12.01.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:
Zeynep Aktaş
Rüşvet ve yolsuzluk operasyonu ile başlayan, sonrasında bakanların istifasına kadar uzanan gelişmeler sırasında borsada 4.7 milyar TL tutarında açığa satış işlemi gerçekleşti. Dokuz gündeki toplam işlem hacmi 32 milyar TL’yi bulurken açığa satışlar toplam tutarın yüzde 15’ine kadar çıktı. Hal böyle olunca borsada dengeler allak bullak oldu. Belirsizlikten kaynaklı yatırımcılardaki panik havasıyla başlayan satış dalgasına spekülatörlerin açığa satışı eklenince panik havası daha da kabardı.
Son olayda da düşüşün daha da devam edebileceğini öngören traderler sürece dahil olurken üstten satıp alttan yerine koyarak yüksek kazançlar elde ettiler. Dalgaya kapılan bireysel yatırımcılar ise zararını azaltmak isterken bir anda dipte hissesiz kaldılar.
Böylesi şok dalgalanmalarda fazla araştırmaya da gerek olmadan şirketlerin defter değerinin kontrol edilmesi yeterli. Borsanın dev şirketlerinin dahi defter değerinin altına kaydığı seviyelerden yapılan satışlar ancak yaşanan paniğin büyüklüğünü gösteriyor.
Günlük işlem hacminin % 15’i
17 Aralık ve sonrası günlerde günlük işlem hacminin ortalama yüzde 15’i ile açığa satış işlemleri gerçekleşti. Hacim arttıkça kayıplar da arttı. Endeks 16 Aralık’ta 74.483 seviyesinde bulunurken 27 Aralık’a gelindiğinde 63.885’je düştü. 17-18-19 Aralık günlerinde son 10 yılın en büyük 20 işlem hacminden üçü gerçekleşti. Satış dalgasının hacimli gelmesi borsadaki dalganın da boyunu artırdı. Açığa satışlar ağırlıklı olarak bankacılık sektörüne ait hisselerde gözlendi.
Yabancı pozisyonu...
Açığa satış işlemlerinin detayını göremiyoruz. Hisse bazlı yabancı satışlarını takip etme imkanı var. Bu satışlara baktığımızda düşüşte yabancıların paylarını bir miktar azaltmakla birlikte nihai olarak gerçekleşen satışlar içindeki paylarının pek de yüksek olmadığı görülüyor. Düşüşten istifade ederek satmalarına karşın sonrasında yerine de koymuşlar. Endeks 17-27 Aralık tarihleri arasında yüzde 15 düşerken yabancı payı yüzde 62.33’den yüzde 62.60’a çıktı. Ancak arada 62.07’ye kadar düştü. Yabancı paylarındaki düşüş yüzde biri dahi bulmuyor. Panik sürecindeki satış ve sonrası alımlar profesyonelliğin verdiği kısa günün kârı oldu. Cuma itibariyle endeks hâlâ 16 Aralık’taki seviyesinin altında bulunurken yabancı payı o tarihteki seviyesinin de üzerinde.
En fazla açığa satış Garanti’de
Düşüşte adı çok sık dilendirilen Halkbank’ta açığa satışlar çok sık konuşuldu. Veriler Halkbank gibi Garanti Bankası’nda da ciddi açığa satışların yapıldığını gösteriyor. Garanti’de 9 günde 3.9 milyar TL’lik satış gerçekleşirken bunun 1 milyar 23 milyon TL’sini açığa satışlar oluşturdu. Halkbank’ta ise satışlar 5.2 milyar TL olmasına karşın açığa satışlar yaklaşık 947 milyon TL.
Açığa satış nedir?
Açığa satış işlemi; sahip olunmayan sermaye piyasası araçlarının satılmasını ya da satışa ilişkin emrin verilmesini ifade eder. Satışa ilişkin takas yükümlülüğünün ödünç alınan sermaye piyasası araçları ile yerine getirilmesi de açığa satış sayılır.
GÜÇLÜ BANKA İTİBARINI YİTİRMEZ
Son yaşananlar sırasında yaşanan haber akışı hisselerde büyük dalgalanmalara neden oldu. Bu sırada bankaların mevcut yapılarını bilenler için bunlar kâr amaçlı realizasyonlar olarak görüldü. Türkiye’deki bankaların durumu 2001 krizindeki gibi değil. Bankalar yaşanan aşırı temkinli. Yatırım kuruluşları hâlâ Halkbank için ‘al’ önerisinde bulunuyor. Turkish Yatırım, 2014’te tercih ettiği bankaların Halkbank ve İş Bankası olduğunu belirledi. Gedik Yatırım 3 Ocak’ta 19.60 hedef fiyat ile ‘al’ önerisinde bulunuyor.
Halkbank’ta satanlar belli
Dokuz günlük düşüşte günlük ortalama 600 milyon TL’lik açığa satışın 100 milyon TL’si Halkbank’ta gerçekleşti. Şimdi tartışma konusu açığa satışı kimlerin yaptığı ile ilgili. Kimileri profesyonel yerlileri kimileri de yabancıları işaret ediyor. Takas verileri incelendiğinde 16 Aralık’ta Halkbank’ta yabancı saklaması yapan Citibank’ta 304.5 milyon adet, Deutsche Bank’ta ise 188.1 milyon adet, toplamda ise 492.6 milyon adet hisse var.
