12.09.2008 - 12:29 | Son Güncellenme:
Hizmetiçi Eğitim Dairesi Başkanlığı’nın başlattığı, ‘Uzaktan hizmetiçi eğitim faaliyetleri’, 2008-2009 eğitim öğretim döneminde ücretli hale getirildi. Hizmet İçi Eğitim Dairesi Başkanlığı’nın okullara gönderdiği 4 Eylül 2008 tarihli, Müsteşar Yardımcısı Remzi Kaya imzalı yazıda, ‘E-hizmetiçi eğitim’ programına katılarak, yönetici görevlere hazırlanmak isteyen öğretmenlerin 200 YTL yatırması istendi. Öğretmenlerin uzaktan eğitim yöntemi ile yaşam boyu öğrenme kapsamında bilgi ve becerilerini geliştirebileceği ve verimliliklerini artırabileceğinin belirtildiği yazıda verilecek eğitimin, ‘Temel bilgi teknolojileri’, ‘Öğretim teknolojileri ve materyal tasarım’, ‘Öğretmenlik meslek bilgisi alanındaki gelişmeler’, ‘Birleştirilmiş sınıflarda eğitim’, ‘İlköğretimde kaynaştırma’, ‘İlköğretimde drama’ başlıklarından oluştuğu kaydedildi. Kayıt işlemlerini tamamlayan öğretmenlere, eğitim sonunda yapılacak sınavla sertifika verileceği bildirildi.
Aynı çerçevede Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün internet sitesinden yapılan duyuruda ise okullarda kadrosuz usta öğretici olarak çalışanların sertifika puanlarına yükselmek için para vererek eğitim seminerine katılması istendi.
Eğitim-Sen Adana Şube Başkanı Güven Boğa, AKP Hükümetinin çalışmalarıyla MEB’in ticarethaneye çevrildiğini öne sürdü. Daha önce okul yöneticiliği için yapılan sınavın, AKP Hükümeti döneminde hiç yapılmadığını belirten Boğa, şunları söyledi:
“AKP Hükümeti, sınava girip okul müdürlüğü hakkı kazanan öğretmen arkadaşlarımıza bu fırsatı vermezken, son dönemde müdür ve müdür yardımcılığı sınavlarını yapmayarak vekaleten yöneticilik görevi mantığını ortaya çıkarmıştır. Vekaleten atanan tüm yöneticiler AKP mantığında kişilerdir. Vekaleten yöneticilik yapacak kişilere, görev verilmeyen ve asil müdürlük hakkı bulunan yöneticilere karşı, para ile sıfat alma fırsatı vermiştir. Bu sıfatı alacak ve yönetici olarak atanması düşünülen kimseler de mutlaka kendi taraftarları olacaktır. Bugüne kadar öğretmenler hangi alanda kendilerini yetiştirmek istiyorlarsa, okullarında öğrencilerine karşı daha verimli olmak istiyorlarsa istedikleri hizmet içi eğitimleri seçiyorlardı. Ancak, bu, son durumla imkansız hale getirilmiştir. Öğretmeler kendilerini güncellemek zorundadır. Hizmet içi eğitimlerin rolü budur. Bu eğitimin ileride yönetici olmak isteyenler tarafından para ile alınmasının istenmesi utanç vericidir. MEB, hiç bir hükümet döneminde bu kadar suiistimal edilmemiştir. Bakanlığımız eğitim değil, ticaret bakanlığına dönüştürülmüştür.”