30.07.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Levent Köprülü - Otokolik
Avrupa’da geçen yıl uzun süreden beri ilk kez kar eden Ford, bu yıl yeniden zarara dönerken, yeni bir strateji geliştirdi. Yakın zamanda Avrupa’da binek modellere yaptığı yatırımları azaltacağı yönünde açıklamalar yapan Ford, bunun yerine, daha fazla kar getiren SUV modeller ve ticari araçlara yönelmeyi kararlaştırdı. Hatta Ford Avrupa’da operasyonların, hafif ticari araç işi merkeze konularak yeniden yapılandırılması da gündemde. Bu, Ford’un ticari araç üretim ve geliştirme üssü olan Türkiye’nin tam olarak merkezde bulunması anlamına da gelecek.
Geçtiğimiz haftanın ortalarında, şirketin mali sonuçlarını açıklayan yeni Ford CEO’su Jim Hackett, Avrupa’daki operasyonlarında duydukları memnuniyetsizliği dile getirdi ve tam yılda 234 milyon dolar zarar beklediklerini kaydetti. Karlılığın az olduğu binek araçların, Ford’un Avrupa satışlarının büyük bölümünü oluşturması, şirketi yeni bir karar aşamasına getirmiş durumda. Çünkü daha az miktarlarda satmalarına rağmen, sadece Gölcük’te üretilen Transit başta olmak üzere, Kuga SUV ve Ranger pickup gibi araçlar, Avrupa’da Ford’a para kazandırıyor.
Farklı işler
Bununla birlikte Ford Motor Company, Avrupa’da karlılık için farklı ortaklıklara da sıcak bakıyor. Avrupa’da yıllardır PSA Peugeot Citroen ile motor konusunda işbirliği bulunan Ford, kısa süre önce de ticari araçlar başta olmak üzere pek çok konuda işbirliği ve ittifak ihtimallerini değerlendirmek amacıyla Volkswagen Grubu’yla bir imza atmıştı.
Öte yandan söz konusu yeni kararlar çerçevesinde, bazı Ford modellerinin üretimden kalkmasının gündeme gelebileceği de belirtiliyor.
Yeni bir düzen
Ford’un uluslararası pazarlamasından sorumlu Jim Farley, Transit gibi ticari araçların yüzde 13’lük kar marjına sahip olduğunu vurgularken, Avrupa satışlarında yıllık ortalama yüzde 6 kar marjına ulaşma hedefi için hafif ticari araçların yanı sıra SUV’lara ağırlık verilmesinin şart olduğunu söylüyor.
Farley, “Açıkçası, Avrupa operasyonumuzu, karlılığımızın yüksek olduğu ticari araçlar işimizi merkeze alarak yeniden tasarlamamız, düzenlememiz şart” derken, dolaylı olarak Ford Otosan’ın Avrupa’da şirket açısından önemli bir yere oturacağını vurguladı. Farley, bundan sonraki yatırım ve sermaye tahsislerini, hafif ticari araç ve SUV konusunda yeni fırsatlara göre ayarlamaya başladıklarını da belirtti.
Avrupa’da ağır kamyon işine Ford Otosan’ın geliştirdiği araçlarla dönme kararı da alan Ford, Türkiye’deki Transit Custom modelinin üretim kapasitesini artırmak üzere 52 milyon dolarlık yatırım yapmıştı. Ford Otosan’ın, bu yatırımla birlikte üç fabrikadaki toplam kapasitesi Eylül ayından itibaren 455 bin adede çıkacak. Ford Otosan, aynı zamanda Ar-Ge’sinde markanın hafif ticarilerinin geliştirilmesi sorumluluğunu da üstlenmiş durumda.
