29.04.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:
axspo011.jpg Fatih Dalan İzmirin genç iş ve spor adamlarından biri... İzmir Gücü Spor Vakfının kurucu üyelerinden... Göztepe Kulübü eski yöneticilerinden...Ve EGİADın başkanı... O altı yıldır sporla ilgili konuşmuyor, açıklama yapmıyor... Dalan bu suskunluğunu Milliyet Ege için bozdu ve İzmir sporu ile ilgili görüşlerini açıkladı. İzmirin kurtuluşu için bana göre iki doğru vakıf var. Sporda İZVAK, Kültür ve Sanatta ise İzmir Kültür ve Sanat Vakfı. Kulüpler için tek kurtuluş reçetesi İZVAKtır. Destek gördüğü taktirde İİZVAK İzmir futbolunu kesinlikle kurtarır. Bu konuda ortak akılda buluşmak önemli. Bunun içinde İzmir Valisinin İzmir sporunda yaşanan her türlü sorunlarla ilgili ombudsman olması gerekmektedir. Sayın valimiz Yusuf Ziya Göksu Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Piriştina, İZVAK Başkanı ve kulüp başkanları ile biraraya gelmelidir. Çünkü İzmirin şu anda sporda bir lideri yok. Bunu yapacak kişide valimizdir. İ. ÖZELÇiNLER: İzmirde son dönemlerde izmir Gücü Spor Vakfı en çok konuşulan konuların başında yer alıyor. İki dönemde yönetim kurulunda yer aldınız. Neler söyleyebilirsiniz? Bir kere şunu söyleyeyim. İZVAKın başkanı Levent Ürkmez bu vakfı dişi ve tırnağı ile kurdu. Hakkı asla ödenmez. Hatta kendisine bu konuda özel ödül nişanı verilmeli. Ancak bir sorun, bir sıkıntı varsa da bu mutlaka çözülmeli. Yukarıda da söylediğim gibi valimiz öncülüğünde toplanıp, herşeyin konuşulup gözden geçirilmesi şart. Örneğin nasıl kulüpler İZVAKın önderliğinde Mahmut Özgeneri Futbol Federasyonu üyeliği için tek aday gösterdiyse diğer konularda birlik olunabilir. G. KURU: İZVAK çatışı altında bir türlü kulüpler ve yerel yönetimler istenilen gibi biraraya gelemedi. İZVAKa sıcak mı bakılmıyor? Hayır. Ben Levent Ürkmez gitmeli demiyorum. İZVAK bugüne kadar desteksiz kaldı. ilk etapta yukarıda söylediğim bu işe valimiz sahip çıkmalı. İZVAKın sorunları varsa masaya yatırılmalı. Çünkü bakıyorsunuz belediye de bu vakfın kurucuları arasında yer alıyor. Ama bir türlü istenilen sonuç alınamıyor. Bu vakıf böyle giderse amacına ulaşamaz. Yeniden yapılanması gerekiyorsa yapılanmalı. Valimiz ombudsman olsun. Yeni yapılanma ile ilgili kararları valimiz versin. Herkeste buna uysun. Tekrar söylüyorum Ürkmez gitsin demiyorum. Benim bir oyum var. Yine ben Levent Ürkmeze veririm. G. KURU: Levent Ürkmez görevi bırakmalı mı diyorsunuz? İnsanın hayatında bazı süreçler vardır. Bu süreçte öncelikle yapılması gerekenleri yerine getirmek zorundasınız. Ben henüz 21 yaşında yönetici oldum. Özdemir Arnas, Levent Ürkmez, Bülent Özkul, İbrahim Ethem Çağlar, Erdem Yücel ve Cemal Olt gibi isimlerle çalıştım. Onlardan çok şeyler öğrendim. Bugün bile bazı yöneticilik öğretilerini onlara borçluyum. Göztepedeki yöneticilik sürecinden sonra iş hayatıma ağırlık vermek zorundaydım. Paralelinde işlerimin yoğunluğu ve sivil toplum örgütlerindeki görevim nedeniyle Göztepede başkanlığı düşünmem mümkün değildi. Şimdi de öyle. Daha yapacağım çok işler var. Belki 15 yıl sonra Göztepeye başkan olabilirim. İ. ÖZELÇiNLER: Göztepede genç yaşta