01.03.2021 - 16:46 | Son Güncellenme:
Varoluşçuluk dendiği zaman akla gelmesi gereken ilk kelime özgürlüktür. Varoluş felsefesi iki farklı akımın etkisinde kalarak oluşmuştur. Bunla: hümanizm ve idealizmdir. Böylece dünyada geçerli olan bütün değerler insan odaklı yapılmaktadır. Bunun asıl nedeni dünyada canlılar arasında seçme, düşünme ve karar verme özelliğinin bir tek insana özgü olmasıdır.
Varoluş felsefesinin temeli bireyselliktir. İdealizm düşünce yapısının tam tersi olarak bilinir. Varoluşçuluk isminden belli olduğu gibi insanın var oluş sorununun köküne iner. Birçok filozof, yazar ve düşünür bu konuda ön plana çıkmıştır.
Egzistansiyalizm nedir?
Egzistansiyalizm yani varoluşçuluk, insana odaklıdır. Yani bireysel olunuş ön plana çıkar. İnsanın var oluşuna inen bir felsefi akımdır. Anahtar kelime özgürlük olarak bilinir. Varoluşçulukta özgürlük kadar sorumluluk da dikkat çeker. Ancak bu sorumluluklar farkına varıldığı zaman insan tam anlamıyla özgür olabileceği savunulmaktadır. Devlet, medya veya yönetim organları insanın özgürlüğünü sınırlayabilir. Bu nedenden dolayı ünlü filozof insan özgürlüğe mahkumdur ifadesi yer alır.
Edebiyatta Egzistansiyalizm (Varoluşçuluk) Temsilcileri Kimlerdir?
Edebiyat dünyasında egzistansiyalizm (varoluşçuluk) akımının birçok temsilcisi yer almaktadır. Fakat bazı önemli isimler egzistansiyalizm (varoluşçuluk) akımının önemli temsilcileri olarak bilinmektedirler.
Egzistansiyalizmin önemli temsilcileri:
Jean Paul Sartre: Ünlü bir Fransız yazardır. Felsefi kitaplar yazmıştır ve Varoluşçu felsefeye kitaplarında yer vermiştir.
Albert Camus: Fransız yazar ve buna ek olarak filozof olarak tarihe geçmiştir.
Nicola Abbagnano: Kendisi varoluşçu bir İtalyan yazardır.
Nietzsche: Varoluşçu Alman bir filozoftur. "Güç Istenci", "Üstinsan", "Bengüdönüş" gibi ünlü kitapları vardır.
Franz Kafka: Alman kökenli modern edebiyatın en çok bilinen varoluşçu yazardır.