Zirve Menemen'in

Bülent Buda: Cumartesi-çarşamba kora-kor, dişe-diş, iki maç... Karşılıklı 8 gol, düellodan önde çıkan Menemenspor bu grupta. Bu ligde aşağıdakiler-yukarıdakiler, bütün takımlar kıyasıya yarışıyor. Sözgelimi cumartesi Maraş titretti, korkuttu, çileden çıkardı Menemen’i. Meşin yuvarlak, iki kale arasında gel git yaparak mekik dokudu. Hele bir son 10 dakika var ki puanlar iki takım arasında gitti geldi, salıncak gibi. Ve futbolcularda adrenalin tavan yaptı. 88’de Mert’in soluyla gelen galibiyet golünün oyun alanında kulübede tribünlerde oluşturduğu coşku görülmeye, yaşanmaya değerdi. Bu kapışmanın ardından güçlü Sivas’la büyük buluşma ve 5 gollü yürek dayanmaz düello. Önce 3 farkla öne geçmek inanılmaz gibi. Maçın sonlarındaki tek fark ise bir başka duygusal boyut. İki maçla harika 6 puan. Kayıplar geri dönüyor. Takımda yarışın içinde kalmanın coşkusu ve çok daha değerli gelişen özgüven duygusu.
Fatih Tanfer: Menemenspor her yıl tabiri yerinde ise kendisine ters gelen hatta yoluna taş koyan Sivasspor’u 3 golle geçip 3 puanı alıp Tuzlaspor’un K.Maraş’a yenilmesiyle gelen liderlik bence müthiş bir başarı. Menemenspor’un bundan sonra yapacağı futbol aklı ve oyun zekâsıyla birleşince nasıl iyi bir takım olduğunu biliyoruz. Ancak artık basit puan kaybı yapmamalıdır.
Mehmet Demirtaş: Menemenspor, Sivas deplasmanından da 3 puanı 3 golle alarak lider Tuzlaspor’un da Kahramanmaraş’a yenilmesi sonucu adeta altın buldu ve liderlik koltuğuna oturdu. Hep dile getirdiğimiz bir şey var ki, Menemenspor artık bir üst ligi hak ediyor. Rehavete kapılmadan atılacak her adım ve içeride dışarıda alınacak puan ve puanlar, Menemenspor’u bir üst lige taşıyacaktır. Menemen’in bunu başaracak hem kadrosu yapısı hem de gücü var. Sıradaki rakip aynı zamanda Ziraat Türkiye Kupası’nda da eşleştiği Zonguldak Kömürspor. İki karşılaşmayı da evinde oynayacak. Bildiğimiz bir şey var ki, Menemenspor taraftarıyla bambaşka güzel. Haydi Menemen, bu sene kır şeytanın bacağını ve at kendini bir üst lige….

Manisa BŞB doludizgin

Bülent Buda: 3 farklı skora bakıp rahat bir oyun gibi gelebilir, hiç değil. Konuk Urfa’nın Manisa kalesinin ciddi bir biçimde ziyaret ettiği golün ucundan döndüğü zamanlar oldu, ancak yine de atak sayısı ile pozisyon üretiminde Manisa Belediye öndeydi.Ufukhan’ın duran top vuruşunda topa giderken Karşıyaka’daki günlerini anımsadım. Onun akıl ile vuruş düzeyi yüksek duran top golleri vardı. Açılışı yapan ilk goldeki vuruşu da öyleydi. Not almışım “Ne vuruş ama, eski günlerdeki gibi’’ 25. dakikadaki kırılma anı önemliydi. Urfa’dan Feridun’un üst düzey füzesi direkten dönerken yürekleri hoplattı. 65’de konuk Urfa 10 kişi kaldı. Manisa Belediye’nin önü açıldı. Sıralandı 2-3. goller. Net skor daha yükseklere tırmanmak için daha çok 3 puan ve de onun gereği daha yüksek futbol kalitesi.
Fatih Tanfer: Şanlıurfa karşısında 3 puanı kazanmak adına kararlıydılar. 15. dakikada Ufukhan’ın frikikten attığı şahane golle öne geçtiler ve bundan sonra maçın temposunu ve ritmini ayarladılar. Kısacası zor maç kolay bitti. Kimsede bu galibiyeti asla küçümsemesin. Urfa oyuncularının fiziksel gücü ve yetenekleriyle çok iyi bir takım olduklarını gördük. Manisa BŞB’yi oyuncu bazında inceleyecek olursak kaleci Ersel çok dikkatliydi ve yerinde müdahaleler yaptı. İki bek Mehmet Yılmaz ve Erhan hem hücumda hem de defansal açıdan iyiydi. Ufukhan tam bir kaptandı. Erman ile birlikte konsantrasyonları gayet iyiydi. Orta alanda zafer etkili bir biçimde oynuyor. 2. goldeki Yaser’e yaptığı asist de harikaydı. Ben ayrıca yeteneği ve pozisyon bilgisiyle takıma üst düzeyde katkısı olan Emir’i de çok beğendim. Takımın hücumda etkili oyuncusu Yaser, rakip savunmanın dengesini bozdu. Attığı golle oyunu taçlandırdı. Ayrıca sonradan giren ve 3. golü atan Tayyip de ben hep hazırım mesajı verdi. Şanlıurfa’da ise bilhassa 25 numaralı Feridun ilk yarıda çok etkiliydi. Ancak Levent Hoca ikinci yarıda etkisiz kalan Artun’un yerine Alper’i alıp Feridun’un alanını iyi kapatması taktiksel olumlu bir dönüştü. Puanını 14’e çıkaran Manisa BŞB. bu maçta bizlere gösterdi ki oyuncuların deneyimi, kapasitesitesi ile Spor Toto 1. Lig yarışının içinde sonuna kadar olacağını gösterdi.

