22.05.2021 - 04:37 | Son Güncellenme:
Sadece tek bir yazar ya da şaire has olan üsluba homer üslup adı verilir. Homer üsluba sahip olan yazarların en önemli özelliği, tamamen orijinal bir anlatım tekniği geliştirmiş olmalarıdır. Sinemada yönetmenler ve senaristler için kullanılan ''author'' kavramı da homer üslup ile aynı anlama gelir.
Üslup Nedir?
Üslup bir yazarın kelime seçiminden cümle kurma tekniğine kadar tüm ifade biçimlerini kapsayan anlatış biçimidir. Yazarın üslubu metnin içinde yer alan diyalogları ve karakterlerin iç seslerini de belirler.
Edebiyatta Üslup Çeşitleri ve Özellikleri Nelerdir?
1- Sade Üslup:
Söz sanatlarının neredeyse hiç kullanılmadığı üsluba sade üslup denir. Eserlerini sade bir üslupla kaleme alan yazarlar, süslü ifadelerden ve anlaşılması güç benzetmelerden kaçınır. Olay örgüsü yalın bir şekilde okura aktarılır. Metinlerde günlük konuşma dilinin yanı sıra deyim ve atasözlerine sıklıkla yer verilir.
Edebiyatımızda 1941 yılında kurulan Garip akımının temsilcileri şiirin olabildiğince sade ve yalın bir dille yazılması gerektiğini savunmuştur.
Örnek:
''Beklediğimi bilsen
Bekleme, gelmem demezsin
Hiç mi merhametin yok
Beklesem de beklemesem de gelmezsin!''
Yukarıdaki dörtlükte şair, sevdiği kadının ilgisizliğinden şikayet ediyor. Ozanların şiirlerinde hissettikleri duyguları herkesin anlayabileceği sade bir üslupla dile getirmesi, sade üsluba örnek olarak gösterilebilir.
2- Süslü Üslup:
Müzeyyen üslup adıyla da bilinen süslü üslupta kelimeler sözlük anlamlarından çok mecazi ve terim anlamıyla kullanılır. Dolaylı anlatımın hakim olduğu bu üslupta şairler, bazı dizelerini serbest çağrışımla yazarlar
Garipçilere tepki olarak doğan İkinci Yenicilerin birçok şiiri süslü üsluba örnek olarak gösterilebilir. Başta Ece Ayhan ve Ülkü Tamer olmak üzere birçok şair, sanat sanat içindir anlayışını benimsemiş ve eserlerinde süslü üslup kullanmışlardır.
''Trenlere çikolata yediriyorum
Akılla oynamak yani, bunu hep yapıyorum.''
Edip Cansever
3- Yüksek Üslup:
Anlaşılması güç mazmun ve metaforların çok sık kullanıldığı yüksek üslupta kapalı istiare, hüsnütahlil, tecahül-i arif ve teşbih gibi sanatlara yer verilir. Şiirde içerikten sonra söyleme güzelliğine önem verilir. Bu nedenle yüksek üslupla yazan şairlere göre neyi söylediğin değil nasıl söylediğin çok daha önemlidir.