27.04.2024 - 09:16 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr DHA
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, sadece son bir yılın değil, on yıllık uzun soluklu bir çalışmanın ürünü olarak ortaya çıktı.
Müfredat hazırlık sürecinde, çok uzun görüş alışverişleri ve kamuoyundaki yansımalar üzerinden analizler yapıldı, toplantılar düzenlendi. Bütün bu birikim, geçen yıl yaz aylarında bir veri olarak alındı ve bu veriler sistematik hâle getirildi.
Modelin beceriler çerçevesi oluşturulurken akademisyen, öğretmen ve diğer eğitim paydaşlarının katılımıyla yirmi çalıştay düzenlendi. Sonrasında her bir ders için oluşturulan ekipler, yüzlerce toplantı yaparak müfredatın hazırlıklarını tamamladı.
Sadece yaz aylarından itibaren bugüne kadar 1000'den fazla öğretmen ve akademisyen ile toplantılar düzenlendi, 260 akademisyen 700'ün üzerinde de öğretmen bu toplantılara sürekli katıldı.
Bunun dışında ilave olarak görüşlerine başvurulan akademisyenler ve öğretmenlerle birlikte 1000'in üzerinde eğitim paydaşı, ortak çalıştı. Bakanlık merkez teşkilatındaki bütün birimler de müfredat için yoğun çalışma yürüttü.
Bir haftalık askı sürecinin ardından "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli", Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığınca son eleştiri, görüş, öneri ve paylaşımlar doğrultusunda revize edilecek ve son şekline ulaşacak.
Yeni müfredat, gelecek eğitim öğretim yılından itibaren okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul beşinci sınıf ve lise dokuzuncu sınıflarda kademeli şekilde uygulanmaya başlanacak.
"Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" yeni müfredat taslağına ulaşmak için tıklayınız.
BAKAN TEKİN: HERKESİN GÖRÜŞLERİNE SUNDUK
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Tecrübe, Öneri ve Desteğiniz Bizler için Önemli!
Sadece son bir yılın değil, on yıllık uzun soluklu bir çalışma ile meydana getirdiğimiz; akademisyen, öğretmen ve paydaşlarımızın yoğun çalışma ve katkılarıyla ortaya çıkan "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" adını taşıyan yeni müfredat çalışmamızı kamuoyunun ve eğitime gönül veren herkesin görüşlerine sunduk." dedi.
MEVCUT MÜFREDATTA YÜZDE 35'LİK SEYRELTME
MEB'den 'Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli' adlı yeni müfredat taslağına ilişkin yapılan açıklamaya göre; dünyada değişen durum ve ihtiyaçlara göre yeniden düzenlenebilecek şekilde esnek bir yapı benimsendi. 'Özgün bir eğitim felsefesi' içeren model ile milli bilince sahip, ahlaklı, erdemli, milleti ve insanlık için faydalı ve güzel olanı yapmayı ideal edinmiş, beden, zihin, kalp ve ruh bütünlüğüne sahip bilge nesiller yetiştirilmesi amaçlandı. Mevcut müfredatın muadillerinden iki kata yakın düzeyde ağır olduğundan hareketle, bilgi erişiminin zor olduğu dönemlerde yapılan müfredatların dünya genelinde de revize edildiği tespit edildi. Yapılan incelemelerde mevcut müfredatın öğrenme çıktılarının, incelenen ülkelere göre yüzde 50 fazla olduğu belirlendi. Bu kapsamda yeni müfredatta yüzde 35'lik oranda bir seyreltme yapıldı.
BECERİ ODAKLI YAKLAŞIM BELİRLENDİ
Yeni müfredat çalışmaları ile beceri odaklı yaklaşım benimsendi. Bu yaklaşımda, sadeleştirilmiş içerikte öğrencilerin derinlemesine öğrenmesine imkan sağlayacak yeni yaklaşımlar belirlendi. Öğrenciyi; zihinsel, sosyal, duygusal, duyuşsal, fiziksel ve ahlaki açıdan bir bütün olarak gören 'Bütüncül eğitim yaklaşımı' modeli benimsendi. Bu yaklaşımın merkeze aldığı konular ise 'İnsanın fıtri özelliklerini koruma ve geliştirme', 'Şahsiyet bütünlüğünü oluşturma' ve 'Karakter gelişimini sağlama' olarak sıralandı. Yeni müfredatta, değişen dünyanın ihtiyaçlarına, dünyada değişen durum ve ihtiyaçlara göre yeniden düzenlenebilecek şekilde esnek bir yapı benimsendi. 'Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli' ile öğrencilerin inanç, kimlik ya da sosyoekonomik durumları nedeniyle dezavantajlı olmadığı bir öğrenme süreci tasarlandı.
MATEMATİK, FEN VE SOSYAL BİLİMLER ALAN BECERİLERİ
'Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nde, Türkçe'nin öğretimine ve doğru kullanımına titizlikle dikkat edilmesi, bunun eğitim sisteminde temel bir politika olması hedeflendi. Türkçe'nin etkili kullanılmasına yönelik becerilerin kazandırılması da tüm derslerin ortak hedefi olarak belirlendi. Matematik alan becerileri ilkokul, ortaokul ve lise düzeyini kapsayan ve süreç bileşenleri ile modellenebilen beceriler dikkate alınarak belirlendi. Yeni müfredatta yer verilen 5 matematik alan becerisi, 'Matematiksel muhakeme', 'Matematiksel problem çözme', 'Matematiksel temsil', 'Veri ile çalışma ve veriye dayalı karar verme', 'Matematiksel araç ve teknoloji ile çalışma' olarak belirlendi.
