Ekonomi99 öncesi binaların yüzde 99’u 7.5’lik depremle yıkılır

99 öncesi binaların yüzde 99’u 7.5’lik depremle yıkılır

25.12.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:

Gündeminde Adalar manzaralı projesi, Galataport ve Haydarpaşa ihaleleri var. Bu projeleri İstanbul’u güzelleştirmek kadar sağlamlaştırmak için de gerekli buluyor ve ekliyor: “Bununla bitmiyor. Ben bu işten anlıyorsam eğer 99 depremi öncesindeki binaların çoğu yıkılmalı”

99 öncesi binaların yüzde 99’u 7.5’lik depremle yıkılır

Şirketinin adı Özyazıcı. Ama, onu bu isimle değil, Maltepe’deki Nish Adalar ile tanıyoruz. Bir de yüksek bir bina yapacakken getirilen düzenlemeyle Ataköy’de planladığı projeyi üçte bir oranında törpülemesiyle... Söyleşiyi Nish Adalar’da yapıyoruz. Şantiyeyi gezerken inşaatı bir sanat eseri gibi anlatıyor. ‘Karşımızdaki manzara bu olunca (Adalar) onun kadar güzel eser olsun istedik’ diyor. O kadar seviyor ki, projeyi, hem kendisine hem de kardeşine (Hakan Özyazıcı) birer daire ayırmış. Söyleşiye örnek dairelerden birinde başlıyoruz. Pencereleri açarak, ‘Buranın havası sağlığıma çok iyi geldi’ diyor. Sağlığına iyi gelen bir başka şey de golf. Bacağındaki protez nedeniyle doktor tavsiyesiyle başladığı golf, yaşamının parçası olmuş. Ama, Mekke’yi ziyaret etmeyi de çok seviyor. O da ruhuna iyi geliyormuş. İstanbul sevgisi de büyük. Kardeşiyle birlikte hatrı sayılır bir İstanbul arşivi oluşturmuşlar. ‘Yazık ediyoruz’ diyor bu şehre.?Ve İstanbul planını anlatıyor: “Benim bir hayalim var. İstanbul’a her yıl 40 milyon turist gelebilir. Bunun için çok güzel projeler olmalı. Ama, yok. İşte bu yüzden hem Galataport hem Haydarpaşa ihalelerine hazırlanıyorum.?İstanbul’u çok seviyorum. Bu hayalimi gerçekleştireceğim.” Sektör için konuşurken geriliyor ve bir uyarı yapıyor:?“Banka kredisiz projelerden kimse konut almasın.” Bir uyarısı daha var. 99 depreminden önce eski yöntemlerle yapılmış binaların yüzde 99’unun 7.5’luk depremle yıkılacağını söylüyor ve ekliyor: “Çürükleri test edip hemen yıkalım. Ama, önce kentsel dönüşümde bir devlet otoritesiyle kurallar belirlensin. Bugün Fikirtepe’de hiç iyi şeyler olmuyor.”

Haberin Devamı

ÇOCUKLUĞUM: Çok zeki ve çok çalışkandım. Herkes beni severdi. Herkesten de iyilik gördüm.
ÇOCUKLARIM: Üç kızım var: Kübra, Büşra ve Aslıhan. İlk göz ağrım Kübra evli. Her zaman tatlı bir çocuktu. Büşra, iç mimari okuyor. Kübra ve Büşra karakter olarak annelerine benzerler. Aslıhan da bana. Matematik zekası çok yüksektir.
İYİ Kİ BU KARARI ALMIŞIM: İyi ki elektrik mühendisi olmuşum. Hem kişilik kazandırdı hem istediklerime ulaştırdı.
KEŞKE YAPMASAYDIM: Pişman olacağım hiçbir şey yapmadım.
BİR GÜN MUTLAKA: İngilizcem olmasını isterdim. Başaramadığım tek şey.
EN ÖNELİ SERMAYEM: Çalışmak ve dürüstlük.
STRES: Daha çok çalışarak yeniyorum. İşler çok sıkıntılıysa da annemi arıyorum. Bir dua ediyor, düzeliyor işler.
SPOR: Golf ve kayak.
PAZARLAR: İşten boş kalırsam golf oynuyorum.
TATİL: Kurban Bayramı’nda Gloria Golf’e Antalya’ya gitmiştim.
BENİM ŞEHRİM: İstanbul gibi güzeli yok.
SON KİTABIM: Yeni Osmanlı Tuzağı. Yazarı Cengiz Özakıncı
EKİBİMDE OLMAZSA OLMAZ: Yalan konuşulmayacak.
İŞ YERİNDE ŞEYTANIN AVUKATI: Onları severim. Yağcı adamı, hep ‘evet’ diyeni sevmem.
GÖZBEBEĞİ?PROJE: Şu an için Nish Adalar.
EMEKLİLİK PLANI: Kesinlikle yok.

