16.10.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:
Ozan Ömer Kadüker
Yükseköğretim Kurulu (YÖK), 14 bölümde özel yetenek sınavını kaldırdı. Çizgi Film (Animasyon), Grafik, Grafik Resimleme ve Baskı, Grafik Tasarım, Moda Giyim Tasarımı, Moda Tasarımı, Moda ve Tekstil Tasarımı, Rekreasyon, Spor Bilimleri, Spor Yöneticiliği, Tekstil, Tekstil Geliştirme ve Pazarlama, Tekstil Tasarımı, Tekstil ve Moda Tasarım bölümleri, 2020 Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda (YKS) merkezi yerleştirmeyle öğrenci alacak. Bu bölümleri hedefleyen adaylar artık YKS’de ilk oturum olan Temel Yeterlilik Testi’nin (TYT) yanı sıra ikinci oturum olan Alan Yeterlilik Testi’ne de (AYT) girmek zorunda kalacaklar.
30 bin imza toplandı
Karar, üniversiteye hazırlanan öğrenciler, eğitimciler, sanatçılar ve bu bölümlerin mezunları tarafından büyük tepkiyle karşılandı. İmza toplama sitesi change.org üzerinden başlatılan “Özel Yetenek Sınavları Kaldırılmasın!” başlıklı kampanyaya dün itibariyle 30 bin imza toplandı. Katılımcılar, imza toplama nedenlerini ise “Bizler bu kararı haksız rekabet olarak görmekteyiz. Yeteneği olmayanın puanı ile istediği üniversiteye girebilmesini, yeteneği olan öğrencinin puanı sebebiyle
heba olmasını istemiyoruz” şeklinde açıkladılar.
‘Optikle sınırlanacak’
Eğitim İş Merkez Yönetim Kurulu da dün bir açıklama yayınlayarak karara tepki gösterdi. Açıklamada “Daha önce bu alanlara girmek isteyen öğrencilerin imgesel tasarıma meyilli olup olmadığı, soyut düşünüp düşünemediği, düşündüğünü çizip çizemediği, hayal gücünü ne derece kullanabildiği özel yetenek sınavlarıyla ölçülürken, YÖK tüm dünyadaki uygulamanın aksine artık bu kriterlerin ölçülmesine gerek duymamıştır” denildi.
Açıklamada “Hiçbir teste tabi tutulmadan bu alana geçiş yapacak öğrencilerin, bu bölümlerde pratik işleyiş derslerindeki başarısızlıkları ve sonrasında yaşayacağı hüsranın sorumlusu YÖK olacaktır” ifadelerine yer verildi. Öte yandan bu alanda eğitim veren eğitimcilerin sadece alana yetenekli ve ilgili gençlere ders verme hakkının da ellerinden aldığına dikkat çekilerek, şunlar kaydedildi: “Bu kararla özel yetenekler optik kodlama ile sınırlanacak. Ülkemizde bu bölümlerden çok sayıda çizim yapamayan animasyon sanatçıları, grafik tasarımcılar, hayal kuramayan moda tasarımcıları, koşamayan sporcular var olacak. Eğitim-İş olarak, akla ve bilimin gerek ve gerçeklerine aykırı bu konu için gerekli yasal süreci vakit kaybetmeden başlatıyoruz.”
‘Emeği çalmayın’
Twitter üzerinden açıklama yapan Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan ise “O halde tüm fakülteler için bir maraton düzenlensin, ipi ilk göğüsleyenler sıralamaya alınarak üniversitelere yerleştirilsin. Dünyada 500 üniversite arasına girmek gibi büyük iddialarımız da yok!” dedi. Yine Twitter’da açıklama yapan Demet Evgar da “Her bireyin kendine ait yeteneğiyle parlaması, o insanın hayattaki yegâne hediyesidir... YÖK’ün, bu kararını tekrar gözden geçirmesini istiyoruz. Bu karar; o dalda yeteneği olmayan öğrenci için de bir kandırmaca olacaktır” dedi. Sosyal medyadaki diğer görüşler ise şöyle:
Şok geçiriyorum. Özel yetenek sınavının bile yetersiz kaldığını, mülakat ve portfolyo sisteminin zorunlu hale gelmesini savunurken şu tabloya bakın.
Özel yetenekleri optik kodlamayla sınırlandıramazsınız. Çizim yapamayan animasyoncular, tasarımcılar mezun edeceksiniz.
Sırf yüksek puan aldı diye hiçbir şekilde çizim yapmayı bilmeyen insanları o kadar yıl özel yetenek sınavlarına çalışmış insanların önüne geçirebilecek bir sistem oluşturulması ne kadar mantıklı olabilir ki?
Bundan sonra sanat da biter... Özel yetenek gerektiren bu bölümlere herkes giremez, girerse başarılı olamaz.
Özel yetenek sınavına hazırlanmak için bu işe 4-5 senesini vermiş insanlar ve hatta bunun için açılmış güzel sanatlar liseleri var, bu olay gerçekleşirse fiyasko olur insanların emeğini çalmayın.
Bu karar uzun zamandır bu bölümlere girmek için çabalayan öğrencilere ve ülkenin geleceğine bir ihanet.
Meclis’e taşındı
Konuyu İyi Parti İstanbul Milletvekili, Ahmet Çelik meclise taşıdı. Çelik, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde “Bahsi geçen bölümlerdeki taban puanlar neye göre belirlenecek, özel yetenek gerektiren bu bölümlere YKS ile yerleştirilen öğrencilerin başarısız olmaları durumunda yükseköğretim kurumlarının izleyeceği yol nedir, yetenek gerektiren bu bölümlere YKS ile yerleştirilen öğrencilerin başarısız olmaları durumunda ülkemizdeki üniversitelerin uluslararası düzeyde başarı skalasını nasıl etkileyecektir, özel yeteneğe sahip ve bu bölümlerde eğitim almak isteyen öğrenci adayları için alternatif bir çözüm var mıdır, verilen karar haksız bir rekabete yol açmakta mıdır, özel yetenek sınavlarında liyakat usulü ne kadar uygun olarak uygulanacaktır” sorularını yöneltti.
‘Hayal kırıklığı yaratabilir’
MEF Üniversitesi Rektörü Muhammed Şahin: Özel yetenek gerektiren bölümlerde öğrenci alımı, kağıt üzerinde yapılan test veya yazılı sınavlarla tespiti özel yetenek sınavlarından daha zordur. Bir eğitimci olarak burada esas sorunu bugün yapılan bir değişikiliğin hemen uygulamaya konulmasında görüyorum. Ayrıca bizler ne yazık ki birçok sorunu yükseköğretimde çözmeye çalışıyoruz. Keşke mesleki yönlendirmeler üniversite öncesinde çözülebilse.
Bugün birçok öğrenci yeteneğine uygun kurslar almaya önceden başladı. Hatta, lise veya öncesine dayanan hazırlığı olan öğrenciler de var. Bu karar, gerçekten yeteneğine güvenen ve yeteneğiyle başarılı olacağına inanan ve bu yolda yeteneğine bugüne kadar yatırım yapmış öğrencilerde hayal kırıklığı yaratabilir.