06.01.2023 - 21:04 | Son Güncellenme:
İHA
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Zonguldak'ın Çaycuma ilçesine bağlı Filyos beldesinde yapımı devam eden Karadeniz Gazı İşleme Tesisi şantiyesinde Habertürk yayınına katıldı. 11 ay önce boş olan sahaya 22 bin fore kazık çakılarak çalışmaların başladığını günümüzde ise yüzde 90 tamamlama oranına ulaştığını anlatan Bakan Fatih Dönmez, şunları kaydetti:
"Bundan 11 ay önce burada sahada hiçbir şey yoktu. Önce sahayı ıslah ettik. 22 bin kazık çakıldı. Buradan uç uca eklesek Van'a kadar gider. O dönemde Türkiye'nin her dört fore kazık makinesinden üçü buradaydı. Gaz işleme merkezinin inşaatına başladık. Şu anda yüzde 90 oranında bir tamamlama söz konusu. Deniz tarafında da epey ciddi bir işimiz var. Buradan ilk faz için 10 kuyunun sondajını yaptık. Onların kuyu içi tamamlama işlemleri bitti. Bir de kuyu tabanında bunları bir birine bağlayan ekipmanların montajı. Deniz tabanındaki montaj işleri de tamamlandı. Deniz tarafında boru tabanı işlemleri bitti. Ağırlıklı olarak bu sahanın tamamlanması, bunların testlerinin yapılması ve hazır hale getirilmesi çalışmaları yapılacak. Deniz tarafında dağıtım merkezinin montajı tamamlandı. Borular döşendi. Boruların hidrostatik testleri yapılıyor. Arkasından temizleme çalışmaları yapılacak. Süreç planlandığı gibi devam ediyor. 16. inçlik boru günlük 10 milyon metreküp yıllık 3,5 milyar metreküplük gazı rezervuardan karaya getirecek. Filyos'ta yapmış olduğumuz işleme tesisi onun temizliği, şartlandırma yapacak. Ondan sonra da sahamızın bitişiğinde BOTAŞ'ın ölçüm istasyonu var. Oradan ana şebekeye vereceğiz. BOTAŞ 36 kilometrelik hattı çekti, buradaki işlemlerin tamamlanmasını bekliyor."
"Tecrübe ve bilgimizi değerlendirme imkanı olacak"
Kuyudan çıkan ham gazla birlikte bazı partiküllerin de çıkabileceğini anlatan Bakan Dönmez, glikol hattıyla birlikte temizleme ve geri işleme çalışmalarının otomasyon sistemiyle olacağını anlattı. İkinci fazda yerlilik oranının çok daha fazla olacağını anlatan Bakan Dönmez, Bulgaristan ve Romanya'nın keşiflerini hatırlatarak şöyle devam etti:
"Kuyudan çıkan ham gaz içinde bazı partiküllerle birlikte çıkabilir. Su tanecikleri de olabilir. Donmayı önlemek için glikol hattından glikol basacağız. Kuyunun içine basılacak. Ham petrolün içerisinde su taneciklerinin donmasını önleyecek. Glikolu sistemden tekrar geri alacağız. Sürekli geri işleme olacak. Eğer alandan katı partiküller gelirse onların ayarlamaları yapılacak. Bunların hepsi bu merkezde yapılacak. Bir otomasyon sistemimiz var. Adı da ZEKİ yerli yazılım. Hangi kuyudan ne kadar üretilecek, basınçların ayarlanması, debilerin ayarlanması bu sistemden yapılacak. Bir kısım malzemeleri yurt dışından getirttik. Mekanik aksam, enerji işleri burada yapıldı. Su tabanına yapılacak malzemeleri de burada yapılacak. İkinci fazda yerlilik oranı çok daha fazla olacak. İnanıyorum ki Filyos bu bölge hemen yanımızdaki endüstri bölgesi var. Gaz ve petrol endüstrisinin ihtiyaç duyduğu malzemeleri de orada üretimi konusunda planlama var. Karadeniz bizim faaliyet gösterdiğimiz alan değil. Romanya'da bir keşif