUN YAŞANMAYACAK'

İklimden en çok etkilenen sektörün de tarım sektörü olduğunu işaret eden Kirişci, "Tarım dediğimiz şey insanların beslenme, barınma, giyinme gibi temel ihtiyaçlarının karşılandığı bir alandır. Ve bu alanda bir zincir kırılması, gerek üretimde gerekse tedarikte bir zincir kırılması veyahut da girdiler noktasında, bir eksikliğin, noksanlığın yaşanması bütün dünyayı panikletmektedir. Bunu biz pandemide gördük. Daha sonra Rusya-Ukrayna Savaşı'nda gördük. Şimdi bir de buna iklimsel etkileri eklediğimizde; evet, gündemin bir numaralı konusu artık tarım ve gıda haline geldi. Dediğim gibi; bizim olumsuz tavırlarımız olmasa, doğayı kendi haline bıraksak aslında hiçbir sorun yaşanmayacak. Bu orman için de geçerli, tarım için de geçerli. Mutlaka doğru politikalar, doğru yöntemler uygulanmalı" diye konuştu.

'SUYU YOK SAYARAK ÜRETRİM YAPMA İHTİMALİMİZ KALMADI'

Bakan Kirişci, suyu merkeze alan tarımsal planlamaya geçilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Bizim artık mutlaka suyu merkeze alan bir tarımsal planlamayı gerçekleştirmemiz gerekir. Yani suyu yok sayarak, suyu göz ardı ederek, suyu görmezden gelerek bir tarımsal üretim yapma ihtimalimiz artık kalmadı. Dolayısıyla 'suya göre tarım' adını verdiğiniz bir uygulamayı, bir planlamayı gerçekleştirmek durumundayız. Bu çerçevede de elbette üretimle ilgili mutlak suretle; kamu otoritesinden esas ya da kamuoyunun otoritesinde ne üretileceğine dair mutlaka ilişki kurularak buradan onay alınması esas olmalıdır" ifadelerini kullandı. FAO Türkiye Temsilcisi Gutu da program kapsamında hazırlanan projeleri tanıtarak, "Projelerin sonucu ile strateji belgeleri geliştireceğiz, eylem planlarımız olacak. İnsanların hayatlarına dokunacağız. İnsanların yeni sorunlarına; kırsaldaki toplulukların, çevrenin sorunlarına hep birlikte dokunabileceğiz. Bugüne kadar ne yaptıysak bakanlık ile birlikte yaptık. Gelecek nesiller için güvenli bir gelecek inşa etme çabalarımıza iş birliği ile devam edelim" dedi. (DHA)