EgeYaşasın Göztepe mücadelesi

Yaşasın Göztepe mücadelesi

29.11.2017 - 01:45 | Son Güncellenme:

Göztepe; 4 haftalık galibiyet hasretini, Teleset Mobilya Akhisarspor karşısında elde ettiği 2-0’lık sonuçla dindirdi. Özellikle ikinci yarıdaki hırslı ve istekli futboluyla taraftarına umut aşılayan sarı kırmızılı ekibin mücadelesi alkışı hak etti

Yaşasın Göztepe mücadelesi

Bülent Buda: Bir takımı ezbere saymaya başladığınızda aidiyet duygusunun gelişmeye başladığını fark ediyorsunuz. Bu duygunun taraftarlıkla bağlantısı yok. Başka bir şey. İçten, sevinçli, gururlu karşılık beklemeksizin. Süper Lig yoksunluğunu yıllardır duyumsayarak acı çeken bireylere dönüşen İzmir’de, tribünlerden başlayan, oyun alanında karşılığını bulan görüntülere tanıklık etmek, insanın içini sevinçle dolduruyor. Bu duygular skor tabelasına bakarak değil, futbolcuların oyun alanındaki devinimlerine bakarak boyutlanıyor. Göztepe ile güzel günler yaşıyoruz. Sonuçlar ne olursa olsun, oyun alanında dik duran, yarışan bir takıma tanıklık ediyoruz. Akhisar karşısında ilk 45’deki futbolunu beğenmeyen, ikinci 45’de farklı bir boyuta geçebilen bir takımı izliyoruz. Bu süreçte farklı ülkelerden, farklı dillerden farklı anlayışlardan insanların bir arada sevgiyle büyüdüklerini gözlemliyoruz. Bugünleri görebildiğim için kendimi şanslı sayıyorum.

Haberin Devamı

Fatih Tanfer: Akhisar karşısında İlk yarıda Göztepe oyunu kenarlara alamadı. O bildiğimiz dik ve defans arkasına atılan topları yapamadı. Fakat ikinci yarıda yapamadıklarının hepsini yaptı.(Halil’in attığı golde olduğu gibi) Göztepe’de tüm oyuncular her durumda ne yapacaklarını biliyorlar. Anlık tedbirleri alıyorlar. Çünkü artık iyi takım oldular. Bilhassa ikinci yarıda takım halinde yüksek kapasite ile yorulmadan oyunu total bir biçimde oynayan oyuncuların yaratıcılıkları da öne çıktı. Göztepe oynadığı oyun ve bunun sonrasında herkese verdiği güven ile hakikaten seyredilmesi heyecan veren bir takım oldu. Göztepe, yönetimi ve teknik ekibi tarafından iyi yönetiliyor ve bunun sonuçlarını da alıyor. Önünde zor iki deplasman var. Ancak bu oyun stilini ve yapısını bildikten sonra, asla teslim olmayacağına inanıyorum.

Haberin Devamı

İsmail Özelçinler: Göztepe’nin Akhisar karşısındaki mücadelesi ve elde ettiği sonuçtan sonra, bir kez daha aynı düşüncelere sahip oldum. Göztepe, 14 yıl sonra yepyeni kadrosu ve hocasıyla, umut edilenden çok daha kısa süre içersinde Süper Lig takımı olduğunu kanıtladı. Özellikle karşılaşmanın ikinci yarısında ortaya koyduğu futbolla “Ben her maça 3 puan parolasıyla çıkarım” mesajını verdi. Sahanın her alanında kusursuz bir futbol ortaya koydular. Kısacası, Göztepe artık Süper Lig’in dikkat çekici takımlarından biri olmuştur. Emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum.

Mehmet Demirtaş: Ege derbisinde iki takımda son 4 maçlarında başarısız sonuçlarla geldikleri Bornova Stadı’nda gülen taraf Göztepe oldu. Sarı kırmızılıların, ikinci yarıdaki muhteşem geri dönüşü ve Tamer Hoca’nın Selçuk ısrarının meyvesini aldığı bir 90 dakika izledik. Selçuk Şahin en sonunda tecrübesini konuşturdu bir direğe bir de ağlara attı. Gouffran yine kaçırdığı gollerle saç baş yoldurttu. Halil kendisine verilen şansı çok iyi değerlendiriyor. Göztepe her geçen gün çok daha iyi olur. Önlerinde zorlu bir fikstür var. Devre arasında yapılacak nokta transferlerle ikinci yarı Göztepe seyir zevki yüksek maçlar izletecek bizlere.