açıklamıştı. Bulgaristan bizi takip ediyor. Biz buradaki tecrübe ve bilgimizi onlarla değerlendirme imkanı olacak. Şu anda doğal olarak kendi projemize odaklandık. Şu andaki planlarımız karaya çıkış noktası Filyos'u planlıyoruz. Daha batıdan veya doğudan keşifler gelirse hattın uzunluğuna göre başka noktalardan da karaya çıkışları planlayabiliriz. Şu anda burada yaklaşık 6 bin 500 kişi çalışıyor karadaki işlerimiz için. 2 bin 500 denizde çalışanlarımız var. İki hafta sonra karada çalışanların sayısı 7 bin 500'e çıkacak. Boruları taşıyan altyapı metal yapı çelik konstrüksiyon alt yapısı hazır olacak. İkinci faza devam edeceğiz. Burada borulama işi var. Gelen gazın temizlenmesi için borular çekiliyor. Glikol hattıyla alakalı borulama işlemlerimiz var. Haberleşme ve data hatlarımız var. Ful otomatik sistemimiz olacak. Enerji, kablolamaya da ihtiyaç var. Bunların hepsini tesis ediyoruz."
Bulgaristan'la son aylarda bazı teknik görüşmeler vardı. 3 hafta önce Bulgaristan heyetini sayın Cumhurbaşkanımız İstanbul'da ağırladı. Gündemde enerji ve doğal gaz konusu vardı. Bulgaristan bizim gibi enerjide dışa bağımlı ülke. Alternatif kaynak arayışı içindelerdi. Bizim altyapımız oldukça güçlü. Depolarımızın kapasite sayısını arttırdık. Öncelikle kendi arz güvenliğimiz, kendi içimizde tüketilecek gazın işlenmesi ve iletilmesiyle ilgili. Bir taraftan Avrupa'nın güney doğusunda gaz merkezi olma çabamız vardı. Bu ete kemiğe büründü. Bulgaristan'da yapılan anlaşma ile bunun ilk adımını atmış olduk. Türkiye 15 çeşitli kaynaktan doğal gaz alıyor. İran, Azerbaycan, Rusya en çok doğal gaz rezervine sahip ülkeler. Hazar'ın doğusundan, Irak'tan, Doğu Akdeniz'den gelecek kaynaklar da eklenebilir. Bu kaynağın girdiği noktada pazarın oluşması, ticaretin oluşması gayet doğal. Bir de buna yerli gazı eklediğimiz de çok daha büyük gaz rezervine sahip olacağız.
"Avrupalı çalışanlar bize iltica etti"
Başka ülkelerde önemli görevlerde yer alan Türk mühendisinin beyin göçüyle Türkiye'ye döndüğünü bazı Avrupalı çalışanların da Türkiye'ye iltica ettiğini açıklayan Bakan Dönmez, "Bazı yabancı şirketlerde çalışan personelin evlerine kadar gidip 'eşiniz şu projede çalışıp söyleyin o projeden ayrılsın' noktasına kadar giden uygulamalar oldu. Genel müdürümüz konuyu getirdiğinde 'Ülkemiz bize sahip çıkmadı. Biz Türk vatandaşı olmak istiyoruz. Biz burada mutluyuz huzurluyuz' diyenler oldu. Türkiye'ye iltica ettiler. Avrupa kökenli vatandaşlarımız var. Türkiye'ye ailesini getirdi, yerleşti. Çocukları oldu. Türk ismi verenler oldu. İsim verme konusunda baskı yok, kendi tercihleri. Burada çalışmaktan yaşamaktan mutlu olan kesim var. Bu da bunun bir göstergesi. Enerjide bağımsız olmak milli bağımsızlık olmak gibi bir şey. Çünkü bu ülke yıllardır en büyük sıkıntılarını enerjide dışa bağımlılığından yaşadı. Yıllardır hükumetlerin yeterince odaklanamadığı bir alandan bahsediyoruz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde son 20 yılda bu projelerin arkasında olmasının bugün meyvelerini alıyoruz. Geçmişte de vatanını milletini seven çok vatandaşımız vardı ama şimdi o projelerin önünü açıyoruz" diye konuştu.
