01.09.2008 - 13:42 | Son Güncellenme:
Çankaya’nın Oran semtinde Üstün Dökmen Küçük Şeyler Akademisi Anaokulunun hizmete girmesi dolayısıyla tören düzenlendi. Törende konuşan Prof. Dr. Dökmen, anaokulunda didaktik olmayan, oyun aracılığıyla, eğlendirerek eğitim vermeyi amaçladıklarını belirtti. Bu çerçevede öğretmenlerin ve velilerin eğitimine önem verdiklerini söyleyen Dökmen, öğretmenlerin bir hafta süreyle eğitime alındıklarını anlattı. Anaokulunda zaman zaman öğretmenlere ve velilere yönelik seminerler vereceğini ifade eden Dökmen, "Öğretmen ile anne-baba aynı dili konuşabilmeli" dedi.
Çocuk aileye bağımlıysa okula gidip gelmesinde sıkıntı yaşanacağına işaret eden Dökmen, özellikle anne-çocuk arasındaki ilişkinin "bağımlı değil, bağlı olması" gerektiğini vurguladı. Yaş büyüdükçe bağımlılığın bağlılığa dönüşmesinin sağlıklı olduğunu dile getiren Dökmen, "Böyle olursa çocuk okula giderken de evlenirken de işe başlarken de ömür boyu rahat eder" diye konuştu.
Bağımlılıktan bağlılığa dönüşmenin bir anda oluşmayacağını söyleyen Dökmen, "Türk insanı çocuğuna düşkün. Bu iyi bir şey ama genel hatamız, kantarın topunu biraz fazla kaçırıyoruz. Çocuklar size bağlı olsun, siz onlara bağlı olun, bağımlı olmayın" dedi.
-"EŞİKTEN GEÇİYORLAR"-
Açılış töreninin ardından AA muhabirinin sorusunu yanıtlayan Dökmen, gelecek hafta okulların açılacağını anımsatarak, ilköğretime, liseye, üniversiteye yeni başlayacak öğrencilerin "bir eşikten geçeceğini", yeni bir hayata adım atacaklarını ifade etti. "İnsanlar okula başlarken, mezun olurken, işe başlarken, evlenirken eşikten atlar. Bu, gelişmenin somut bir göstergesidir" diyen Dökmen, velilerin de heyecan duymasının son derece normal olduğunu kaydetti. Dökmen, "Veliler heyecanlansınlar çünkü çocukları bir daha hiç ilköğretime başlamayacak, böyle bir heyecanı bir kez tadacaklar. Heyecanlansınlar çünkü çocukları 20 sene sonra hasretle hatırlayacakları bir gün başlayacak" görüşünü dile getirdi.
Velilerin, çocuklarının eğitiminde önemli rol oynadıklarını vurgulayan Dökmen, anne-babaların televizyon izlerken dikkatli olmalarını, kaliteli filmler izlemeye, kaliteli müzik dinlemeye ve iyi kitaplar okumaya gayret ederek onlara olumlu yönde mesaj vermelerini önerdi.
Dökmen, şöyle konuştu:
"Veli, en azından arada bir belgesel izlemeli, klasik Batı müziği, klasik Türk müziği dinlemeli, kaliteli kitap okumalı. Çocuklara ’aman aman çok çalış’ demenin bir anlamı yok ama siz çalışırsanız, iyi kitaplar okursanız, bu, çocuğa iyi bir mesaj olur. Anne-baba televizyonda her şey izleyebilir ama çocuk yattıktan sonra... Eğer aksi olursa çocuğa boş mesaj verilmiş olur."