Haberin Devamı

Akhisar kazanmayı unuttu

Bülent Buda: Onlara eleştirel bakış açısıyla seslenebilmem olanaksız. Yıllardır tüm Ege’nin Süper Lig’deki tek takımı. Başarı salt oyun alanında değil. Yönetim tercihinde, oyuncu teknik adam seçiminde, paranın yönetiminde ve o formayı kuşanan sayısız futbolcunun gelişiminde. Özellikle ikinci 45’de Göztepe’nin maçı koparmak için yüklenmesine gösterdikleri tepki yetersiz kaldı. Akhisar baskı altında oynadığı günlerde bile karşı atakları yapabilen, pozisyon üretebilen takımdı. Göztepe karşısında bu özelliklerini izleyemedik. Karşı ataklarda yetersiz, Göztepe’nin karşı ataklarında ise çaresizdiler. Sakatlar, cezalılar, takımın oyun çizgisini olumsuz etkiliyor gibi. Alışmadığımız bir durum. Ancak bu gidişin kurumsallaşacağına ilişkin de bir kaygımız yok.

Fatih Tanfer: Akhisar, Göztepe karşısında o bildiğimiz Akhisar değildi. En büyük özellikleri olan, defanstaki duran toplardaki olumlu anlayıştan eser yoktu. Selçuk vurdu direkten döndü, ikinci yarı Selçuk vurdu gol oldu.

Haberin Devamı

İkinci yarı etkisizdi

Bu maçta kişisel hatalar çoktu. Savunmadan çıkarken top kaybetti. Göztepe defansını zorlayamadı. Önde baskı yoktu, etkisizdi, coşkusu yoktu, pas yapamadı. Böyle oluncada ortaya bu mağlubiyet çıktı. Ancak beni asıl üzen, 6 yıldır bu takımın ayakta kalmasını sağlayan vefakar yönetim, istifa sloganlarını hiç de hak etmedi. Akhisar’ın saygıdeğer taraftarları bir ilçe takımı olarak önce Akhisar’ın sonra Ege’nin ve Türkiye’nin örnek takımısınız. Sahanız da açılıyor. Siz de her hafta deplasmana gidip gelmekten kurtulup, takımınızı bağrınıza basacaksınız. Her zamankinden fazla birlik ve beraberliğe ve yönetiminize sahip çıkmak sizin görevinizdir. Lütfen...

İsmail Özelçinler: Şurası bir gerçek ki, Akhisar geçtiğimiz haftalarda beğeniyle izlediğimiz Akhisar değildi. Evet, Henrique’nin ve bazı isimlerin yokluğu takımı olumsuz yönde etkilemiş olabilir. Ama, özellikle maçın ikinci yarısında ortaya konulan etkisiz futbolu anlamak mümkün değildi. Ancak, ben her şeye rağmen Akhisar’ın bu hafta sahasında konuk edeceği Yeni Malatyaspor karşısında, geçmiş haftalardaki kimliğine ve oyun anlayışına kavuşacağına inanıyorum.

Haberin Devamı

Mehmet Demirtaş: Geçtiğimiz hafta Beşiktaş karşısında izlediğimiz Akhisar’ı Göztepe karşısında göremedik. Belkide bu sezon en kötü futbolunu oynadı. Yinede 6 yıldır Süper Lig’deki tek Ege temsilcimiz olan Akhisar’ın gücüne inanıyorum. Okan Hoca’nın öğrencileri Göztepe’yi iyi analiz edememiş ve hocalarının istediklerini sahaya yansıtamadılar. Bu haftaki rakip yine bir Süper Lig’in yeni takımı Malatyaspor. Bu karşılaşmadan istediklerini alacaklardır.

Altınordu’da gerileme dönemi

Bülent Buda: Hiç olmadığı kadar sakatlık sorunları yaşanıyor. Bu olumsuzluğa birde formsuzluk sorunlarını eklerseniz çok şey zorlaşıyor. Çare üretmekte yetersiz kalınıyor. Gerileme kaçınılmaz olarak başlıyor. TFF 1. Lig, çok kaliteli değil ama sert bir lig. Bu ligdeki azılı profesyonellerle baş etmek için onların kullandığı yöntemlerle karşılık verebilmelisiniz. İşte bu aşamada Altınordulu futbolcular o sert adamlara karşı kırılgan kalıyor. Siz ne denli iyi olursanız olun, bir yanınızdan bozuyorlar sizi. Bu ligdeki yarışmaları kora kor, dişe diş yapabilmek takımın karışımıyla yakından ilişkili. Haftalardır sonuçlar iyi değil. Sıralamanın altında kalanlarla yakınlaşma başladı. Yani... Aman, dikkat!!

