22.02.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:
mailto:ege@milliyet.com.tr
Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nin sonuna doğru yürürken sağda, müşterilerinin ve personelin "Ökkeş" adını verdiği heykelcikle dikkat çeken, sevimli bir mekan Damak Tadı.
İşletmecisi Bingül Hanım'la yaptığımız telefon görüşmesinden sonra öğle yemeğinde buluşmak üzere sözleştik. Girişte yer alan çeşit çeşit yemeklerden seçim yapamayınca aşçıbaşı Turgut Eker hepsinden azar azar hazırladığı tabağı uygun gördü bana.
Ne de olsa hepsini tatmazsam çatlardım vallahi. Erken gittiğim için henüz sakin olan restoranda sohbet etme şansımız da olabilecekti. Bingül Hanım, etrafta dolaşan tiril tiril genç garson kızlara dikkatlice baktığımı gördü.
Çoğu personelinin turizm lisesi mezunu ve İngilizce bildiğini belirtti, "Hatta bazıları öğrenci ve part - time çalışıyor" dedi.
Nitekim, genç arkadaşım Fatih'in de dikkatini çekmiş olmalı ki güzel kızların, ellerinde servis tabaklarıyla fotoğraflarını çekmeye başladı.
Tane tane pişmiş pilav ve aşçı tabağı önümdeydi. Bu tabaktan en çok, bol salçalı zeytinyağlı kuru patlıcan dolmasını ve köri soslu pilici sevdim. Ayrıca masalarda yer alan erken hasat zeytinyağı da kendi bahçelerinin zeytiniymiş. Her zamanki gibi sohbetin sonuna ya da ortasına sakladığım çorbamı da seçtim, Uşak'tan köy tarhanası. Biraz yağlı bulduğumu söylesem de "lezzetliydi" diyebilirim. Bu arada cevizli - roka salatasıyla servis edilen haydari de ayrıca oraya özel lezzetlerden. Kömürde karışık ızgara da, üzerine dalından ektiğimiz kekikle ayrı bir lezzete sahip oldu.
48 yaşında, Uşaklıyım. Babam subaydı. Çok değişik yerlerde okumak zorunda kaldım. 1973 yılında Ege Üniversitesi Endüstri Mühendisliği'ne girdim. Burhan Özfatura okuldaki hocamdı. Çok çalışkan, hatta "inek" tabir edilen öğrencilerdendim. Burhan Bey, başkan olunca beni belediyeye aldı. 17 sene belediyede çalıştım ve emekli oldum.
Eşim mimardır. Buranın mimarisini yapmasını istediler. O kişi ödeme güçlüğü çekince biz devralmak zorunda kaldık. İlk başlarda çok zorlandım. Belediyede trafik sinyalizasyon şefiyken yani trafik, kavşak ışık düzenlemelerini yaparken, bu işe soyundum. Evde bile doğru dürüst yemek pişirmezken, kendimi yemek işiyle uğraşır buldum.
Şimdi bu kadar çok yemeği bir arada görünce, öğrenip yapmaya başladım. Özellikle sebze yemekleri ve tatlılardan krem karameli güzel yaptığımı söylüyorlar. Ancak, aşçıbaşı Turgut Usta gibi 3 saatte 17 - 18 çeşit yemeği yapmam pek mümkün değil.
Eskiden iyi bir kitap okuyucusu ve sinema izleyicisiydim. Şimdi ise ancak iyi bir gazete okuyucusu olduğumu söyleyebilirim. Bir de daha çok yemek kitapları okuyor ve internetten yemek tarifleri tarayıp, ustamızla yeni yemekler üretiyoruz.
Evet, doğru söylüyorsunuz. Ancak, oldukça elit bir gruba hizmet veriyoruz. Bu da beni mutlu ediyor.
Biz yapmayı düşündüğümüz her türlü yeniliği müşterilerimize soruyoruz. Örneğin "Pirincin daha kalitelisini alalım" diyoruz. Ama müşterilerimiz "Biz pilavı böyle seviyoruz, değiştirmeyin" diyor. Yakında arka taraftaki, camlarla kapattığımız bahçemizde kahvaltı servisine başlayacağız. Özellikle geleneksel kahvaltı seçenekleri olsun istiyoruz. Örneğin tahinle hazırlanan ve sıcak servis edilen lokum ve Kırım böreği gibi...
Bingül Hanım, her zaman dikkatli, ölçülü, titiz ve oldukça çalışkan bir yaşam sürmüş. Görünen o ki, tüm bu özellikleri işine taşımaya çalışıyor. Herhangi bir sağlık problemi yok. Emekliliğini tamamen farklı bir uğraşla geçiriyor. Önceleri mecburen başlayan bu işten şimdi büyük bir keyif alıyor. Para kazanmaktan çok, "Bu işi daha mükemmel nasıl yaparım" mantığıyla işletmecilik yaptığını söyleyebiliriz. Alkolü ortam gerektiğinde özellikle şarap olarak tercih etmesi onun gelecekte kalp sağlığını düşündüğünü gösteriyor. Ancak, iş stresi ile tek tük başladığı sigarayı da hemen bırakmasını diliyorum.
Damak Tadı, her gün 40 - 50 çeşitle öğle yemeği servisi veriyor. Burası, çevredeki iş merkezlerinin yoğun olarak talep ettiği bir aile restoranı. 60 -70'e yakın daimi müşterisi var. Her gün, müşterilere yemek listesi gönderiyorlar. Genç ve pırıl pırıl bir kadrosu var. Mart başından itibaren de bahçede kahvaltı servisi planlıyor.
Kıbrıs Şehitleri Cad. No: 146/C İşçimenler İşhanı, Alsancak - İzmir. (Tel: 422 34 30)
Mönüden
Zeytinyağlı kuru patlıcan dolma: 2 milyon 750 bin lira n Köri soslu piliç: 3 milyon 500 bin lira n Güveçte kuru fasulye: 2 milyon 500 bin lira. n Köy tarhanası: 1 milyon 750 bin lira. Sakızlı keşkül: 4 milyon 250 bin lira.
EGE
Trafikçilikten lokantacılığa
Karşıyaka'da düşüş var
Iralraraz nınaragis
Logorrhea
Gençlerin isteği
Sonuç güzel herşey güzel
Sorun takımsal bütünlükte...
İzmir ve at yarışları...