Iron Man etkili Hyundai Kona
Hyundai, geçen yıl dünyanın en ünlü çizgi roman ve film yapımcısı Marvel ile oldukça önemli bir işbirliğine imza atmış, bu kapsamda daha ilgi çekici projeler geliştirmeye başlamıştı. Söz konusu birlikteliğin meyvelerinden biri de, yeni SUV modeli “Kona”nın “Iron Man Edition” versiyonu oldu. İki şirket tarafından ortak hazırlanan bu araç, sinema ve otomobil tutkunlarını bir araya getirmeyi amaçlıyor.
Mat gri gövde rengi ve kırmızı aksesuarlarla harmanlanan otomobil, 18 inçlik jantlarıyla da bu iddiasını pekiştiriyor. Marvel ve SUV tutkunlarına hitap eden Kona, Iron Man’in maskesini ve göz şeklini anımsatan özel gündüz farlarıyla dikkat çekiyor. Iron Man’i anımsayanlar, araç içerisinde kullanılan diğer detaylarla da kendilerini filmin içindeki bir sahnede bulmuş gibi hissediyor. Ön tasarımın ve aydınlatma grubunun yanı sıra kapılardaki “Stark Industry”, tavandaki maske motifi ve kaputtaki “Marvel” logolarıyla da filme gönderme yapılıyor. Aracın dört bir yanında bolca kullanılan kırmızı şeritler de Iron Man’i temsil ediyor. Kokpitin sağında, Iron Man’e dönüşen Tony Stark’ın imzası bulunurken, Iron Man vites kolu düğmesi, Iron Man görsel grafiklerine sahip özel Head Up Display ve koltuk tasarımı da aracın ayrıcalıklarından. “Kona Iron Man Edition” sınırlı sayıda üretilecek.
Karsan Jest, Jestronic oldu!
Karsan’ın popüler ticari aracı Jest, otomatik vitesli versiyonuyla satışa çıktı.
Jest’in daha gelişmiş halini “Jest+” olarak piyasaya sunan Karsan, bu kez de araca, 6 ileri otomatik vites seçeneği ekledi. Sınıfında ilk ve tek olan otomatik vitesli Jest, lansmana özel 205 bin TL’lik fiyatıyla dikkat çekiyor. 2.3 lt’lik mevcut motordan 41 HP daha güçlü olan ve yeni Karsan Jestronic’de görev yapan 3.0 lt’lik yeni motor, 170 HP gücünde ve Euro 6 normunda. Geliştirilmiş gösterge panelinde ortalama tüketimi, vites bilgisi, AdBlue bilgisi, akü voltajı bilgisi gibi bilgilere de erişilebiliyor.
50. yıl adına, sadece 50 adet...
Japon otomotiv devi Nissan, efsane spor otomobili GT-R’ın 50. yılına özel bir otomobil yarattı. Tasarım stüdyosu Italdesign imzasını taşıyan ve bu nedenle de “GT-R50 by Italdesign” adıyla tanıtılan model, Nissan’ın en yeni GT-R Nismo modelini temel alıyor. Italdesign kalitesiyle ve el işçiliğiyle sadece 50 adet üretilip “seçilmiş müşterilere” satılacak GT-R50, İngiltere’de düzenlenen dünyanın en ünlü hız festivallerinden Goodwood’ta sahne aldı. Aracın fiyatının Avrupa’da 900 bin euro civarında olacağı açıklandı.
GT-R50, yeni etkileyici tasarımı, iç ve dış hatlarıyla dikkat çekerken sunduğu performansla da öne çıkıyor. Standart versiyona göre 120 HP daha güçlü olan araç, 720 HP’lik performansı yola etkin bir şekilde aktaracak güçlendirilmiş şasi ve aktarma organlarına da sahip. Motor kaputu üzerindeki oluklar, iyice gerilmiş olan LED farlar, alçaltılmış tavan çizgisi ve ön tekerleklerin arkasındaki “samuray bıçağı” şeklindeki hava çıkışları bu versiyonun karakteristik tasarım detayları olarak öne çıkıyor. İki ayak üzerine monte edilmiş, heybetli ayarlanabilir arka spoyler ise genel görünümü destekliyor.