Uşakspor fren yaptı

Bülent Buda: Önce iyi bir takım olmanın fırsatını ıskalamadan lideri Uşak’ta devirmek... Büyük sevinç büyük coşku, büyük başarı. Bu zaferin üstüne Eyüp’ten haliyle 3 puan bekledik.Golsüz eşitlikle döndüler, bir biçimde 2 puanı İstanbul’da bıraktılar. Bir şey çok açık, eğer ‘Şampiyonlukta ben de varım’ demek istiyorsanız içeride hiç kaybetmeyecek, deplasmanlardan da 3 puanla dönüş sayısına ivme katacaksınız. Uşakspor kendine yakışan sportif kimliğiyle bu başarıyı hak ediyor.
Fatih Tanfer: İlk deplasmanında 1 puanla puanını 14’e çıkardı ve 7. sıraya yerleşti. Uşakspor’un hedefi, geçen hafta yazdığım gibi öncelikle Play Off yarışı içinde olmalıdır ve bunu da başaracağına inanıyorum hatta bir adım daha ileri gideyim, güveniyorum da. Bugün itibariyle puan cetvelinde ilk 6’da olan takımlarda 4’ünün birbiriyle karşılaşacağı düşünülürse, alınacak 3 puanın Uşakspor’u nerelere getireceğini rahatlıkla görebiliriz.
Mehmet Demirtaş: Oynadığı futbol ile bizlere zevk veren Utaş Uşakspor’un, Eyüp deplasmanından 1 puanla dönmesi aslında bizleri şaşırttı. Nedeni ise cumartesi günü evinde lider Sancaktepe Belediyespor’u yeneceksin, ardından alt sıralarda yer alan rakibin ile puanları kardeş payı bölüşeceksin. Akıl almıyor. Ama futbol bu. Kazanmakta var kaybetmekte. Yeter ki Uşakspor, biraz daha yüreğini ortaya koyarak bu deplasmanlarda puan alarak geri dönmesi şart. benim Utaş Uşakspor’a güvencim tam. Yeter ki içeride dışarıda puan kayıplarına müsaade etmesinler.

Tire 1922 bitti demeden bitmez!

Bülent Buda: Sıralamada bir alttaki rakibi karşısında iki farklı yenik durumdan son dakikalara kadar pes etmeyip eşitliğe ulaşmak kutlanmayı hak ediyor. Güçlü adımlarla şampiyonluk yolculuğu sürüyor. Maç öncesi, Nevşehir maçı için defterime aldığım notlar şöyleydi: İşte gerçek gücünü sınayacak bir maç önemli bir fırsat.Yenilmeden dön, özgüven tavan yapsın. Tire’deki futbol sevgisini adeta simgeleyen o dünya güzeli eseri, stadyumu şampiyonlukla taçlandırarak tarihe geçmek bir ödev olarak benimsenmeli.
Fatih Tanfer: Nevşehir gibi çok önemli bir deplasmanda öncelikle Gökhan’ın golüyle öne geçiyorsun, sonra 3-1 mağlup duruma düşüyorsun. 85 ve 90. dakikada attığı iki golle beraberliği sağlıyorsun, bu Tirespor’un asla yenilgiyi kabul etmeme ve inancının bir sonucudur. Bu grupta yarış kızıştı. 1 gol avarajla 2 olan Tirespor maç eksikliği de düşünülürse rakipleri karşısında avantajlıdır. Hedefe ulaşması için en büyük gereği evinde luzümsüz puan kaybı yapmamaktır.
Mehmet Demirtaş: Tek kelimeyle harikasın Tirespor diyorum. 85 dakika 3-1 yenik durumda olup karşılaşmanın son düdüğünde tabelaya bakıyoruz 3-3. Kısaca Tire bitti demeden bitmiyor. Zorlu deplasmandan alınan altın değerinde 1 puan. Her zaman diyoruz alt liglerde kıyasıya bir mücadele izliyoruz. Her takımın birbirini yendiği bir lig. O yüzden alınan 1 puan bile çok değerli. Tire’nin rehavete kapılmadan bu sene bu işi bitireceğine inananlardanım.

