Ekonomi2022’de farkındalık arttı ama sera gazı tavan yaptı!

2022’de farkındalık arttı ama sera gazı tavan yaptı!

03.01.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:

Küresel ısınma ve iklim değişikliği 2022’de daha fazla tartışıldı, tehlikenin daha çok farkına varıldı. Ancak buna rağmen hesaplamalar küresel ısınmanın artmaya devam ettiğini ve sera gazı emisyonunun bu yıl rekor seviyeye yükseleceğini gösteriyor. Bu durum artan farkındalığın süratle aksiyona dönüştürülmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

2022’de farkındalık arttı ama sera gazı tavan yaptı

SERVET YILDIRIM - Geçen yıl sürdürülebilirlik konularının öne çıktığı bir yıl oldu. Kasım ayında Mısır’da yapılan COP27 İklim Zirvesi her ne kadar somut sonuçlar üretmese de farkındalığı biraz daha artırdı.

Haberin Devamı

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve Avrupa’ya kafa tutması bu süreci hızlandırdı. Enerji konusunu öne çıktı. Yenilenebilir enerjiye geçişin ve enerjide dış kaynak bağımlılığının sakıncaları anlaşıldı. Enerjiyi depolama konusunda teknoloji geliştirilmesi ve üretilen enerjinin depolanması konusunda daha verimli ve ekonomik çözümler üretilmesi gerektiği konuşuldu. Bu konuda olumlu gelişmeler ve çalışmalar yok değil. Depolama maliyeti her geçen gün biraz daha azalıyor. Buna bağlı olarak depolama kapasitesi de çok hızlı bir şekilde artıyor. 2023 bu alanda ilerlemelerin kaydedileceği bir yıl olmaya aday.

2022’de nükleer enerjiye bakış biraz daha yumuşadı. Nükleer enerji kullanımın yeşil enerjiye geçişte gerekliliğine inanan sayısı arttı. Nükleer 2023’te çok tartışılacak başlıklardan biri olacak.

Haberin Devamı

Geçen yıl çok üzerinde durulan diğer bir başlık biyolojik çeşitliliğin korunmasıydı. Bu kapsamda özellikle son 50 yılda hız kazanan ormansızlaştırmanın önüne geçilmesi gerektiğini herkes kabul etti. Bu konuda 2022’de önemli bir gelişme oldu; Brezilya’da göreve seçilen yeni yönetim öncekinin aksine Amazonların ormansızlaştırma sürecinin tersine çevrilmesi için çalışacağını açıkladı.

Hem COP27’ye hem de yılın tamamına damga vuran bir diğer tartışma finansman konusuydu. Hem iklim değişikliğinden zarar gören yoksul ülkelerin uğradıkları zararların finansmanı hem de temiz enerjiye geçiş ve yeşil dönüşüm finansmanı konusu çok konuşuldu. Önemli bir yol katedildi.

Sorumlu yatırım kavramı hayatımıza daha fazla girdi. 2005’te zamanın BM Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından ortaya atılan Sorumlu Yatırım İlkeleri daha fazla dikkate alınır oldu. Bugün 100 trilyon doların üzerinde bir kaynağı yöneten yatırımcı grubu sorumlu yatırım ilkelerini dikkate alacaklarını açıkladılar. Net sıfır hedefi olmayan şirketlere finansmanın zorlaşacağı bir dönem başlıyor. Bu eğilimin 2023’te daha da güçlenmesi bekleniyor. Yeşil tahvil ya da sürdürülebilirlik bağlantılı borçlanmaların artacağı bir döneme girdik.

Tüm bu çabaların önündeki en büyük engel 2023’te ortaya çıkması beklenen ekonomik ve jeopolitik zorluklar. Özellikle resesyon beklentisi değişik şekillerde etkileyebilir. Bu noktada yeşil dönüşümün resesyondan çıkışı hızlandıracağı da ciddi destek bulan bir görüş

Haberin Devamı

2023 öngörüleri

Birçok kuruluş 2023 yılına dair tahminlerini ve öngörülerini açıkladılar. Bu öngörülere göre küresel ekonomi için 2022’nin 2023’ten daha zor bir yıl olacağı görülüyor.