Haberin Devamı

İstanbul silueti
İŞLER TERSTEN İŞLİYOR
Bu işte darbe yiyen bir numaralı isimlerdenim. Ataköy’de 77 bin metrekarede apart turizm kompleksi yapmak için ruhsat aldık. Emsal 2, yükseklik 95 metreydi. Ruhsat iptal oldu. İnşaat durdu. Sonra Ataköy ve sahildeki tüm projeler için siluet planlaması yaptılar. Şimdi yüksekliğimiz 60 metre. Ön taraf da yayaya açıldı. İstanbul için ilk siluet uygulaması oldu.
Siluet, planlamadan başlar. Dünyanın her tarafında çevre bakanlıkları ve büyükşehir belediyeleri şehirlerin güzelliğini, tarihi dokusunu baz alıp yüksekliği, yoğunluğu belirler.Yani, planlar. Ama, biz de işler tersten işliyor. Sonra da ‘ne yaptık?’ diyoruz.

TÜRKİYE

Türkiye’nin en önemli sorunu
KÜRTLERLE SORUN YOK AMA...
Sorunumuz PKK’dır. O olmasa Türkiye çok hızlı büyür. Kürtlerle sorunumuz yok. Burada 1.500 kişi çalışır, bunun 900’ü Kürt’tür. Onlar beni sever, ben de onları. Sorun yok mu, tabii ki var. Bunları konuşarak çözeriz. Vurarak olmaz. Bizi sıkıntıya sokan, dış güçler. Ama, biz kardeşiz, bölemeyecekler.

Haberin Devamı

Yabancı
NISH İSTANBUL’A SATIŞ?YASAĞI
Mütekabiliyet Yasası düzenlensin Türkiye’ye her yıl 15 milyar dolar akar. Yasaklar kalkarsa İstanbul’da fiyatlar artar diye de korkuluyor. Direnç bundan. Ama, bugün Kazakistanlı, Özbekistanlı, Türkmenistanlı, Suriyeli, Iraklı, Katarlı, Dubaili, Rus ve İskandinav burada dairesi olsun istiyor. Cebinde götürecek değil ki? Ama, ben de yabancının yüzlerce dönüm arsa, tarla kapatmasına karşıyım.
Enteresan şeyler oluyor. Bizim Nish İstanbul için tapuya ‘Yabancılara satış yasaktır’ notu düşülmüş. Kim, niye yapmış bilmiyoruz.
Yabancıya satış, bilinç artırır. Türkiye’debüyük bir projede yönetici olan Japona daire sattık. Zemin etütlerini tercüme ettirip profesörlere baktırdı.Yabancılar böyle. Bizde belki de hayatında bir kez konut alacak vatandaş ne demir ne beton soruyor.

Haberin Devamı

Faiz artışı
YATIRIMCI DURDU
Faizler yükselince ihtiyacı olan almaya devam etti, ama yatırımcı duruyor.

Fiyatlar şişti mi?
HIZIMIZDAN?FİYATLAR?DÜŞÜK
Malzeme ve arsayı düşünürsen fiyatlar aşağıda. Moskova’ya, Cidde’ye gittim. Fiyatları bizi üçe katlamış ki, kalitede bizden üç kat aşağıdalar.
Fiyatların buralarda kalması da bizlerin çokluğundan ve kalitesinden. Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar hızlı ve kaliteli üreten yok. Ama, bak söylüyorum, Avrupa sıkıntıya düşmezse, Mütekabiliyet Yasası da çıkarsa fiyat ikiye katlar. Ortalama 6 bin 500 liraya çıkar.

Kriz, kapıyı çalar mı?
ŞEHRİN DIŞI SIKINTILI
Gerçekten oturmak için konut almak isteyen alır. Merkezdeki projeler etkilenmez. Şehir dışı sıkıntı yaşar. Ispartakule, Bahçeşehir, Avcılar, Beylikdüzü civarı şişecek gibi.

Tehlike sinyalleri
KREDİSİZ İŞE GİRMEYİN
Açık söylüyorum: Halk TOKİ ve Kiptaş ile çalışan firmaları tercih etsin. Banka kredisi olmayan işlere kimse girmesin. Bu işi, yüzde 25 peşin para almadan yapanlar sürdüremez.

