27.12.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
EĞİTİM SERVİSİ - Savaşın tarihsel, mevcut ve gelecekteki boyutlarını kuramsal literatür ve güncel veriler ışığında analiz eden raporda öne çıkan sonuçlar şöyle:
■ Geleceğin dünyasını sağlıklı şekilde inşa etmek üzere çalışan bilim insanlarının toplumsal ve uluslararası olaylardaki değerlendirmeleri insanlık için önemli.
■ Bilim insanlarına yönelik uygulanabilecek saldırı, baskı asla kabul edilemez. Özellikle ABD’de, Filistin’e destek için ‘intifada’ sloganlarının bir soykırım çağrısı şeklinde okunması ve öğrencilere yaptırım uygulamadığı için rektörlerin istifasının istenmesi, üniversitelerin varlık sebebi tartışmalarını yeniden ateşledi.
■ Üniversite rektörlerinin Kongre üyeleri karşısında yargılandığı görüntüler yeni bir despotizm türü. Bugüne kadar Anti-semitik davranışlar eleştirildi ancak ‘Anti-semitizmin despotizmi’ öncekinden çok daha dehşet verici. Bunun önüne geçilebilmesi için bu konu, akademinin en öncelikli çalışma alanlarından olmalı.
■ Bölgede yaşananları reddeden ülkelerin kendi içlerindeki protestolar sonrası Filistin’deki insani krizlerin farkına varmaya başlayıp, İsrail yanlısı tutumlarından uzaklaştıkları görülüyor.
‘Ülkemize haksız eleştiriler yapıldı’
Raporla ilgili konuşan TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Filistin halkına uluslararası düzeyde destek açıklaması yapanların istifaya zorlandığını, demokratik olmayan ortamlara şahit olduklarını belirtti.
Akademideki bu ikircikli tavrın yanlış olduğunu belirten Şeker, “Geçmişte uluslararası alanda düşünce özgürlüğü ve insan hakları adı altında ülkemize yönelik yapılan haksız, yanlı eleştirilerin, siyasi ve yapay olduğunun altını çiziyoruz. Özellikle Avrupa’nın ve ABD’nin İsrail-Filistin meselesine yaklaşımlarındaki çarpıklık, samimiyetsiz ve ikiyüzlü yaklaşımlar olarak tarihe geçiyor” dedi.