08.07.2014 - 14:25 | Son Güncellenme:
Montessori yöntemi, adını 1906 yılında Roma’da açtığı bir anaokulunda çocukların gelişimi üzerine yaptığı gözlem ve çalışmaları uygulamaya başlayan psikiyatri uzmanı Dr. Maria Montessori’den alıyor.
Montessori yönteminin en önemli özelliği kendine has bir eğitim felsefesinin üstüne inşa edilmiş olması. Yöntem, özel araçlarla çocukların sorun çözme becerilerini geliştirmeye ve onları kendi ayakları üstünde duracak yeterliğe getirmeye odaklanıyor.
Anaokulu döneminde verilen klasik eğitimleri uygulama bakımından yetersiz bulan veliler Montessori okullarına yöneliyor. Ancak tüm eğitim yöntemlerinde olduğu gibi bu yöntemin uygulanmasında da önemli incelikler var. Yöntemin başarılı olabilmesi için uygulamayı bilen eğitmenlere ihtiyaç duyuluyor.
Montessori yöntemi meslek yüksekokulu müfredatında!
Lise sonrası mesleki eğitim uygulamalarına getirdiği yeniliklerle tanınan Kapadokya Meslek Yüksekokulu, Montessori yöntemini uygulayabilen eğitmenler yetiştirmek üzere çoktan kollarını sıvamış.
2012 yılında yüksekokul bünyesinde Çocuk Gelişimi programı içeriğine Türkiye’nin en köklü Montessori okulu olan Sihirli Bahçe Montessori okulu ile işbirliği yaparak Montessori yöntemini dahil etmiş ve uygulamaların gerçekleştirilebilmesi için bir Montessori uygulama okulu açmış.
Uygulamalı Montessori eğitimi ile fark yaratan Kapadokya Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi programı, mezuniyetten sonra bir an önce işe yerleşmek isteyen gençlere önemli bir fırsat sunuyor: Programı tercih eden adayların tamamına burs imkânları sağlıyor.