Boğaziçi’ne nasıl bir rektör isteniyor?

OZAN ÖMER KADÜKER - Boğaziçi Üniversitesi’nde Melih Bulu’nun görevden alınmasıyla boşalan rektörlük koltuğuna yeni gelecek isim merak konusu. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) aday olmak isteyenlerin başvurularını 2 Ağustos’a kadar almaya devam ediyor; adaylar ise belli olmaya başladı. Rektör seçiminde öğrencilerin direkt bir etkisi olmasa da Melih Bulu örneğinin tekrar yaşanmaması için rektörün öğrencilerin de desteğini alması gerekecek.

Bu nedenle Boğaziçi Dayanışması bir açıklama yaparak yeni rektörden taleplerini sıraladı. Açıklamada “Boğaziçi Üniversitesi’nin tüm bileşenlerini taleplerimizi-ilkelerimizi sahiplenen bir rektör adayı etrafında birleşmeye çağırıyoruz!” ifadelerine yer verildi.

Biz de öğrencilere “Nasıl bir rektör istiyorsunuz?” diye sorduk:

‘Kabul görmeli’

Kayra Kocagil (Felsefe): Rektör açık fikirli olmalı ve kendisine aykırı olan yaşam tarzlarına ve fikirlere karşı uygulamalar sergilememeli. Üniversitedeki atamalar, eskiden olduğu gibi seçimle yapılmalı. Akademisyenleri nedensizce görevden atmamalı. Bulu’dan sonra işleyişi kısıtlanan Cinsel Tacizi Önleme Kurulu vardı. Bu ve benzer kurullar her üniversitede olmalı. Sorgusuz sualsiz LGBTİ+ Araştırmaları Kulübü de kapatılmıştı.

İbrahim Cem Özsefil (Çevre Bilimleri): Rektörün Boğaziçi’nin içerisinden gelmesi, üniversitenin değer ve ilkelerini benimsemesi, üniversite bileşenlerinin kendisinden beklentisinin farkında olması gerekmekte. Aksi hâlde tıpkı Bulu’nun atanmasıyla yaşanan sürecin benzeri olacaktır. ‘Gökten zembille indirilecek’ rektörler, öğrenciler tarafından kabul görmeyecektir.

‘Söz sahibi olalım’

Bahadır Bayık (Kimya): Rektör atanmamalı, üniversite içerisinde yapılacak seçimle gelmeli. Üniversitenin ilke ve değerlerine sahip çıkacak, bu kültürü bozmayacak, yeterli akademik alt yapıya sahip bir rektör istiyoruz. Seçimde öğrenciler, direkt oy kullanmamalı ama temsilciler aracılığıyla söz sahibi olmalı.

‘Taleplerimizi karşılasın’

Enes Karakaş (Türk Dili ve Edebiyatı - Tarih): Yalnızca akademisyenlerin rektörü seçmesine razı değilim çünkü üniversitedeki üretim ilişkilerinin seyri akademisyenlerden çok emekçileri ve öğrencileri etkileyecektir. Olası olumsuz tablolarda akademisyenlerin rektöre karşı belli kozları olabiliyor fakat öğrenci ve emekçilerin seçimde söz hakkı olmaması nedeniyle elleri zayıf. 

Burak Çetiner (Endüstri Mühendisliği): Boğaziçi öğrencileri, akademisyenleri ve çalışanlarının iradesini yansıtan ve bu iradeyi üniversite yönetimine katan bir yönetim anlayışı istiyoruz. İlk günden beri sahip çıktığımız talepleri bir kez daha hatırlatmak isteriz.