Muhalefetin 'Her seçimden önce rezerv bulduk diyorsunuz' iddiasına yanıt
Muhalefetin rezerv iddialarına yanıt veren Bakan Fatih Dönmez, "Medyada yer alanların bir kısmının mahreci kaynağı biz değiliz. Akçakoca ile ilgili olarak 2004'te ilk çalışma başladı. 2007'de bitti. Üretime alındı. Hala kullanıyoruz. 1,6 milyar metreküplük rezerv vardı. 1,25 milyar metreküplük kısmını kullandık. Belki evlerimizde kullandık. Trakya'da da petrol, doğalgaz keşifleri ön plana çıktı. İlk gemiler alındığında bu gemiler alındığında 2017'ydi. Seçim 2018 Haziran'ında yapıldı, 2019'da gemi Akdeniz'e gitti. Biz ilk keşfi açıkladık burada. Seçime daha 3 yıl vardı. Seçim yatırımı mıydı? Bu bizim takvimimizle ilgili olmayan hususlar. Bulduğumuz şeyi açıklamayalım mı? Bunlar muhalefetin vatandaşın kafasını karıştırdığı hususlar. Türkiye'de bugüne kadar başta Trakya olmak üzere kısmen Güneydoğu'da doğalgaz üretimimiz vardı. Bugüne kadar 50 yıllık geçmişi var. 15-16 milyar metreküplük üretmişiz. Bir yılda 50 yılda üretilen gazı çıkartmış olacağız. Buradaki çalışmalar 2020 yılında başladığında sismik çalışmalar yapıldı. Sonra bu çalışmalar uzmanlarımız tarafından yorumlandı. Tuna-1'de keşif amaçlı sondajımız oldu. O sondajla birlikte Cumhurbaşkanımız milletimize bu müjdeyi verdi. 405 milyar metreküplük keşfimiz olmuştu. Bir yıl sonra Amasra sahasında 135 milyar metreküplük keşfimiz olmuştu. Bunun üzerine sahayı geliştirmek için üretim kuyularını açtık. Artık bu sahayı neredeyse tamamlamak üzereyiz. Testler yapılmadığı iddiası var. Tamamen yalan. Kuyu içerisinde 2 bin 880 test yapıldı. Burada mühendislik açısından destek aldığımız birden fazla şirketler de var. Ama dünyanın en iyi firmalarıyla çalışıyoruz. Bir yıl önce de bu sahanın üçüncü bir taraf tarafından bağımsız denetlenmesini istedik. Rezervuarda bizim yaptığımız çalışmaları bir de onlar değerlendirsin diye. Karadeniz'de açtığımız kuyuların sayısı 13'e çıktı. Bizim de değerlendirmelerimiz vardı. Ama üçüncü bir değerlendirme firmasına 100 yıllık geçmişi olan bir firma. Bu değerlemenin sonucunda yukarı yönlü rakam çıktı. Rezerv miktarı yukarı çıktı" diye ifade etti.