Deutsche Bank 16-27 Aralık 2013 tarihleri arasında nezdinde saklanan Halkbank hisselerinin bakiyesinin 187 milyon ile 181 milyon adet arasında değiştiğini söylüyor. Düşüşte Halkbank hisselerine sahip olunmadan açığa satışın yapılmadığını dile getiriyor.
Citibank: İşlemler rutin
Citibank ise yapılan işlemlerin rutin alım satımlar olduğunu dile getirdi. Her iki banka da bünyelerindeki Halkbank hisselerinin kurumsal müşterilere ait olduğunu belirterek, Halkbank’ta sahip olunmadan açığa satılması iddialarını reddediyor. Ancak ‘sahip olunmadan’ açığa satışın olmadığı yönündeki ifade kafaları karıştırıyor. ‘Sahip olunmadan’ açığa satış yapılmadığına göre, ‘sahip olunarak’ açığa satış yapılmış olabilir mi? Net bir ifade ile ‘açığa satışın olmadığı’nın belirtilmemiş olması, bu kurumlardan ‘müşterilerinin haberi olmadan’ açığa satış yapılmış olabileceği ihtimalinin gündemde kalmasına neden oluyor.
Halkbank’ın takas dökümleri incelendiğinde, Citibank ve Deutseche Bank’ın 18 Aralık’taki toplam payları 493.8 milyon adet. Bu hisselerin o günkü değeri 6.6 milyar TL. 27 Aralık’t ise iki kurumdaki miktar 463 milyon adete indi. Hisselerin değeri o tarihte 5.1 milyar TL’ye iniyor. Düşüşten etkilenmesine rağmen yabancı hesaplarında kayda değer bir çıkış yok.
Bunlara karşın açığa satışların hangi hesaplardan yapıldığı belirsizliğini koruyor. Uzmanlar, bunun o kadar da bilinmez olmadığını, Takasbank ve MKK kayıtlarından hesap bazında kimlerin Halkbank hissesi olmadığı halde açığa satış yaptığının görülebileceğini belirtiyorlar.
YENİ SPK TEBLİĞLERİ NE GETİRİYOR?
2013 yılında 42 adet tebliğ taslağı yayınlandı. 31 adet tebliğ Resmi Gazete’de yayımlanarak kesinlik kazandı. Peki yeni tebliğler ne getiriyor? INFORCE GFG Finansal Çözümler, Eğitim ve Danışmanlık, Genel Müdür ve Kurucu Ortağı ve eski Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası, Gözetim Müdürü Gökhan Ugan ile yeni SPK tebliğlerini ve neler getirdiğini değerlendirdik.
Ugan, “SPK tarafından hazırlanan tebliğlerden belki de en çok ses getirenleri yatırım kuruluşları ile portföy yönetim şirketlerinin faaliyet esaslarını düzenleyen tebliğler ile sermaye piyasası suçlarına ilişkin düzenlemeleri içeren tebliğler oldu” diyor ve ekliyor: “Sermaye piyasasında konsolidasyon süreci hızlanacak.”
Portföy yönetim şirketleri ile yatırım kuruluşlarının kuruluş ve faaliyet esaslarını düzenleyen tebliğler ile asgari özsermaye tutarları yükseltildi. Bu kurumlar tarafından sunulabilecek hizmetler özsermaye tutarlarına bağlı olarak farklılaştırıldı.
Suç tanımları genişledi
Ugan, “Söz konusu düzenlemeler sermaye piyasasında faaliyet gösteren kuruluşların yeniden yapılandırılması amacını gütmektedir” diyor. Ugan, “Bu uygulama ile bir çok kurum rekabet edebilmek için güçlerini başka kurumlarla birleştirmek zorunda kalacak. Sermaye piyasasında konsolidasyon süreci hızlanacak” vurgusunda bulunuyor.
Henüz taslak halinde olan diğer önemli bir düzenleme ise sermaye piyasası suçlarına ilişkin yapıldı. Öncelikle suç tanımı ve kapsamı genişletildi. Daha önceki düzenlemelerde herhangi bir eylemin suç kapsamında sayılabilmesi için alım-satımın gerçekleşmesi şartı aranırken, yeni düzenlemelerde emir girişi, emir iptali ve emir düzeltmesi yolu ile de bu suçların işlenebileceği belirtildi. Diğer taraftan kanunda sayılan suçlar kapsamında değerlendirilemeyen, ancak piyasada bozucu bir etki yaratan işlemler “piyasa bozucu işlem” olarak tanımlanmış olup, bu eylemi gerçekleştiren kişilere SPK tarafından 500.000 TL’ye varan miktarlarda idari para cezası verilebilmesi mümkün.
Ugan, “SPK bu düzenlemeler ile makul bir gerekçeye dayanarak kişilere işlem yasağı getirmeye, menkul kıymetlere blokaj koymaya ve sermaye piyasası araçlarının sıralarını durdurmaya varan tedbirleri uygulamaya yetkili kılınmakta” diyor.
Diğer bir düzenleme ile yatırım kuruluşlarını MASAK bildirimlerine benzer bir şekilde şüpheli işlemleri borsaya bildirme yükümlülüğü getirilmekte.
Sosyal medya fenomeni Aleyna Dalveren, geçtiğimiz akşam evlendi. Aşiret düğünü yapan ismin sosyal medya paylaşımları ağızları açık bıraktı. İbrahim Tatlıses ve Şafak Sezer de kilolarca altının yarıştığı düğüne katıldı.