26.05.2021 - 01:43 | Son Güncellenme:
Bilinç akışı tekniği, 20. yüzyılın başlarında ilk olarak Amerikan Psikolog William James tarafından bir kavram olarak ortaya konulmuştur. Anlatıcı bir teknik olarak gelişmiştir. Bu tekniğin uygulandığı en önemli eser Ulysses ( James Joyce)'tir. Türk edebiyatında ise Tutunamayanlar (Oğuz Atay), Anayurt Oteli (Yusuf Atılgan) bu teknikle yazılmışlardır.
Edebiyatta Bilinç Akışı Tekniği Nedir?
20. yüzyıl roman ve hikayelerinde kendini gösteren bir tekniktir. Bu teknikte yazar, karakterin kafasındaki düşünce sürecini daha doğal hale getirir. Belirli bir sıraya, düzene, dilbilgisi kurallarına uymadan karakterin düşünceleri okura yansıtılır. Bilinç akışı tekniğinde iç diyalog kullanılır. Bu nedenle "anlatım yöntemi" olarak da bilinir.
Bilinç akışı tekniğiyle yazılmış edebi eserlerde karakterler sürekli olarak düşünürler. Olaylar, düşünceler, duygular karakterlerin bakış açısından anlatılır. Dış dünyada gözlemlenen olaylar anlatımın yönünü değiştiriyor. Zaman zaman dilbilgisi ve yazım kurallarının yerini doğal bir düşünce süreci ve bu süreci okuyucuya ulaştırma çabası alıyor.
Bilinç Akışı Tekniği Özellikleri Nelerdir?
Bilinç akışı tekniği iç konuşma ve iç monolog tekniğiyle karıştırılmaktadır. Bazı konularda benzerlik gösterse de yapısal olarak farklıdır. Bu tekniğin özelliklerini şöyle sıralayabiliriz;
1- Karakterin zihninden geçenleri seri bir şekilde, ara vermeden, belli bir sıralamaya sokmadan aktarır.
2- Cümlelerde gramere, imla kurallarına dikkat edilmez. Cümleler samimi, uzun, karmaşık, devriktir.
3- Derin ve soyut ifadeler ön plandadır.
4- Karakterin iç dünyasını, düşüncelerini, hislerini daha gerçekçi olarak sunar.
5- Merkezdeki karakterle okur arasında daha iyi bağ kurulmasını sağlar.