22.06.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:
OYAK Grubu'na bağlı Omsan Lojistik, OYAK'ın asker üyelerinden gelen yoğun talep üzerine evden eve nakliyeye de başladı. Topluluğun asker üyelerinin talebi üzerine 2001'de Kara Kuvvetleri'nin lojistik komutanlığının nezdinde başlatılan pilot projeyle paşalar da dahil pek çok OYAK üyesinin evleri taşındı. 2002'de 19 ilde 300 ev taşıyan şirketin bu yılki hedefi 42 ilde 450 evi taşımak, NATO görevlileri ve ateşeler gibi yurtdışına taşınanlara da hizmet vermek. Omsan Lojistik'in Genel Müdürü Hakan Ertik, şirketin kısa süre içinde sivillere de ev taşıma hizmeti vermeye başlayacağını söylüyor Omsan evden eve taşımacılık hizmetine ne zaman başladı? OYAK Grubu'nun sivil ve askerlerden oluşan 200 bini aşkın üyesi var. Omsan da bu grubun şirketlerinden birisi. Özellikle asker üyelerimiz sık taşındıkları için bu hizmeti talep etmişler. Nitekim Kara Kuvvetleri'nin lojistik komutanlığının nezdinde başlatılan 'Ev Etap' isimli proje kapsamında 2001 yılında böyle bir uygulamaya pilot olarak başladık. Bugüne kadar kaç tane ev taşıdınız? İlk önce çok küçük boyutlarda taşıma yaptık. Önce İstanbul, Ankara, Diyarbakır illerinde taşıma yaptık. 150 üyemizin evini taşıdık. Bunu çok profesyonelce yaptık. Bir kere ABD standartlarında yaptık. Üyelerimiz depolomalı taşıma istiyorlar. Tayin oldukları zaman bazen lojman ve ev hazır olmuyor. Biz de bu amaçla taşıma konusunda müşterilerimize değişik seçenekler sunmaya çalışıyoruz. Sadece nakliye yaptığımız da oluyor, toplayıp, taşıyıp, depolayıp yerleştirdiğimiz de... Hizmet menülerimiz var. Ev taşırken nelere dikkat ediliyor? Özellikle depolamalı taşımalarda eşyaları altı metreküp büyüklüğünde tahta konteyner'lerin içine koyuyoruz. Ağzını kapatıp mühürlüyoruz. Bir kamyona altı konteyner sığıyor. Zaten normal bir ev 36 metreküptür. Bu sayede evi bağırsak gibi depoya yaymak yerine altı adet paletin içinde yerleştirmiş oluyoruz. Böylece hiç hasar oluşmuyor. Bekletme imkanı oluyor, tozlanmıyor. Ev, altı kutunun içinde stoklanmış oluyor. Daha sonra bunları forklift yardımıyla kamyonlara yükleyip istenilen eve tahliyesini gerçekleştiriyoruz. Ambalaj malzemesi olarak kabarcıklı naylon kullanarak eşyayı koruma altına alıyoruz. Bu ambalajları bir kerelik kullanıyoruz. Battaniye kullanmıyoruz, çünkü battaniye bakteri ve virüs taşıyor. Franchising verecekler Bu yılki hedefleriniz neler? 2002'de 19 ilde 300 ev taşıdık. Bu yılki amacımız 42 ilde 450 ev taşımak. Hatta bu sene NATO görevlileri ve ateşeler gibi yurtdışına taşınanlara da hizmet vermeyi planlıyoruz. Sivillere açılmadan önce iyice uzmanlık kazanalım istedik. Bu işi 2004'te franchising ile büyütmeyi düşünüyoruz. Biz ayrıca kurumsal bazı şirketlerin ofis lojistiğini de yapıyoruz. Şirket bir yere taşınacaksa bigisayarlarına kadar biz topluyoruz. Hiçbir şeye dokunmuyorlar. Çok önemli evraklarını kendileri topluyorlar, biz kolilerini yolluyoruz. Sigorta güvencemiz de var. Eşyaya hasar verdiğimiz zaman, aynısını yerine koyamıyorsak müşterinin beyan ettiği ücreti ödemek zorundayız. 25. yılını kutluyor Şu anda filonuzda kaç araç var? 1978 yılında kurulan Omsan bu yıl 25. yılını kutluyor. Kuruluş amacı otomotiv yan sanayinde faaliyet göstermekmiş. Ancak daha sonra 1982 yılında 15 araçlık bir filoyla nakliye işine başlanmış. Şu anda 550 aracımız var. Sadece kara yolu değil, hava yolu, deniz yolu, demir yolu taşımacılığı konusunda da lojistik hizmet veriyoruz. 750 çalışanımızla 2002 yılında 100 trilyon ciro yaptık. Sektörde ilk üç arasındayız. Amacımız şirketi yurtdışında tanınır kılmak, iç piyasada rekabetçi olmak. Bundan sonraki hedefimiz yabancı ortaklıklarla gücümüzü artırmak. Şu anda Almanya ve Fransa'da kendi şirketlerimiz var. İtalya'da irtibat ofisimiz var. En son Bulgaristan'da şirket kurduk. Bu sene Rusya'da ve Romanya'da da şirket kuracağız. Kamyon edebiyatına geçit yok Çalışanlarınızı nasıl seçiyorsunuz? Refleks testi ve birtakım psikolojik testlerden geçiyorlar. Ayrıca şoförlerle konuşuluyor. Kuruluş, bu şoför kurumsal bir şirkette çalışabilir diye onay verirse işe alınıyor. Ayrıca kendi iç eğitimlerimiz de var. Performanslarını izliyoruz. TIR'larımızda ayrıca kara kutular var. Şoförün her hareketini görebiliyoruz. Kaç kilometre hızla gitmiş, kaç saat araç kullanmış, kaç saat uyumuş gibi bilgileri görebiliyoruz. Eğitim ile ilgili limit koyduk. İlkokul mezunu şoför işe almıyoruz. TIR'larımızın arkasında "inşallah maaşallah", "yollar bana ben sana hasta" gibi kamyon edebiyatı yapılmasına izin vermiyoruz. Birkaç kere gördüm uyardım. Şoförleri işe alırken psikoteknik testlere tabi tutuyoruz. Bu testler uzman bir kuruluş tarafından yapılıyor.