16.10.2014 - 14:45 | Son Güncellenme:
Zambak Yayın Grubu Kültür Kitapları Yayın Yönetmeni Mehmet Azim, ailelerin ve öğretmenlerin bu çocuklar için dikkatli davranması gerektiğini söyleyerek " Öncelikle üstün zekalı çocuklarımızın farkına varmalıyız" dedi.
Anne babalar çok zeki gibi görünen çocuklarında bir şeylerin eksik olduğunu anlamakta yanılabilir yada duygusal davranabilirler. Fakat çocuğun geç konuşması, geç yürümesi, fiziksel motor hareketlerini yaşına göre tam yapamaması, bazen dalgınlaşması, özellikle okula başladıktan sonra okumayı normalden geç sökmesi, kelimeleri tersten okuması gibi birçok şey aslında bir yerlerde sorun olduğunu gösterir.
Çocukların problemlerine önlem alınmalı
Tüm alanlarda insan çabasıyla topluma yapılan katkılarda üstün zekâlı ve yetenekli olarak nitelediğimiz insanların payı büyüktür. Bu nedenle, üstün zekâlı ve yetenekli çocukların eğitimi tüm dünyada önemli bir konudur. Bu çocukların eğitimde karşılaştığı problemlere değinen Zambak Yayın Grubu Kültür Kitapları Yayın Yönetmeni Mehmet Azim, öncelikle çocukların, üstün zekalı ve yetenekli olduğunu keşfedilmesi gerektiğini belirterek ailelerin çok dikkatli olması gerektiğini söyledi. Azim "Öncelikle velilerin ve öğretmenlerin çocukları anlamaları gerek çünkü bu çocuklar öğrenme sorunu yaşayabilirler. Üstün yetenekli çocuklar da yavaş okuma, heceleyerek okuma, kelime uydurarak okuma ile karşılaşılabilir. Burada öğretmen veya veliler, öğrenci ile ikili örnek okumalar yaparak sorunu giderebilirler. Yüksek sesle, tekrarlı okumalar yaptırılabilir. Kısa metinler seçilerek veli veya öğretmen örnek okuma yapar ve sonra çocuğa okutur. Bu konuda örnek okumalı DVD’lerden de yararlanılabilir" şeklinde konuştu.
Üstün yetenekli çocuklara dikkatli davranılmalı
Uzmanlar ise üstün yetenekli çocukların, özel çocuklar olduğunu belirterek, bu çocuklara dikkatli davranılması gerektiğini ifade ediyorlar. Uzmanlara göre çocuklar, okuma ve yazmaya geçtikten sonra dakikada okuduklarını ölçme çalışmaları yapılabilir. Burada öncelikle hedef öğrencilerin durumunu belirleyip buna göre gerekli önlemleri almaktır.
Çocukları yarış havası içine sokmanın, öğrenmede heyecan ve korku gibi duyguların oluşmasına neden olabileceğine dikkat çeken uzmanlar, sorunlu bir durum var ise, öğrencinin duygularını zedelemeden, ailelere bilgi verilebileceğini belirtiyorlar.
Araştırmalar yılsonunda normal bir ilkokul birinci sınıf öğrencisinin 60, ikinci sınıf öğrencisinin 80 kelime okuması gerektiğini göstermektedir. Üstün yetenekli öğrencilerden daha ilkokula başlamadan bu hedefe ulaşanların hatta geçenlerin olduğu bilinmektedir. Eğitim programı, okuma yazma bilerek okula gelen öğrencilere göre düzenlenmeli. Özel çalışma dokümanları, özel ödevler verilmeli; kendi hızlarına uygun bir şekilde programda ilerlemeleri sağlanmalı, tekrarlayıcı, sıkıcı çalışmalardan uzak durulmalıdır. Değişik yetenek ve öğrenme alanlarına göre farklı materyaller öğrenciye sunulmalıdır.