"Kullanılan gaza göre çok daha ekonomik olacak"
İthal edilen gaza göre Karadeniz gazının çok daha ekonomik olacağını açıklayan Bakan Dönmez, "İthal ettiğimiz gaza göre burası çok daha ekonomik duruyor. Bundan doğal olarak vatandaşlarımız da istifade edecek. Çünkü burada masraflar var. Şu anda kullanılan gaza göre çok daha ekonomik gaz olacak. Enerjide dışa bağımlılığımızı azaltacak. Şu anda yüzde 99.3'ünü ithal ettiğimiz bir üründen bahsediyoruz. Önümüzdeki 4 yıllık hedefte 15-20 milyar metreküpten bahsediyoruz. Yüzde 30'lar seviyesinde olduğunu söyleyebiliriz. Yüzde 70'e düşecek. Buna Amasra ve Çaycuma'da keşfettiğimiz gazlar dahil değil. 405 miyar metreküplük ki onu da revize ettik. O gaza göre yaptığımız hesaptı. İlave keşiflerle birlikte Çaycuma'da 58 milyar metreküp ve toplamda 710 milyar metreküpe ulaştık. Konutlarda tüketilen gazı 33 yıl bu sahadan karşılayabileceğiz. Bir anda bütün kuyuları üretime açmaya kalksaydık en az 5 yıla ihtiyacımız vardı. İlk gazı vermek istediğimiz için 10 kuyu açtık. İkinci fazda 40 kuyu açacağız. Evlerimizde mutfaklarda kullanılacak gazın tamamını karşılıyor. 4 yıl içerisinde konutlarda tüm ısınma ihtiyacını karşılar hale gelecek. Bu hem maliyetlerin yönetimi hem de işin hızlandırılması açısından mühendislik tercihi" dedi.
İki yerli ve milli hücum botu
Bakan Fatih Dönmez, yerli ve milli üretim olan ve adına "Müstecip Onbaşı" ve "Seyit Onbaşı" verilen iki hücum botunun hizmete alındığını da aktardı. Bakan Dönmez, sondaj alanına 12 saat süren yolculuğun bu hücum botlarla 2 saate inebildiğini açıkladı. Bakan Fatih Dönmez helikopter lojistiğinin de olduğuna dikkat çekerek "Yerine göre gece uçuşu yapamıyorsunuz. Hava şartları uygun olmuyor. Ancak bu botlarla 2 saate kadar bu ulaşım düşebiliyor. Her türlü deniz şartlarında kullanılabilen bu botlarla avantaj sağlanacak" diye konuştu.
Bakan Fatih Dönmez, doğalgaz rezervlerinin yanı sıra petrol rezervlerine ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Bakan Dönmez, gaz ticaret merkezi ile ilgili açıklamalarda da bulundu. Rusya ile ilişkilere yönelik değerlendirmelerde bulundu.
Gabar'daki keşfe değinen Bakan Dönmez şu açıklamalarda bulundu:
Son 5 yılda Türkiye Petrolleri üretimini yüzde 50 arttırdı. 65 bin varile kadar çıktı. 15 bin özel sektörün üretimi var. Tüketimimiz ham petrol ithalatımız 650 bin varil. Bunun üzerine 200 bin varil işlenmiş ürünü de ithal ettiğimizi düşünürsek. Geçtiğimiz yılı yüzde 10'la kapattık. Bu yıl sonu bu rakam yüzde 12'ye çıkacak. Hedefimiz Cumhuriyetimizin 100. yıldönümünde 100 bin varil. Yeni rezervler var. Bazı rezervler küçük, bazı rezervler yüksek. Adana'da bir keşfimiz oldu. Yaklaşık 8-10 milyon varil, çok yüksek değil. Asıl Gabar'da 7 kuyudan 7 bin 700 varillere çıkmış durumundayız. Kuyubaşı 1200 varilden bahsediyoruz. Türkiye ortalamasında oldukça yüksek bir seviye. Batman'da petrolümüz ağır petrol olduğu için üretim miktarımız çok yüksek değil. Biz Raman'da günlük 6 bin varil, Gabar'da son keşif yaptığımız yerde 7 kuyudan 7 bin 750 bin varil üretim yapıyoruz. Orada kuyu sayımızı artıracağız. 15'in üzerine çıkacağız. O sahanın komşu bölgelerinde sismik çalışmalarımızı tamamladık. Arkadaşlar kuyu çalışmalarını planlıyorlar. Önümüzdeki aylarda olumlu netice alırız diye düşünüyoruz. Potansiyeli yüksek saha olduğunu ilk sismik verilere baktığımızdan öğreniyoruz. Gabar'daki petrol rezervi de dünya tarihine 7. sırada girmiş oldu. Türkiye ölçeğinde büyük, dünya ölçeğinde hatırı sayılır bir keşif.