Oyuncu takviyesi şart

Fatih Tanfer: Ülkemizin, herkesin örnek aldığı bu güzel takımın geldiği nokta gerçekten hiç de hoş değil. Bunun sebebi (Ben yazdım demeyi sevmem ama söylenenlere bakılmasında yarar var) bu gençlere itici güç olacak abilerin tam formda olmaması, gereken desteği verememesinin sonucudur. Endişem bundan sonraki maçların da zorluğudur. Umarım devre arasında yapılması gereken takviyeler yapılarak istenilen noktaya gelinir. Gelişmesi gereken gençler yoğun stres ve baskı altında bunu gerçekleştiremezler. Onlarda gerilemeye başladılar. Diğer takımların her birinde en az beş yabancının verdiği bir avantaj var. Altınordu bu lige güzellik ve sempati katan bir takımdır. Umarım gereken oyuncu takviyeleri yapılacak ve istenilen noktaya gelecektir.

İsmail Özelçinler: Ümraniyespor karşısında izlediğim Altınordu, sezon başından beri belkide en etkisiz futbolunu ortaya koydu. Üstelik, Ümraniyespor’da maça iyi başlamadı ve özellikle ilk yarıda Altınordu’nun üzerine etkili gidemedi. Maçın ilk 15 dakikasında ise Altınordu rakip alanda daha çok göründü. Ancak, gelişen bu ataklar yeteri kadar etkili olmadı, yapılan ortalar hep rakip defanstan geri döndü. İkinci yarının başlarında yedikleri gol sonrası ise Altınordu’nun adeta gardı düştü. Kısacası, Altınordu gol noktalarında sonuca gidecek hareketleri bir türlü hayata geçiremiyor. Bunun içinde devre arasında mutlaka forvete ve orta alana etkili iki, üç takviye yapılması şart görünüyor.

İkinci yarı kendine gelir

Mehmet Demirtaş: Hani bir şarkı sözü var ya ‘O eski halimden eser yok şimdi’ Altınordu’nun son haftalarda yaşadığı aynen bu şarkı sözü gibi. Türkiye’nin hayranlıkla izlediği bu aslan yürekli gençlere nazar değdi. Talihsiz sakatlıklar ile birlikte Mirkan’ın da düşüşe geçmesiyle özellikle hücumda etkisiz kalıyorlar. Her zaman söylüyoruz TFF 1. Lig gerçekten zor bir lig ve her takımın birbirini yenebileceği bir lig. Bu değerlendirmeleri Hüseyin Hoca elbette çok iyi yapıyor. Bana göre devre arasında bu gençlerin arasına birkaç abi daha karıştırılarak, ligin ikinci yarısında daha iddialı bir Altınordu izleyebileceğimiz inancındayım.

Manisaspor’dan harika başkaldırı!

Bülent Buda: Yaşamsal maçları kazanıyorlar. Futbolcular üzerinde Fatih Hoca’nın ciddi etkisi gözleniyor. Ümit Yasin talihsiz bir gün yaşadı. Sol bek sorunlu bir bölge onun için. Axel Meye’den beklenen verim alınamıyor. Perovic’in futbol kalitesindeki gelişme ile iştahlı oyunu güzelliklerin başında geliyor. İlk yarıdaki düşük tempo, ikinci yarıda yerini yüksek tempoya bıraktı. İlk golde, İsmail Haktan nefis indirdi kale önüne, Mikic’in fırsatçılığıyla kafa vuruşu birinci sınıf. Hemen ardından yine duran toptan gelen eşitlikte bütün savunma neredeyse paralize olmuştu. Final Yasin’in sol ıskasıyla tamamlandı. Perovic ikinci gol öncesi penaltıyı söke söke aldı adeta. İkinci gol sonrası maçı koparacak üçüncü gol fırsatlarında teknik olarak yeterli değillerdi. Ve de kaçanların ardından bu kez rakip iki net kaçırdı. Bir de son söz, sezonun bence en istikrarlısı Abdülkadir Korkut’un bölgesi bu maçta çok açık verdi. Tribündeki istifa sesleri sürüyor. Bu da futbolculara itici güç oluyor iyi geliyor, kazanıyorlar. Öyleyse devam. Siz bağırın onlar kazansın.

