16.06.2021 - 12:23 | Son Güncellenme:
Bugünkü Türkiye'de yer alan İstanbul ve Çanakkale boğazları stratejik olarak büyük bir öneme sahiptir. Bu nedenle tarih boyunca boğazlar kendisini almak ve sahip olmak isteyenler arasında savaşlar ile alınmaya ve korunmaya çalışılmıştır.
Boğazlar Sorunu Nedir?
Boğazlar sorunu günümüzde bulunan İstanbul ve Çanakkale boğazlarının önemi dolayısı ile Avrupa Devletlerinin Osmanlı Devletini hedef alan saldırıları içeren önemli sorunlardan birisidir. Osmanlı Devletine saldırıların yanı sıra Avrupa Devletlerinin kendi aralarında da çekişmelerin ortaya çıkmasına boğazlar sorunu neden olmuştur.
Boğazlar Sorunu Nasıl Ortaya Çıkmıştır?
Boğazlar sorunu ilk kez 1770 yılında Rusya'nın Çanakkale Boğazına saldırması ile ortaya çıkmıştır. Ayrıca Akdeniz ve Karadeniz'i birbirine bağlayan bu boğazlar denizciliğin başlaması ile birlikte askeri ve ticari anlamda önem kazanmıştır. Bu nedenle de tarih boyunca boğazlar kendisine sahip olmak isteyenlerin savaşmasına neden olmuştur.
Osmanlı Karadeniz ve çevresini tamamen himaye altına alıp göl yapmıştır. Bu sayede sularına yabancı gemi almak zorunda kalmamıştır. O dönemde Orta Asya bereketli topraklara sahiptir. Kuzeydeki büyük göç olan Rusya için ise bu durum bir engel olmaktadır. Fakat daha sonra Rusya güçlenerek Karadeniz kıyılarına ulaşma teşebbüsünde bulunmuş ve Osmanlı Devleti Rusya'ya Karadeniz'in bir kısmında ticaret yapma hakkı tanımıştır.
Boğazlar Sorunu Nasıl Çözülmüştür?
Boğazlar sorunu Rusya Devleti ve Osmanlı Devleti ile 1826 yılında yaptığı Akkirman Antlaşması ile kesinleştirilmiştir. Daha sonra Rusya ve Osmanlı arasında 1829 yılında Edirne Antlaşması imzalanmıştır. Bu anlaşma ile Rusya sadece kendisinin değil kendisi ile ticaret yapan tüm gemilerin Karadeniz'i kullanma hakkı kazanmıştır.