yönetici oldunuz. Daha sonra çekildiniz. EGiADta başkanlığa geldiniz. Göztepeye başkan olmayı neden düşünmediniz? Böyle bir düşünceniz var mı? Erozyona Uğradı Şirketleşme modeli hatalıydı Çok geriye dönmek istemiyorum. Önce Göztepe çok büyük bir camia olmayı başaramadı. Oysa Göztepe potansiyel olarak Egenin Fenerbahçesi. Büyük bir vitrin. Ancak son yıllarda Göztepe erozyona uğradı. En büyük hata şirketleşme sürecinde yapıldı. Şirketleşme kararı doğruydu ama modeli hatalıydı. Şirkete kulübün yüzde yüzü devir edilmemeliydi. Çünkü kulübün fazla bir borcu yoktu. İki milyon dolarlık da bir takım vardı. İkinci hata ise Süper Lige çıkıldığında yapıldı. Öncelikle şirket ile camia birlik ve beraberlik içinde olamadı. Sorunlar büyüdü. G. KURU: Göztepe geçmişinde size göre nerelerde hata yaptı? Söz konusu sponsor firmayı ben tanımıyorum. Ama biri ortaya çıkıp kendini tanıtıyor, risk alıyorsa "Boşuna ortaya çıkmamıştır" düşüncesi de ortaya atılabilir. Herkesin bildiği Türkiyenin yakından tanıdığı bir firma bile Göztepeyi aldı. Herkes olumlu bakmasına karşılık bugün sonuç ortada. Şimdi burada önemli olan bunun nasıl yapılacağıdır. Geçmişte tüm camianın ileri gelenleri A.Ş olurken biraraya gelmişti, konuyu tartışmıştı. Bugün esas tartışılması gereken konu budur. İ. ÖZELÇiNLER: Göztepenin son sponsorluk olayına nasıl bakıyorsunuz? Kulüpçülük Zor Mangal gibi yürek gerekir Kulüpçülük için insanın mangal gibi yüreği olması gerekir. Otoriter olması gerekir. Kulüp yöneticiliği farklı ve çok değişik şartlar altında yapılıyor. Kendi iş yerinde insanlar insiyatiflerini daha kolay kullanabiliyorlar. Kulüplerde böyle değil. Bazı dengeleri ayarlarken, başka dengeler bozuluyor. Birde işinizde gösterdiğiniz dirayeti, kulüp yöneticiliğinde gösteremiyorsunuz. G. KURU: Kendi iş yaşamlarında başarılı olanlar kulüp yöneticiliğinde aynı başarıyı gösteremiyor. Size göre neden? İzmirde birlik ve beraberliği popülist politikalar, kendini düşünen insanların varlığı engelliyor. Göztepe bu sezon yedi maçı cezası nedeniyle seyircisiz ve tarafsız sahada oynadı. Bunda kulüp yöneticilerinin de büyük hatası var. Oysa İzmirde son dönemlerde iş dünyasında bu birlik ve beraberlik üst düzeyde sağlandı. Sporda da bizim tüm Türkiyeye örnek olmamız gerekiyor. Ancak bu çizgiyi maalesef sporda yakalayamadık. İ. ÖZELÇiNLER: Yöneticiler birlik ve beraberlikte fanatizme mi yeniliyor? Skorlar Normal Ben İzmir takımlarının Göztepeyi yenmesine de bir şey demiyorum. Spor bu. Sahaya çıkarsın, yenersin de yenilirsin de. Ancak diğer İzmir takımların taraftarlarının galibiyetlerden sonra, Göztepe kümeye şeklinde bağırmalarını çok çirkin buluyorum. Burada İzmir için acı olan bir şey de taraftarlar bu şekilde bağırırken ne bir kulüp başkanının, ne bir yöneticinin ayağa kalkıp o seyirciyi susturmak için girişimde bulunmaması. Böyle birlik ve beraberlik olur mu? Bu nedenlerden dolayı Başkan İskender Tuğsuzun da sinirli ve morali bozuk bir anında İzmir Gücü Spor Vakfıdan çekilme kararını verdiğini düşünüyorum. Eminim ki başkan sakinleşince bu kararından dönecektir. Göztepe İZVAKın içinde mutlaka yer almalı. Tutumları çok yanlış