Fatih Tanfer: Fatih Hoca’yla beraber takımın oyununda değişikler oldu. Her oyuncudan en üstte verim almaya başlandı. Oyuncular daha çok koşuyor, pres yapıyor. Tek sıkıntı idari konular.

İsmail Özelçinler: Manisaspor tüm olumsuzluklara rağmen ayakta durmayı, direnmeyi başarıyor. Puan silinmesi, taraftarların tepkileri ve yönetimsel gerginliklerine rağmen, siyah beyazlı takım sahaya çıkıyor ve en iyi şekilde mücadelelerini ortaya koyuyorlar. Her maça 3 puan parolasıyla çıkan Manisaspor’u, dolayısıyla Teknik Direktör Fatih Hoca ve futbolcuları kutlamamak mümkün değil.

Mehmet Demirtaş: Manisaspor iki yıldır tüm olumsuzluklara rağmen canla başla mücadele veriyor. Tribünlerdeki yönetime olan istifa haykırışları dinmedikçe sanki oyuncular kamçılanıyor ve iki haftadır üst üste çıkışa geçtiler. Fatih Hoca geldiği günden itibaren farkını ortaya koydu. Mustafa Sevgi, Billal Sebahi ve Göktuğ tercihlerinde nokta atışlar yaptı. Manisaspor hakikatten güçlü kadrosu var. Özellikle ligin ikinci yarısı fırtına gibi esecek bir Manisaspor bizleri bekliyor.

Ege derbisinin galibi Bal Kes

Bülent Buda: Maçın bir bölümünde baskı altında olmalarına karşın akılcı oynayarak sorunlu süreçleri aştılar. Gole ulaşmada efektif ve üretken oldular. Otoo’nun durgun olduğu günde takımın iki farka ulaşması, günü 3 puanla kurtarması bir miktar ironik duruyor. İkinci goldeki hızlı atak, Aissati ve Sedat iletişimi, atağı verimli sonuçlandırma, skor ile zihinsel rahatlık oluşturdu. Bu takım sorunsuz koşullarda ilk 6’da yer alabilir.

Fatih Tanfer: Balıkesir rakibi Denizli deplasmanında defansının arkada bıraktığı boşlukları çok iyi değerlendirdi. İlk yarıda çok etkiliydi. Abdülkadir’in golü sonrası tüm hatlarıyla yüklenen Denizli’nin defansındaki gediği çok iyi değerlendirip Sedat’la ikinci golü buldu. Alınan 3 puan ilk altı yarışının içinde tutunmasına neden oldu.

Bülent Buda: Yoğun atak, bol pozisyon, gole dönüşmedikçe bütün çabalar anlamsızlaşıyor. Tek atakta 3 pozisyon üretiminin olduğu anlar vardı. Gol her şeyin yanıtıdır. Reha Hoca’nın takım oluşturma, oyuna hamle bağlamında eli güçlü değil. Sıkıntı yaşıyor. Hem ilk 11’de hem de oyuna hamlelerde. İki maçtır Keremcan’ın yokluğu derinden duyumsanıyor. Rakipler o bölgeyi yoğun kullanıyorlar. Bir de üstüne dakika 6’da bu kez de zorunlu sol bek Veli sarı görüyor. 19. dakikada da sakatlanıp çıkıyor. Denizli’nin ikinci dönem transferinde kadrosunu güçlendirmeye gereksinimi var.

Fatih Tanfer: Denizlispor evinde çok önemli bir 3 puan kaybetti. Maçı izlemeyen zaten Denizli’den ancak bu beklenir gibi ifadeler kullanabilir. Oynanan oyunun hakkı bu değildi. Yediği gol sonrası Balıkesir alanını adeta abluka altına aldı. İnanılmaz goller kaçırdı. Ani bir kontra atakta Sedat’ın ayağından ikinci golü yedi. Ziya, Yasin ozan, Barış, Anıl hepsi elinden geleni yaptılar. Ancak Balıkesir, Denizli’nin defansındaki eksiklikleri iyi tespit eti, 3 puanı aldı. Denizlispor’un devre arasına kadar alabileceği en yüksek puanı alıp devre arasında da gerekli takviyeleri yapması şart.