Haberin Devamı

Dönüşüm formülü
110 METREKAREYE?1.6 TRİLYON
Vatandaş, 100 metrekarelik bir dairesi varsa, dönüştürüldüğünde 100 metrekarelik daire istiyor. Cebinden para çıkmasın istiyor. Dönüşümde gayelerden biri bu olmalı. Buradaki sorun, insanların oturdukları yerde kalmayı istemeleri. İkincisi, Kat Mülkiyeti Kanunu. Bir apartmanın yıkılması için tüm hak sahiplerinin onay vermesi lazım. Bakanlık, bunu dörtte üç ya da ikiye düşürecek. Doğrusu budur.
Bu işler bakanlık ve büyükşehir belediyesinin koordinasyonunda ilçe belediyesinin kontrolünde olmalı. Müteahhitlerle anlaşmayı o yapacak. ‘Bir daireye bir, iki daire iki’ gibi kurallar olmalı. Dönüşüme başlamadan önce İstanbul’un neresine ne kadar emsal verilecek, nasıl mimari olacak, hepsinin belirlenmesi lazım.
Misal Fikirtepe... Büyükşehir planı çok iyi hazırladı. Ne kadar arsa birleşirse emsal, o kadar yükseliyor. Ama, otorite yok. Biz de gittik oraya. Vatandaşın biri, 110 metrekare arsa için 1.6 trilyon lira istedi. İstanbul’da böyle bir arsa yok. Vatandaşa fazla inisiyatif verildi. Bırak işin yürümesini, kardeş kardeşle kavga ediyor. Üç senedir bir iş de çıkmadı ortaya. Niye, çünkü devletin otoritesi yok.

Üretici, finansmanı da yapmalı mı?
ÖDEMEZSE GERİ Mİ?ALACAK?
Ben karşıyım. ABD’de mortgage sistemi niye battı? Sıfır faizle 30 yıl kredi verdiler. Parayı çok pahalı sattılar. Bankalar altından kalkamadılar. 100 bin lira kredi alacak adamın cebinde 25 bin lira olması lazım. Bak, biz 2 bin 200 konutluk bu projede (Nish Adalar) 1.375 konut sattık. Hepsi de yüzde 25 peşinle. Bir tanesinde bile sorun yok. Yüzde 25 peşin yatırandan korkma.
Şimdi firmalar peşinatsız ya da yüzde 1 peşinatla müşteriye kredi açıyor. Bu paralar nasıl ödenecek? Adam ödemeyince dairesini mi alacaksın? Adam da mahkemeye gidecek, bunun sonu yok.

Şehri yıkıp yeniden yapmak
BU İŞTEN ANLIYORSAM YÜZDE 99 YIKILMALI
Ben bu işten anlıyorsam, 99 depreminden önce konvansiyonel (geleneksel) yöntemle yapılan binaların yüzde 99’u 7.5’luk depremle yıkılır. Tünel kalıp yöntemle yapılanlar yıkılmaz. Şimdi, ‘Niye böyle yapmışlar’ demek boşuna. Ne hazır beton ne nervürlü demir gelişmişti. Deniz kumuyla, düz demir kullanılıyordu. Konvansiyonel binaları testten geçirip çürümüşleri hemen dönüştürmeliyiz. Bu da kentsel dönüşümle olur. Başka çare yok.
Fatih, Zeytinburnu, Avcılar başta, daha birçok bölge korkunç derecede deniz kumuyla, düz demirle yapılmış. Başıbüyük, Gaziosmanpaşa ve Gültepe gibi gecekondu bölgelerini tartışmıyorum bile...

MESLEK

Mesleğim
ÇOK MUTLU EDİYOR
Çok güzel eserler çıkarıyorum. Çok mutlu oluyorum. Hayatta beni en çok mutlu eden birinci şey ailem, ikincisi de mesleğim.

İlk adımlar
BENİ?ÇARPTI?MESLEĞİM?OLDU
Orta 3’te bir tamir yaparken, elektrik çarpınca ‘Bu nasıl güç, yenmem lazım’ dedim. İTÜ Elektrik Mühendisliği’ni kazandım. 1984 mezunuyum. 1.5 yıl kadar bir proje firmasında çalıştım. İşimi kurmak için ayrıldım. Çok iyi işler yaptım. 1997 civarında Türkiye’de 10 bin trafo merkezi vardı. 2 binini ben yapmışımdır. O yıl Kiptaş’a çalışırken, ‘Bir de konut ihalesine girelim’ dedik, girdik. Erdoğan Bayraktar o yıl Kiptaş yöneticisi. Tanışıyoruz. Ama, nasıl zorladı bizi bilsen. Kâr etmeden 12 ayda teslim ettik. Çok beğenildi. Ben de çok sevdim, ‘devam’ dedim. Bir baktım, 5 bin konut üretmişiz.
Neden başarılıyız, biliyor musun? İlk işimizde, yani, Ünalan Apartmanı’nda bir sorun olsa hâlen gideriz. Bu, bana zevk veriyor.

