24.06.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
AYSEL BOZAN YILMAZ - Yapay zekâ, Endüstri 4.0, Toplum 5.0, Kovid-19 salgını… Tüm gelişmeler dünyada hızlı bir değişimi de beraberinde getirdi. Bundan eğitimin etkilenmemesi mümkün değil. Okul öncesinden lise son sınıfa kadar eğitim kademelerinde de bunun yansımalarını görüyoruz ancak üniversitelerde kelimenin tam anlamıyla taşlar yerinden oynuyor. Yakın gelecekte, mezun olmadan alacağınız diploma eskimiş olacak. Uzaktan eğitimin de olabileceğini gören Z Kuşağı, 4-5 yıl süren üniversite eğitimini sorgular oldu. Bir taraftan da farklı üniversitelerden ve kurumlardan aldıkları sertifika programlarıyla kendilerini çok yönlü geliştirmenin mümkün olduğunu görüyorlar. İş dünyası da bunu istiyor. Dolayısıyla üniversiteler de değişimi yakalamak zorunda. Peki, bu değişim nasıl olacak? Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şirin Karadeniz ile bu konuda merak edilenleri konuştuk.
- Pandemiyle birlikte tüm sektörlerde büyük değişim yaşandı. Eğitim buna ayak uydurabildi mi?
Pandemi öncesinde de teknolojideki değişimi; Endüstri 4.0, Toplum 5.0’la gelen dönüşümü konuşuyorduk ama pandemi döneminde artık işin başkalaşım tarafına geçtik. Yaşam şeklimiz, iş yapış şeklimiz başkalaşım geçiriyor. Eğitim, bir ülkenin veya dünyanın alt sistemlerini etkiliyor. Eğitim, değişip dönüştükçe doğal olarak sağlıktan iş hayatına kadar her şey değişir ya da diğerleri değiştikçe eğitim de değişmek zorunda kalır.
Tasarım fark yaratıyor
- Bu değişimi gerçekleştirebildik mi?
Tüm dünyada çok geride kalanlar da vardı, yapamayan da yapabilen de. Farkı yaratan tasarım oldu. Yani sizin o ortama uygun teknolojiyle, içerikle, öğretmen eğitimiyle yaptığınız 360 derecelik tasarım fark yaratıyor.
- Zamandan, mekândan bağımsız bir eğitime doğru gidiyoruz. Klasik üniversitelerin işi zorlaşacak mı?
Şundan dolayı zorlaşacak. Üniversitelerin üç fonksiyonu var. Birincisi, bilim üretmek. İkincisi eğitim; üçüncüsü topluma hizmet. Bilim tarafı, interdisipliner eğitimlerle, teknolojiyle beraber hızlı şekilde farklılaştı. Bu treni yakalamak gerekiyordu. Eğitim tarafı ise tüm dünyada konuşuluyor. Üniversiteler farklı tasarımlar yapmaya başladı. Çünkü gençler artık farklı bir üniversite ortamı istiyor. Neden üniversiteye gittiğini sorguluyor. Bu gençlere üniversitenin başka şeyler söylüyor olması lazım. Öğrenci sosyal ortam deneyimleri yaşamalı; kulüplerde, topluluklarda olmalı; uluslararası deneyim kazanmalı.
Üniversiteler şundan da değişmeye başladı. Bazı yeni iş alanları var ki üniversitede bölümleri yok. Mesela makine öğrenmesi, blok zincir uzmanı. Ama bu alanda iş ilanları 10 kat arttı. Bu kadar ciddi bir ihtiyaç varsa ve iş ilanlarında diploma veya sertifika veya deneyim yazıyorsa; artık “veya”ya geçtiyse demek ki gençlerin bunu edinmesi lazım. Üniversitelerin bu konuda öğrencilere sağladıkları sertifikalar çok kıymetli.
Hangi bölüm olursa olsun, öğrencinin doğru ekosisteme girmesi de önemli. Çünkü üniversite size bir ekosistem sunar; orada, açık büfe gibi masanın üzerinde her şey vardır; siz tabağınıza neye ihtiyacınız varsa onu alırsınız. Dünyada büyük firmalar, MOOC dediğimiz açık kitlesel erişim derslerini açmaya başladı. O derslerden de öğrenci öğrenebiliyor. Üniversitenin varlık sebebini diploma vermek olarak görür ve o geleneksel yapıyla devam edersek bir süre sonra var olmamıza ihtiyaç kalmayacak.
MESLEĞİN ÖMRÜ 5 YIL
- Üniversiteler nasıl dönüşmeli?
ApplyBAU uygulamamızı örnek vereyim. Bize başvuran öğrencilerden bazısı bilim insanı olabilecek durumda; bazısı girişimci şirketini kurmuş. Bu öğrenciler için bireye özgü eğitim çok kıymetli olacak. Tüm öğrenciler için tek bir doğru olmayacak. Üniversiteler artık 18-22 yaş arasındaki gençlerin yaşam tasarımını yapmalı. Bu hizmeti mezununa da vermeli. Çünkü mezunların da tekrar belirli becerileri almaları gerekecek.
Sektörün nitelikli insan bulma derdi var ve bu gittikçe artıyor. Sektörle iş birliğini imeceye çevirip sektörü içeri alıp, tasarımlarımızı beraber yapmalıyız. Bu noktada COOP modelini öneririm, biz 14 yıldır yapıyoruz. İçeride yaklaşık 2 bin 600 kadar ulusal ve uluslararası firma var. Bir üniversitede sektörün olması çok fark yaratıyor.
Amerika İş Bürosu’nun istatistiklerine göre dünyada artık gençler 5 yılda bir meslek, 2 yılda bir iş değiştiriyorlar. Artık bir işe girince 30 yıl bir yerde çalışmayacaklar. Meslek de değiştirecekler. Daha esnek çalışmayı tercih edecekler. Yaşam daha uzayacağı için kendinizi tekrar tekrar tasarlamanız gerekecek.
‘BU BECERİLERİ EDİNİN’
Gençlere, Dünya Ekonomik Forumu’nun yeni raporundan, 2025’te en çok ihtiyaç olan becerileri incelemelerini öneren Prof. Dr. Şirin Karadeniz, bu becerileri şöyle özetliyor:
- Öncelikle kendilerini yönetebilmeliler. Ne istiyorum, zamanımı nasıl yönetiyorum, şeklinde kendilerini değerlendirme süreci… Bu beceri olduğu noktada her şeyi rahatlıkla yapabilirler.
- Ayrıca teknoloji, dijital okuryazarlık, programlama ve tasarım becerisi çok önemli.
- Dayanıklılık, stres yönetimi ve esneklik de gerekiyor çünkü daha rekabetçi bir dünya geliyor. Yaratıcılık, eleştirel düşünme, liderlik gibi beceriler de önemli.
- En önemlilerden biri de karmaşık problem çözmek. Bunun için farklı alanlardan, ülkelerden insanlarla birlikte çalışmak zorundasınız. Üniversite yaşamları boyunca ne kadar farklı deneyim elde ederlerse o kadar iyi olur.