Dünya haritası, temelde gezegenimizin yüzeyinin düz bir zemine aktarılmasıdır. Bu aktarımı yapmak dünyanın küresel yapısı nedeniyle bazı zorluklar doğurur. Farklı dünya haritaları, siyasi, fiziki veya tematik amaçlara hizmet edebilir ama hepsinin ortak amacı, dünyayı veya belirli bir bölümünü en doğru ölçekli ve anlaşılır bir şekilde sunmaktır. Bu haritalar, seyahatten eğitime, ticaretten bilimsel araştırmalara kadar pek çok farklı alanda kullanılır ve temel birer referans noktasıdırlar.

Harita projeksiyonları, küresel şekilli dünyanın yüzeyini düz bir yüzeye aktarmanın zorluğundan dolayı geliştirilmiş yöntemlerdir. Her bir projeksiyon, bazı özellikleri korurken başka özelliklerde bozulmalara yol açar. Örnek vermek gerekise, Mercator projeksiyonu açılara ve şekillere önem verirken, Gall-Peters projeksiyonu alanların doğru oranlarını korumaya odaklanır. Robinson projeksiyonu ise, çeşitli özellikleri dengede tutmaya çalışarak daha genel bir amaç için kullanılır. Her projeksiyonun kendine özgü avantajları ve dezavantajları bulunur ve kullanım alanları, bu özelliklere göre şekillenir. Bu yüzden, harita kullanıcıları, haritanın amacına göre en uygun projeksiyonu seçerler.

ülkelerin gerçek ölçekli haritası"Gerçek dünya haritası" ifadesi genellikle, ülkelerin ve kıtaların gerçek boyutlarını ve alanlarını en doğru biçimde gösteren haritalar için kullanılır. Ancak yine de düz bir harita üzerinde küresel bir yüzeyi tam olarak doğru bir şekilde göstermek imkansızdır. Bu nedenle tam anlamıyla "gerçek" bir harita oluşturmak zordur. En doğru dünya haritası gösterimi ise Dünya'nın küresel şeklini birebir yansıtan küreler üzerindedir, ama bu küreler her zaman pratik kullanıma uygun olmadığından, farklı projeksiyonlar bu ihtiyacı karşılar.

İlk dünya haritalarının kesin olarak ne zaman yapıldığına dair net bir tarih bilinmese de, bilinen en eski haritaların Mezopotamya ve Antik Mısır'da kil tabletlere çizildiği görülmektedir. Bu antik haritalar, kapsamlı ve detaylı olmaktan ziyade daha çok yerel bölgelerin tasvirleriydi. Daha sonra Antik Yunan filozofları ve coğrafyacıları, dünya hakkında daha kapsamlı haritalar çizmeye çalıştılar. Anaximander'in bilinen en eski dünya haritalarından birini çizdiği belirtilirken, Batlamyus'un "Geographia" adlı eseri, harita yapımı için önemli bir referans olmuştur. Batlamyus, koordinat sistemini kullanarak haritalar oluşturmuş ve Rönesans dönemine kadar Batlamyus sistemi etkisini sürdürmüştür. Bu ilk haritalar, bugünkü modern haritalara giden yolun başlangıcını oluşturmuştur.