Dünyaya proje
40 MİLYON TURİST İÇİN GALATAPORT İHALESİ
İstanbul’da Suriçi’ne dünyanın bütün turistlerini getirecek oteller yapmak isterdim. Düşün, İstanbul’a şimdi 4 milyon turist geliyor. Öyle butik oteller yapardım ki... Bunu, 40 milyona çıkarırdım. Butik ve tarihi dokuyu bozmayacak projelerle donatmalıyız İstanbul’u.. Bu şehri çok seviyorum. Yazık edildiğini düşünüyorum. O yüzden en iyisini yapmak için Galataport ihalesine gireceğim. Haydarpaşa ihalesine de.

Bundan sonra
ÜÇ?PLANIM?VAR
Üç ayrı plan var. Kentsel dönüşümle ilgili bir şeyler çıkarsa onlarla uğraşacağım. Galataport ve Haydarpaşa ihaleleri için çalışacağım. Ataköy’deki projemizi de bitirmeyi planlıyorum.

YAŞAM

Hayran olduğu mimar
RESSAMA?ESERİ?İÇİN?ÖLÇÜ VERMİYORUZ, AMA?MİMARA?ESERİ?İÇİN..
İngiliz Atkins Mimarlık Ofisi’nin işlerini çok beğenirim. Bir de İranlı mimar Hadi Teherani’yi. Türkiye’de de Tahsin Alpar’ı.
Türkiye’de mimarlar, kalıplara sıkıştırılmış sanatkârlardır. Diyorsun ki, ‘Ölçün bu. Dışına çıkamazsın. Emsal 2.5, yükseklik de 70 metre.’ Oysa adam, sanatkâr. Bu, onu öldürür. Sonra da, ‘Bu çirkin olmuş’ diyoruz. Ressama hiç, ‘Bir çiçek yap ama, ölçüsü bu’ diyor muyuz? Ya da Mimar Sinan’a sınır konulsaydı, muhteşem Süleymaniye ortaya çıkar mıydı? Bunlar hep emsal sınırlamalarından...

Hayran olduğu yapı
ALTUNİZADE’DEKİ BİNA VE BURJ AL ARAB
Ben en çok hangi binayı beğenirim bilir misin, Altunizade’de eskiden Shell’in genel müdürlüğü, şimdi Doğan Holding’in olan binayı. Öyle bir mimari var ki orada içindeki tüm yükü, sıkıntıyı alır.
Bir de Dubai’deki Burj Al Arab’ı severim. Sanki denizden kendiliğinden çıkmış.

İlk para
HAVZA’DA YÜK TAŞIDIM
Orta ikide, üçte tatillerde, okul çıkışlarında Samsun Havza’da pazarlarda yük taşırdım.

En önemli tecrübem
İLK İŞ VE HİÇ PARASIZ
1989’da Çeşme’de başladığım otel. İşi yaptığım adam battı. Parayı alamadık. İlk işimde parasız yapmayı, kazık yemeyi, 550 yataklı bir otelin üç ayda nasıl bitirileceğini; hepsini tek başına yapmayı öğrendim. Büyük ders oldu.

Hobi
GOLFÜ?ÇOK?SEVİYORUM 2 AYDA?BİR?DE MEKKE’Yİ?ZİYARETE?GİDİYORUM
77’den beri protezim var. Doktor, ‘Ayakların zayıflamasın, golf oyna’ dedi. Beş-altı saat yürüyüp oksijen alıyorsun. Sağlığım çok düzeldi. Dünyada en iyi spor. Herkese tavsiye ediyorum. Antalya’da Gloria Golf’te, İstanbul’da Kemer Country’de oynuyorum. Kayağı da doktor söyledi. Dört-beş sezondur gidiyoruz.
Çok sevdiğim üç şey daha var. Biri doktor arkadaşlarla Fatih’te takılmak. Öbürü, diğer arkadaş grubumla iki ayda bir Mekke’yi ziyaret etmek. Bir de kendi bulduğum fakir çocuklar... Evlerine gidiyorum. Derslerini izliyorum. 25 çocuk mezun ettim. Şimdi 17 çocuğu okutuyorum.

Dostum
DOST OLMAK, DOST BULMAK,?ÖYLE?KALMAK
Karşılık bekleyerek ne dost olunur, ne de dost bulunur. Dost karşılık beklemeden iyilik yapandır. Ben hem dostum hem de çok dostum var.