Safkan sporcu
Nissan GT-R50 by Italdesign, kabin içerisinde de modern, yüksek performanslı safkan bir sporcuyu yansıtıyor. Orta konsol, gösterge paneli ve kapı döşemeleri boyunca iki farklı karbon fiber yüzey uzanıyor. Koltuklarda siyah Alcantara ve ince siyah İtalyan deri bir arada kullanılıyor. Altın renkli detaylar dış tasarımdaki uygulamayı iç mekana yansıtıyor. Gösterge paneli ise, tamamen dijital ve pist otomobillerinde kullanılan cinsten.
Markanın köklü GT3 yarış deneyiminden yararlanan “Nismo” ekibi, 3.8 lt hacimli V6 motoru daha da geliştirmiş. Çift turbo beslemeli motor, modifiyeler sonrası 720 HP güç ve 780 Nm tork üretir hale gelmiş. Elden geçirilen Bilstein süspansiyon sistemi ve güçlendirilen Brembo imzalı fren sistemi, artan gücü dizginlemeye yardımcı oluyor.
Üç boyutlu görecekler!
Audi’nin yeni üç boyutlu görselleştirme çözümü “Audi Visualization Engine” sayesinde müşteriler, istedikleri donanımlar ve özelliklerle oluşturdukları otomobillerini sanal ortamda, gerçekçi bir şekilde inceleyebilecek. Bu uygulama, 100 milyonu aşkın model-donanım kombinasyonunu ekrana getirebilme özelliğine sahip. Müşterinin konfigüre ettiği Audi, yalnızca tek bir tıklamayla bir tünelin içinde ya da İzlanda’nın kırsalı gibi farklı ortamlarda görüntülenebiliyor. Sistemin getirdiği bir diğer yenilik de iç panel kaplamaları, park lambaları ve farlar, açılır tavan gibi en ufak detayların bile etkileşimli olarak görüntülenebilmesi.
Audi Visualization Engine, bundan sonra Almanya, Birleşik Krallık, Fransa, İspanya ve Türkiye gibi markanın başlıca Avrupa pazarlarının yanı sıra ABD ve Japonya’da da mevcut tüm modellere uygulanacak. Uygulamanın daha da geliştirilerek çözünürlüğün 4K seviyesine yükseltilmesi, ülkelere özgü yeni arka planlar eklenip ve bayilerde kullanıma yönelik ek özellikler kazandırılması planlanıyor.
Hırsızlar ağzının tadını mı biliyor?
Bir yandan şirketin efsanevi CEO’su Sergio Marchionne’nin ani ölümüyle sarsılan Fiat Chrysler Automobiles (FCA), diğer yandan da kendilerine “dadanan” hırsızlarla boğuşuyor. Nitekim, son olarak bir grup hırsız, nakliye edilmeyi bekleyen araçların bulunduğu Detroit’teki fabrika deposundan 4’ü Dodge Charger olmak üzere bir defada toplam 7 adet farklı aracı çalıvermiş. Bu araçlardan birinin FCA’nın şirket aracı olduğunu belirten yetkililer, hırsızların, güvenlik tarafından izlendiklerini fark etmelerine rağmen “pişkinlikle” işlerine devam ettiklerini de kaydediyor.
Araçların dün yerel saatle sabaha karşı çalındığı, bununla birlikte araçların 6’sının hemen bulunduğunu belirten polis yetkilileri, henüz ellerinde bir şüpheli olmadığını, görüntülerin incelendiğini vurguluyor. Hırsızlar, bu yılın başlarında FCA’nın ticari araç markası Ram’in fabrikasında bazı araçları çalmıştı. Bu olaydan 7 ay önce de FCA’nin bir başka fabrikasının yakınlarında bulunan alandan 6 adet Jeep Grand Cherokee Trackhawk’ı götürmüştü.