27.10.2008 - 01:00 | Son Güncellenme:
AYFER YILDIZ
Türkiyede gerçekleştirilen reformlarla bankacılık ve sigortacılık sektörünün sağlam bir yapıya kavuşturulduğunu anlatan Atabek, “Paniğe gerek yok, fırtınada gemimizin yapısı sağlam” dedi.
Ekonomide büyümenin yavaşlamasının sigorta sektörüne etkileriyle ilgili olarak da Atabek şunları söyledi: “Sektörün büyüme hızı yavaşlayacaktır. Bir de yeni müşteri akışında azalma olabilir. Durgunluk döneminde, kişiler sigorta yapma kararlarını geciktirebilirler. Şirket olarak, mevcut yapıyı koruyacağız.”
‘Şirketler tedbirli olmalı’
“Global kriz reasürans maliyetlerini artırır mı?” sorusunu Atabek şöyle yanıtladı:
“Reasürans fiyatlarını, dünya ekonomisindeki gelişmelerin yanı sıra o ülkenin ne kadar iyi bir yıl geçirdiği belirliyor. Türkiye’nin felaket ve kârlılıklar konusunda bir problemi yok. Dünyada değişik hisse senedine yatırım yapmış reasürans şirketleri olabilir. Türkiye, reasürans bacağında problem yaşamayacaktır.”
Enflasyondaki artışın şirketlere maliyet baskısı yarattığını belirten Atabek, kurdaki yükselişin de hasar maliyetlerini artırabileceğini, ancak bunların primlere yansımayacağını söyledi.
Şirketlerin daha tedbirli olması gerektiğini belirten Atabek, 2009’un ilk yarısında daralma beklediklerini, ancak, ikinci yarıdan itibaren büyümenin tekrar başlayacağını kaydetti.
Türkiye’nin ekonomik büyüklük olarak 17’nci sırada olduğunu, sigorta harcamaları konusunda ise 62’nci sırada bulunduğuna dikkat çeken Atabek, Türkiye’nin yabancı yatırım çekmeye devam edeceğini söyledi.
‘Güvensizlik tahribat yapıyor’
Yurtdışında krize neden olan türev ürünlerinin Türkiye’de bulunmadığını ifade eden Atabek şöyle konuştu:
Bankalar yaşanan problemler nedeniyle daha zor ve az borç veriyor. Dünyada bir likidite problemi var. ABD ve Avrupa, finansal piyasaları kurtarmak için paketler açıklıyor. Likikidite sıkıntısı aşılacaktır.
Ancak, güven bunalımı gereğinden fazla tahribat yapıyor.”