13 farklı fen bilimleri alan becerisi tanımlandı. Fen bilimleri alan becerileri; 'Bilimsel gözlem', 'Sınıflandırma', 'Bilimsel gözleme dayalı tahmin', 'Bilimsel veriye dayalı tahmin', 'Operasyonel tanımlama', 'Hipotez oluşturma', 'Deney yapma', 'Bilimsel çıkarım yapma', 'Bilimsel model oluşturma', 'Tümevarıma dayalı akıl yürütme', 'Tümdengelime dayalı akıl yürütme', 'Kanıt kullanma' ve 'Bilimsel sorgulama' becerilerinden oluştu. Fen bilimleri alan becerilerinin tamamı birbiriyle ilişkili olup bazı beceriler ise birden fazla beceriyi kapsayacak biçimde yapılandırıldı.
Sosyal bilimlerde ise yerli ve yabancı literatür, alanın kendine özgü yapısı ve çağın gereklilikleri göz önünde bulundurularak 21'nci yüzyıl becerileri ile de güçlü ilişkileri olan 17 alan becerisi belirlendi.
HEDEFLENEN ÖĞRENCİ 'YETKİN VE ERDEMLİ İNSAN'
Ayrıca, yeni müfredat taslağında ilk kez yeni bir öğrenci profili tanımlandı. Buna göre; müfredatın hedeflediği öğrenci 'Yetkin ve erdemli insan' olarak tanımlandı. Sadece akademik başarılara odaklanmanın doğru olmadığı, her bir öğrencinin kendine özgü potansiyeli olduğu tespitine öncelik verildi. 'Yetkin ve erdemli insan', ruh ve beden bütünlüğü, bilgi ve bilgelik, geçmişten geleceğe eğitim prensibi, değerler, ahlaki bilinç ve estetik bakış açısına sahip olma prensipleri üzerinden tasarlandı. Öğrenci profili oluşturulurken zamansal bütünlük, ontolojik bütünlük ve epistemolojik bütünlüğü sağlama yanında aksiyolojik olgunluk da dikkate alındı. 'Yetkin ve erdemli insan' profilinin ancak çok yönlü bir gelişim ile ortaya çıkabileceğinden yola çıkılan müfredatta, öğrencilerin hem kendisi hem de toplum için daha sağlıklı ve dengeli bir insan olması, çok yönlü bir bilgi ve düşünme yelpazesi geliştirmesi hedeflendi. Bu bakış açısıyla eğitim sürecinin anlık başarılarıyla değil; süreç olarak ele alınması odağa alındı. Bu kapsamda da 'Erdem-Değer-Eylem Modeli' geliştirildi. Değerlerin eğitim sürecinde doğal süreç içerisinde edinilmesi için özgün bir yaklaşımla tasarlanan bu modelde adalet, saygı ve sorumluluk üst değerler olarak ele alındı. Ayrıca; duyarlılık, merhamet, estetik, temizlik, sabır, tasarruf, çalışkanlık, mütevazılık, mahremiyet, sağlıklı yaşam, sevgi, dostluk, vatanseverlik, yardımseverlik, dürüstlük, aile bütünlüğü, özgürlük değerlerinin programlar içinde işlenmesiyle içsel ahenge sahip huzurlu insan, huzurlu aile ve toplum, yaşanabilir çevre hedeflendi.
ÖĞRENCİ YÖNTEMİNİ KENDİSİ BELİRLEYECEK
'Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nde 'Bütüncül eğitim yaklaşımı' gereği bilgi, beceri, eğilim, tutum ve davranışlar ile değerler ilişkilendirildi. Temel, bütünleşik ve üst düzey düşünme becerilerinden oluşan kavramsal beceriler, öğrenme yaşantıları ile güçlü şekilde ilişkilendirilerek öğretim programlarında daha görünür ve işlevsel hale getirildi. Sosyal ve duygusal öğrenme becerileri, öğretim programlarının bir bileşeni olarak ele alındı. Bu beceriler, öğrenme çıktılarıyla doğrudan ilişkilendirildi. Yeni müfredatta, eğitim öğretim süreçlerinde öğrencilerin aktif şekilde katılımlarını sağlayacak öğrenme yaşantıları tasarlandı. Bireysel farklılıkları merkeze alan müfredatta, eğilimlerin becerileri tetiklediğine odaklanıldı. Eğilimlerin öğrencilerin edindikleri becerileri sergilemelerinde belirleyici role sahip olduğu vurgulandı. Okuryazarlık becerileri, yeni hazırlanan öğretim programlarının kesişim noktası olarak ele alındı ve bunlara her bir derse ait öğretim programında açık bir şekilde yer verildi. Bu kapsamda, 'Sistem okuryazarlığı' ilk kez müfredata girdi. 'Sistem okuryazarlığı' ile öğrencilerin getirilen herhangi bir konuda öğrenme yöntemini kendisinin belirlemesi, kendi kendine öğrenebilmesi amaçlandı. Bunun hayata geçirilmesi için 9 alt okuryazarlık türü de belirlendi.
Ayrıca; sonuç yerine süreç odaklı ölçme değerlendirme yaklaşımı benimsendi. 10'uncu sınıflar için kariyer rehberliği eğitimi tanımlandı. Belirlenen ders saatlerinin zümre öğretmenleri tarafından meslek seçimi, kariyer planlama amacıyla öğrencilere yol gösterici kullanılması amaçlandı. Bu kapsamda planlanan eğitim öğretim faaliyetleri, mesleki rehberlik ve kariyer danışmanlığı bağlamında yürütülecek.