- 2023’te küresel ekonomi yavaşlayacak, ülkeler 2022’ye göre daha düşük büyüme performansı gösterecekler. 2023 en düşük büyümenin kaydedildiği yıllardan biri olabilir. 2021’de yüzde 6’nın üzerinde olan ve 2022’de yavaşlamakla birlikte yüzde 4’e yaklaşan küresel büyüme hızının bu yıl yüzde 2’nin altına gerilemesi bekleniyor. ABD belki resesyona girmeden atlatabilir ama Avrupa en iyimser ihtimalle orta şiddette bir resesyonu yaşayacak. İngiltere ise çoktan resesyona girdi bile. Bir zamanlar yüzde 7’nin altındaki büyümeye yavaşlama gözüyle bakan Çin bile bu yıl yüzde 4 büyümeyi ancak yakalayabilir. Yani bu yıl küresel ekonomi için 2022’den daha zor bir olacak. En azında zor bir başlangıç yapılacak ama yılın sonlarına doğru daha olumlu bir hava yakalanabilir. Gelişmiş ve birçok gelişmekte olan ekonomi yılın ortasından itibaren yavaş yavaş toparlanmaya başlayabilirler, yılın sonlarına doğru bu toparlanma biraz belirginleşebilir.

Haberin Devamı

- Küresel enflasyon gerileyecek ama yine de yüzde 4.5-5 civarında takılıp kalabilir. Yani tarihi ortalamaların üzerinde seyredecek. Ancak 2023’e damgasını vuracak asıl faktör enerji fiyatları olacak. Eğer fiyatlar resesyon etkisiyle düşük seyrederse, düşük enerji fiyatları sayesinde ekonomiler gerilemeyi yumuşak iniş şeklinde yaşayabilirler. Ama fiyatlar düşmeyip jeopolitik gerilimin de etkisiyle yükselirse işte o zaman problem büyük çünkü resesyon değil stagflasyonu konuşuyor oluruz. Bu durumda merkez bankaları da rahat rahat para politikalarını gevşetemezler, yılın sonlarına doğru toparlanma olacağı yönündeki senaryolar hayal olur.

Haberin Devamı

- Resesyon yılında ticaret hacmi daralır, ihracat yapmak zorlaşır. Bu nedenle 2023’te de ülkeler arasında ticaret savaşları devam edecek. Rusya’ya yaptırımların yanı sıra Batı’daki Çin’e karşı önlem arayışı bir sonuç üretemese de tüm hızıyla sürecek. İhracat yapmak isteyenler görünür ve görünmez engellerle karşılaşacaklar.

- Şirketler 2023 yılı için eleman alımlarını durdurdu. Hatta bazı dev şirketler işten çıkarmalara başlayacaklarını açıkladılar. İşsizlik 2023’te ana sorunlardan biri olacak.

- Dünya 2021 ve 2022 ilk yarısında bol paranın tadını çıkarttı. Ardından enflasyon patlayınca neredeyse tüm ülkeler para politikasını sıkıp, ortaya salınan paraları çekmeye başladılar. Sıkı para politikalarının etkisiyle oluşan likidite baskısı 2023’te finansman ihtiyacını öne çıkaracak. Finansmana erişim zaten sorundu, daha büyük sorun olacak.

- Yavaşlayan ekonomiler de gelirler de azalacak. Kamu maliyelerinde bozulmalar yaşanacak. Hükümetler üzerinde gelir baskısı artacak, ülkelerde vergi artırım eğilimleri güçlenecek.

- Ukrayna’da barış yolunda hiçbir umut yok. Savaş ekonomileri etkilemeye devam edecek.

- Küresel borsalar son iki yıldır endeksler rekorlar kırdı. Ancak 2023 farklı ve daha dalgalı olabilir. Borsalarda 2022’de yaşanan hızlı yükseliş bu yıl bir ara yerini düzeltmelere bırakabilir.

- Büyük umutlarla yapılan COP27 İklim Zirvesi’nde çok fazla bir ilerleme kaydedilemedi. Şu ana kadar verilen taahhütler küresel ısınmayı kritik 1.5 derece sınırının altında tutabilmek için oldukça yetersiz. Küresel sera gazı emisyonu artmaya devam edecek ve 2023’te rekor seviyelere yükselecek. Sanayi ve işletmeler üzerindeki aksiyona geçme baskısı artacak. Şirketler ve hükümetler “yapıyormuş” gibi görünmek yerine daha ciddi adım atmak zorunda kalabilirler. “Yeşil badana”dan “yeşil aksiyon”a geçiş zamanı çoktan geldi bile…

- Kovid bu yıl da konuşulmaya devam edilecek. Ama Kovid ile yaşamayı öğrendik. Herkesin süratle kapandığı 2020 ve 21’e dönüş zor…