20.01.2014 - 11:31 | Son Güncellenme:
Sağlık Bakanlığı, tıpta uzmanlık eğitiminin kalitesini garanti altına almak için, yeterli öğretim üyesinden, vaka sayına, teknik alt yapıdan, eğitim standartlarına kadar birçok alanda yeni kriterler belirledi.
Uygulamanın başlamasıyla birlikte, aranan kriterlerin yerine getirilememesi halinde, asistana eksiğini gidermeden uzmanlık verilemeyecek; öğretim üyesine asistan yetiştirme izni ve ilgili kurumda uzmanlık eğitimi için izin verilmeyecek.
Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü İrfan Şencan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kaliteli bir sağlık hizmet sunumu verilebilmesi için eğitim kadrosundan, tıbbi donanıma, hekim tecrübesinden, eğitimin standartlarına kadar birçok faktörün etkili olduğunu söyledi.
Sağlıkta Dönüşüm Programı ile birlikte önemli çalışmalara imza atıldığını dile getiren Şencan, bunlardan birisinin de tıp fakültelerinde ve uzmanlık eğitimindeki standartların artırılması, yeni kriterlerin belirlenmesi olduğunu ifade etti. Şencan, Türkiye'de uzmanlık eğitimi veren kurum sayısının 130'ları bulduğuna dikkat çekerek, "Bu durumda kayıt ve izlem zorunluluk haline geldi. Çünkü, insan canının emanet edildiği sağlık hizmetinde uzmanlık eğitimimizin kalitesini garanti etmek zorundayız" dedi.
Bu alanda yeni bir adım olarak sağlık eğitiminin kayıt altına alınacağını belirten Şencan, "Eksik olan uygulamaları en iyiye çıkarmayı ve standartlarını garanti altına almaya çalışıyoruz" dedi. Şencan, özellikle tıp fakültelerinde uzmanlık eğitiminde "kaliteyi garanti etmeye" çalıştıklarının altını çizerek, bu kapsamda tüm uzmanlık alanlarında eğitimin gerektirdiği kriterlerin ilgili kurumda olup olmadığının belirleneceğini söyledi.
Kriterlerin her uzmanlık alanı için ayrı ayrı belirlendiğini anlatan Şencan, şunları kaydetti: "Her uzmanlık alanında eğitimin gerektirdiklerinin neler olduğuna, bunların eğitim verilen kurumda bulunup bulunmadığına bakılacak. İlgili uzmanlık eğitiminin verilebilmesi için tıp fakültesinde ve uygulamaların yapılacağı eğitim ve araştırma hastanesinde yeterli teknolojik donanımın olup olmadığı, yeterli alt yapının bulunup bulunmadığı incelenecek.
Eğitim verilebilmesi için ilgili uzmanlık alanındaki öğretim üyesi sayısının yeterli olup olmadığı belirlenecek. Uzmanlık öğrencisinin alanına ilişkin kaç vaka görmesi gerektiğinden, vakalara ya da alanına ilişkin uygulamaları yapacak kliniklerin tıp fakültesi hastanesinde bulunup bulunmadığı tespit edilecek."
"Eksik tamamlanmadan uzmanlık alınamayacak"
Her asistanın aldığı eğitimin, gördüğü vakaların, eğitim başarısının elektronik ortamda kayıt altına alınacağını dile getiren Şencan, şöyle devam etti: "Eğer burada bir eksiklik varsa, asistan o eksiğini tamamlamadan uzman olamayacak. Öğretim üyesi eksikliği, uygun sayıda ve kriterlerde vaka olmaması, teknik donanımda yetersizlik gibi kurumsal altyapıda bir eksiklik bulunması halinde de bu eksikliklerin giderilip giderilemeyeceğine bakılacak ve başka bir kurumla ortaklaşa program yapabilmelerine olanak sağlanacak. Bu durumda, asistanın eğitim kapsamında neyi nerede alacağı belirlenecek.
Asistan dışında kriterleri tutmayan öğretim üyesinin de asistan eğitimi vermesine ve uygun olmayan kurumda da uzmanlık eğitimine izin verilmeyecek."
Kriterler üzerinde birkaç yıldır çalıştıklarını vurgulayan Şencan, "Yaklaşık 2-3 yıldır çalışan bir süreç. İnşallah, bu senenin ilk yarısında başlayacak" diye konuştu. Şencan, kriterlerin nasıl olması gerektiğinin belirlenmesinin ise zor olduğuna işaret ederek, bunun için her branşla ilgili ayrı ayrı Uzmanlık Komisyonu kurulduğunu, çalışmaların bu şekilde yapıldığını söyledi.