Okul binaları aydınlık olmalı

Okul seçiminde her ailenin önceliği farklı. Kimi aile, okulun öğretmen kadrosuna kimi akademik başarısına kimi de eğitim modeline dikkat ediyor. Şüphesiz hepsi birbirinden önemli konular. Ancak uzmanlar, okul mimarisinin de en az bu konular kadar önemli olduğunu söylüyor. Bu noktada okul seçimi yapan velilerin, dikkat etmesi gereken en önemli konu, okulun depreme dayanıklığı. Öte yandan veliler, derslik, yemekhane, merdiven, bahçe gibi okulun her bölgesini iyi gezmeli. Doğal ışık ve doğal havalandırma ile sosyal, kültürel ve spor etkinlik alanlarının yeterliliği de diğer önemli detaylar.

Konuyla ilgili Hatırlı Mimarlık Kurucu Ortağı Yeşim Hatırlı ile Evrenol Evrenol Architects Kurucu Ortağı Mehpare Evrenol’dan görüş aldık.

Daha iyi öğrenme ile okul mimarisi arasında önemli bir bağlantı olduğunu belirten Yeşim Hatırlı, “Öğrencilerin fiziksel, ruhsal ve akademik her tür gelişimlerinin kusursuz sağlanabilmesi amacıyla gerekli tüm mekânları tasarlarken çağdaş ve yalın bir mimari dil benimsemek, sadece dersliklerde değil derslik dışı mekânlarda da eğitimin sürekliliğini hedeflemek, bireysel ve grup çalışmalarına imkân verecek nişler ve toplanma alanlarını hem kapalı hem de açık alan düzenlemeleriyle oluşturmak dikkat edilmesi gereken unsurlar” diyor.

Mehpare Evrenol ise tasarladıkları okullar ve çocuklarının okul seçimi süreçlerinde önemsediği konuları şöyle özetliyor: “Büyük ağaçlık bahçeli, açık kapalı spor alanları ile donanmış bir okul paha biçilmez. Çocuklara hayal kurduran, enerjilerini cömertçe harcayabildikleri açık alanlar bence okulun olmazsa olmazı.”

‘İç mekân renkli olsun’

Mimarlar, okul seçiminde ailelerin dikkat etmesi gereken en önemli konuların başında doğal ışığın geldiğini belirtiyor. Özel eğitim kurumlarının yeni yapılarının pek çoğunun gelişmiş ülkelerin eğitim yapıları standartlarına kavuşmuş durumda olduğunu aktaran Hatırlı, “Bu koşullarda aileler öncelikli olarak okul mekânlarının doğal ışık ve doğal havalandırma gibi olmazsa olmazları ile sosyal, kültürel ve spor etkinlik alanlarının yeterliliğine dikkat edebilirler” diye konuşuyor.

Okulların, çocuğun arabalarla saatlerce yol aldığı bir yerdense kolayca ulaşılabileceği yerlerde olması gerektiğine ifade eden Evrenol da “Saatlerce taşıt araçlarında, sıkışan trafikte vakitleri kaybolan çocuklarımız kanayan bir yara. Okul iç mekânları, renkli, sanat kokan, resimlerle donanmış, bol ışıklı olmalı” önerisinde bulunuyor.

Depreme dayanıklı mı?

Elazığ, Malatya, Manisa, İstanbul’da meydana gelen depremlerin ardından pek çok okulda ağır hasar oluşurken, birçoğunun da sağlam olmadığı ortaya çıktı. Ancak okulların, deprem sonrası toplanılacak yapılar olması nedeniyle tıpkı hastanelerde olduğu gibi normal binalardan daha sağlam yapılması gerekiyor. İstanbul’da beklenilen olası depremle en az 48-50 bin binanın yıkılacağını aktaran TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Gökçe, “Deprem yaşanmadan önce okulların, hastanelerin, diğer kamu yapılarının depreme dayanıklı hale getirilmesi gerekiyor” diyor.

Okul yapımında mutlaka gerekli statik şartların sağlaması gerektiğini ifade eden Mehpare Evrenol da “Okul binaları 2 katlı, en fazla 3 katlı olmalı. Teneffüs alanlarına çocukların seri ulaşımının sağlanmış olması da önemli bir konu” diye konuşuyor.