Alaton, Mandela ile görüşecek

İşadamlarından fahri konsolosların sayısı giderek artıyor. En son Güney Afrika fahri konsolosu seçilen İshak Alaton, gelecek ay bu ülkeye giderek Devlet Başkanı Mandela'dan randevu isteyecek

İŞADAMI İshak Alaton, "fahri konsolos"luğa ısınıyor. Tanımadığı ve hiç gitmediği Mandela'nın ülkesi Güney Afrika'nın İstanbul fahri konosolosu seçilen İshak Alaton, bu ülke ile ikili ticari ilişkileri geliştirmek için kolları hazırlık yapıyor.
Alaton, gelecek ay Güney Afrika'ya bir ziyaret planlıyor. Devlet Başkanı Mandela ile görüşmeyi de düşündüğünü belirten Alaton, "Randevu için temasa geçeceğim. Görüşme tarihi ne zaman gerçekleşir, henüz belli değil" dedi.
Alaton, fahri konsolosluğa 40 aday arasından GÜney Afrika Dışişleri Bakanlığı'nca seçildiğini, daha önce 2 ayrı ülkeden teklif aldığını belirterek şöyle konuştu:
"O ülkeler, Türkiye'ye vize uyguladığı için bu görevi kabul etmedim. Güney Afrika ise vize uygulamıyor. Bu ülkeyi görmesem de yöneticileriyle sıcak ilişkilerim bulunuyor. Geçen yıl Türkiye'ye gelen İçişleri Bakanı Mafole ile görüşüp iyi bir diyalog kurmuştum. Ankara Büyükelçisi Thomas Wheeler ile de iki iyi dostuz."
Alaton, konsolosluğa fiilen başlamak için şimdi Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in onayını bekliyor.

Alarko'nun patronlarından İshak Alaton, bir işadamı olduğu için önce iki ülke arasında halen 300 milyon dolar civarında seyreden ticaret hacmini geliştirmeyi hedefliyor. 65 milyon dolarlık ihracat, 255 milyon dolarlık da ithalatımız bulunan Güney Afrika'ya tekstil ve deri ihracatının artırılmasını planladığını belirten Alaton, Güney Afrikalı müteahhitlerin Rusya ve Orta Asya cumhuriyetlerinde kuracakları bağlantılarda da yardımcı olacak.
Türkiye, Güney Afrika'dan daha çok demirçelik ürünleri, maden ve kömür alıyor. Bu ülkeye ise fındık, konserve, deri giyim eşyası, tekstil ve elektrikli ev eşyaları satıyor.
İshak Alaton'un konsolos seçilmesinin ardından Ankara Güney Afrika Büyükelçiliği'nce 9 - 15 Mart tarihleri arasında düzenlenen "Güney Afrika Haftası Etkinlikleri" nin İstanbul ayağı, Ceylan İntercontinental Otel'de önceki akşam verilen bir kokteylle başladı.
İshak Alaton'la birlikte konukları ağırlayan Büyükelçi Thomas Wheeler, Türkiye ile ilişkileri daha iyi bir noktaya getirme amacında olduklarını söyledi.

DÜNYADA çeşitli alanlarda olduğu gibi ülkelerin dış tanıtımında ve diplomaside de trendler değişiyor. 1970'lere kadar diplomatlar çoğunlukla asker kökenli olurdu. Ekonominin öne geçmesi, uluslararası şirketlerin sayılarının artması, işadamlarını ön plana çıkardı. 1970'lerden sonra ise önce ABD, işadamlarının diplomat olmalarına yeşil ışık yaktı. Uygulamaların yararı görüldükçe bu eğilim, tüm dünyada hızlandı.
1980'lerde Turgut Özal'la birlikte başlayan liberalleşmeyle birlikte Özal, ilk kez Türkiye'nin tanıtımında işadamlarının da rol alabileceğini savundu. Daha çok Mülkiyelilerin ağırlıklı olduğu Türk Dışişleri, tutucu davrandıysa da sonraları diplomat - işadamı misyonuna uyum sağladı. Hatta, atanan büyükelçi ve konsoloslara da "ekonomik formasyon" verilmeye başlandı ve ihracatı artırmada etkili olan diplomatların daha kolay yükseldiği izlendi.
Gönüllü diplomat sayılan fahri konsoloslarımız arasında işadamlarının sayısı ise son yıllarda giderek artıyor. Mali gücü, tüm ülkelerde konsolosluk açmaya yetmeyen veya bunu istemeyen ülkeler, ikili ilişkileri sürdürmek için o ülke içinden güvendikleri birini "fahri konsolos" olarak atıyorlar. Bu görev için de genellikle işadamı ve sanayiciler seçiliyor.

İŞADAMLARININ misyonuna daha uygun görünen "fahri konsolosluk" para ve maaş almadan icra edilse de aslında oldukça avantajlı bir iş. Fahri konsoloslar şu olanaklara sahip oluyorlar:
* Gümrüksüz araba getirebiliyorlar, * Evinde, işyerinde ve arabasında temsil ettiği ülkenin bayrağı dalgalanıyor, * Trafikte geçiş üstünlüğüne sahip oluyor, * Emniyetten koruma alıyor, * Kendi ülkesi ve konsolos olduğu ülke arasında istenildiği zaman arabulucu oluyor, * Vize ve geçiş belgesi verebiliyor.

İstanbul'daki fahri konsoloslar arasında Afrika'dan Uzakdoğu'ya, Ekvator'dan Okyanus'un ortasındaki küçük birçok ada ülkeye uzanan çeşitli ülkelerin temsilcileri bulunuyor. Bunlardan bazılarının isimleri ve temsil ettikleri ülkelerin adları şöyle:
Pamir Bezmen(Bangladeş), Banu Tesal(Kanada), Mordo Dinar(Şili), Ender Kitapçı(Kosta Rika), İlkay Bilgişin(Danimarka), Sahip Akosman(Dominik), Faruk Cengiç(Mali), Ural Ataman(Finlandiya), Semih Tezcan(Endonezya), Pınar Aran(Singapur), Behiç Önal(Nepal), Can Paker(Estonya), Ertürk Değer(Kazakistan), Tayfun Uzunova(Litvanya), Ersin Börtecen(Letonya), Üzeyir Garih(Filipinler), Eser Tümen(Uruguay), Tezcan Yaramancı(Ekvator Cumhuriyeti), Varol Dereli(Meksika), Mehmet Bercis Morova(San Marino), Turan Çakım(Monaco), Atilla Artam(Malta), Dr. Nusret Arsel(Malezya), İsmet Özbek(Ürdün), Murat Demirel(Yeni Zelanda)...