Haydi Kaf Kaf geçmişi sil at

Bülent Buda: Artık geriye dönmeyelim, o ezici günlerin sözünü etmeyelim. Yeniliklerden söz edelim. Üçüncü teknik adam geldi. Mesut Toros sağlam, düzgün, birikimli bir spor adamı. Futbolcular ona güvensin, yüreklerini açsınlar, karşılığını göreceklerdir. Kızılcabölük deplasmanı, rakip ligin üçüncüsü. Böylesine zorluk düzeyi yüksek bir maçta silkinip kendine gelip, başkaldırarak geriye düştükten sonra eşitliğe ulaşmak, güzel bir başlangıç. Sevinçli günlere açılan ilk yelken olsun bu, hadi çocuklar. Lütfen daha çok çaba...
Fatih Tanfer: Karşıyaka adına hep söyledik, “Gençleri yetenekli, hırslı ve formalarını son düdüğe kadar terletiyorlar” dedik. 2-1 mağlup duruma düştüğü maçta 90. dakikada Görkem Ali’nin attığı golle 1 puan aldı. Mesut Hoca da ilk maçında puan almanın mutluluğunu yaşadı. Karşıyaka’nın bu hafta rakibi, elinde 8 puanla Osmaniyespor. Karşıyaka’nın puanı 6, maçın önemini anlatmaya gerek yok. Bu hafta kazan, soluklan ve gerisi muhakkak gelecektir. Bu gençler vefakâr taraftarlarını sevindirecektir.
Mehmet Demirtaş: Bülent Abimin dediği gibi, o eski günleri unutmanın zamanı geldi. Karşıyaka’nın, yeni hocasıyla ilk maçında aldığı 1 puan, bizlere yine umut verdi. Yeşil kırmızılılar, kendilerine biraz daha güvenirse, önündeki zorlukları da aşacaktır.

Yarış devam ediyor Bodrumspor

Bülent Buda: Önce deplasmandan 3 puanla dönüp ardından kendi alanında 3 puan yitirmek... Elbette önceki sevinci, başarıyı az da olsa gölgeler. Samsun kuşkusuz güçlü bir rakipti. Futbolda benzer iddiayı taşıyorsanız, yeneceksiniz. Olmuyorsa, olamıyorsa rakip sizden daha güçlü demektir. Ya da gününde olan taraf... Bir yenilgiyle her şey bitmiyor, yarışma sürüyor. Kahramanlar savaşır, asla vazgeçmez.
Fatih Tanfer: Samsun’a evinde mağlup düşerek büyük bir avantaj kaybetti. Galibiyet alsa 3. sıraya yerleşecekti.Futbol böyle bir şey, Göksu 2-0’dan sonra penaltıyı gole çevirse her şey değişebilirdi, olmadı. Ama yarış daha uzun. Bu hafta Keçiören deplasmanında alacağı puan ve puanlarla yarışa devam edebilir.

Buca’nın gençleri kendinize gelin artık!

Bülent Buda: Yenilgiler, birbirine eklemlenerek yaşam biçimine dönüştü sanki. Son yenilgi, zorlamayla oluşmuş skordan anlaşılabiliyor. Genç adamlar ne yapılırsa yapılsın fena halde dibe çöktü. Kartacalı Annibal böyle günler için bakın ne demiş: Ya bir yol bulacağız, ya da bir yol yapacağız.
Fatih Tanfer: Maalesef Bucaspor’un yenilgi serisi devam ediyor. Bayburt’a evinde yenildi, maç sonucunda Bayburt 18 puanla lider, Bucaspor ise 3 puanla sonuncu. Bu hafta rakip, deplasmanda Çorum Belediyespor. Her zaman övdüğümüz bu gençler, artık Bucaspor’u hiç hak etmediği bu durumdan kurtarmalıdır.
Mehmet Demirtaş: Bucaspor’da tablo değişmiyor. İlk 7 haftayı galibiyet alamadan tamamlayan Bucaspor, evinde lider Bayburt İl Özel İdare’ye de boyun eğdi. Bucaspor’un başına geçen, genç başkan Cihan Aktaş, geldiği günden itibaren devrim niteliğinde adımlar atıyor. Sadece Bucaspor’un başarısı için değil, gerek altyapı gerek akademinin gelişimiyle ilgili yaptıkları da ortada. Kimsenin bu kulübe sahip çıkmadığı dönemde elini taşın altına koyan, tek başına borç batağında bir yükün altına giren Başkan’ı, ne taraftarın ne futbolcuların ne de yerel yönetimin ve servetlerine Buca’da yaptıkları inşaatlarla servet katan işadamlarının yalnız bırakmaya hakkı yok. Bana kalırsa Bucaspor, ivedilikle şirketleşme yoluna gitmeli.