27.01.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
AYSEL BOZAN YILMAZ
AYSEL BOZAN YILMAZ-Türkiye Özel Okullar Derneği’nin (TÖZOK) her yıl geleneksel olarak düzenlediği Antalya Eğitim Sempozyumu’nun 21.’si dün başladı. “Cumhuriyet’in 100. Yılı ve Eğitimin Geleceği” temasıyla gerçekleştirilen sempozyum, 28 Ocak’ta sona erecek. Açılış konuşması yapması beklenen Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, resmi temaslarda bulunmak üzere KKTC’ye gittiği için sempozyuma katılamazken açılışta konuşan TÖZOK Başkanı Zafer Öztürk, sektörde yaşanan sorunlara dikkat çekerek destek beklediklerini kaydetti.
Özel okul ücretlerine getirilen yüzde 65 tavan zam uygulamasının sektörü zora sokacağını belirten Öztürk, Kredi Garanti Fonu (KGF) kapsamına alınan Eğitim Destek Paketi’nin öneminin altını çizerek velilere yönelik teşvik verilmesi talebinde bulundu. Sempozyum çerçevesinde bir araya geldiğimiz özel okul temsilcileri de okulların ayakta kalmakta zorlandığını dile getirerek bu yılın sonunda yaklaşık 3 bin okulun kapanabileceğini, 30 bin öğretmenin işsiz kalabileceğini söylediler.
‘KGF nefes aldıracak’
Zafer Öztürk, özel okullar adına şu talepleri dile getirdi:
*Velilerin içinde bulunduğu ekonomik koşullar göz önünde bulundurularak her veliye belirli oranda teşvik ve destek verilmesi yerinde olacaktır.
*Okulların yasal ödemeleri olan vergi, sosyal sigorta primleri gibi resmi ödemelerde yapılacak destek ve düzenlemeler, maliyetlerimizi düşüreceğinden, buradan elde edilecek kaynakların öğretmenlerimize aktarılması temennimizdir.
*KGF düzenlemesini, okullarımıza nefes aldıracak bir çalışma olarak görüyor ve yetkililere teşekkür ediyoruz. Ancak eğitim kurumları bir takvim yılı boyunca bir kez artış yapabilmekte. Oysa enflasyon bu süre içerisinde farklı farklı oranlarla artış göstermekte. Bunun sonucunda da eğitim sektörü net ve somut öngörülerle hareket edememekte ve planlama konusunda sıkıntılar yaşamakta. Devletimiz her kesime verdiği destekleri muhakkak bize de sunmalıdır.
Öğretmenler hızla ayrılıyor
Ücret artışı kısıtlamasıyla yetinilmediğini, bir gecede yönetmeliğin değiştiğini kaydeden Öztürk, bu nedenle öğretmenlerin maaşlarının devlet okullarının gerisinde kaldığını söyledi. Öztürk, “1.4 milyon velinin sempatisini kazanmak adına, insanlar işinden edilmemeli” dedi ve ekledi: “Sürekli 300 bin TL ücret isteyen okullar gündeme getiriliyor. Bu okulların oranı, 12 bin özel okul arasında yüzde 1’dir.”
EYT’de özel düzenleme
EYT çıkarsa özel okullardaki öğretmenler de yararlanacak. Ancak Zafer Öztürk, bu noktada özel bir düzenleme beklediklerini kaydetti ve ekledi: “EYT çıkar ve öğretmen şubat ayında ayrılmak isterse ne yapacağız, yerine nasıl öğretmen bulacağız? Bu planlamalarımız için Bakanlık’tan destek istedik. Bu konuda yardımcı olacaklarını söylediler. Öğretmenimizin hakları saklı kalmak kaydıyla, en azından sözleşmesi bitene yani sene sonuna kadar kurumda kalmasının sağlanmasını talep ediyoruz.”
250 bin TL’lik kurs var
Özel okul temsilcileri, 7 yıl önce öğretmenlere asgari ücretin 2 ile 5 katı maaş verdiklerini, bugün öğretmen maaşının asgari ücretin 1000 ile 3000 TL üzerinde olduğunu söylediler. Bu nedenle öğretmenlerin ayrılarak 5-6 kişi bir araya gelip özel kurs açtığını kaydeden Öztürk, kurs enflasyonu oluştuğunu söyledi. Kurs ücretlerinde bir sınırlama olmadığını belirten Öztürk, “İstanbul’da yıllık 250 bin TL’lik kurs var. Özel okullara 3 milyar TL tuttuğu için KDV indirimi yapılamayacağı kaydedildi. Halbuki bu kaçak kurslardan vergi kaybı bu rakamın çok daha üstündedir” dedi.
Genel giderler?
Özel okullarda eğitim ücretinin yanı sıra tavan zam bulunmayan yemek, kitap gibi ücretler ile “Genel Giderler” adı altında bir ücret talep ediliyor. “Bu yönetmeliğe uygun mu” diye sorduğumuz Öztürk, “Uygun değil” dedi ve ekledi: “Aslında tamamen yasa dışı da diyemeyiz. Yoruma açık bir durum. Çünkü MEBBİS’te o madde var. Şimdiye kadar da vardı ancak okul fiyatı açıklanırdı, bunların hepsi onun içine girerdi. Tamamen yasa dışı diyemeyiz ama bana sorarsanız etik değil. Ancak kurumlar çaresiz. Çünkü sadece öğretmenin bir sınıfa maliyeti 46 bin TL.”
Müzakere sürüyor
Yönetmelik değişikliğiyle ilgili müzakerelerin ilgili yerlerle sürdüğünü söyleyen Öztürk, “Umudum; bu durumdan en kısa sürede dönülerek, ortak bir uzlaşı sağlanması. Aksi takdirde, diğer derneklerin de bize katılması durumunda, konuyu Danıştay’a taşıyarak yönetmelik değişikliği talep etmek arzusundayız. Amacımız iki, üç misli artış değil; hiçbir kurumun mağdur olmayacağı bir yönetmelik yapılması” dedi. Derneğin hukukçuları TÖZOK’un tüzüğünde dava açma yetkisinin olup olmağını inceliyor.