EgeSon 1 yılda 6 milyon dolar kazandırdık!

Son 1 yılda 6 milyon dolar kazandırdık!

05.04.2022 - 00:00 | Son Güncellenme:

World17 Group Kurucusu Adam Garipoğlu, “Biz para parayı çeker diyoruz. Sonuçta elimizdeki projeler o kadar iyi çalışılmış ki, ciddi kazanımlar sağlıyor” diye konuştu.

Son 1 yılda 6 milyon dolar kazandırdık

Marka Portresi - Selen Almaç / Son zamanlarda Kanada denildiğinde akla o ve kurucusu olduğu şirket World17 Group geliyor. Marka Portresi’nin bu haftaki konuğu, Türkiye içinde yaptığı işler ile de isminden sıkça bahsettiren, karizmatik ve zeki yapısı ile eğlenceli ve başarılı bir porte çizen Adam Garipoğlu oldu.

Haberin Devamı

World17 hemen hemen her yerde karşımıza çıkıyor, esas olarak iş yapıyor World17 Group?

Aslında her yerde değiliz, ama her yerdeymiş gibi geliyorsa demek ki doğru yerlere el atıyoruz ki tüketici ile sürekli karşılaşıyoruz. Bizlerin hedefi algı yönetimi ile markalaşma, ayrıca uluslararası platformda işletmelerin hayatta kalması ve tutunabilmesi için gerekli çalışmaları yürütmek diyebiliriz. Tabi ki bu da reklam, pazarlama, yönetim, yazılım alanında büyümemizi gerektirdi. En iyisi değiliz, ama her şeyi tek elde toplayabildiğimiz için gayet hızlı ve sürdürülebiliriz.

Toplamda 13 alt şirketlerimiz mevcut, tabi bunlarda artık büyümeye başladıkları için, çoğu yerde karşınıza çıkmaları gayet normal bir durum.

Haberin Devamı

Bir konuşmanızda “Türkiye’nin markalaşması içler acısı” demiştiniz, çok tepki çektiniz. Hala böyle mi düşünüyorsunuz?

Ben bu sefer yorum yapmayayım (gülüyor). Ama dilerseniz birkaç anekdot paylaşayım; Bir markamız, hem de her gün televizyonlarda karşımıza çıkan koklu bir Türk firmamız, 50 bin euro karşılığında marka haklarını Almanya’da yasayan birisine çok uzun yıllar için satmış ve bunun farkında bile değil, ya da logosunun üstüne bulunduğu şehirleri yazdıran, marka ve logo bütünlüğünü bozan firmalarımız, yabancı dili olmayan kişileri fuarlara gönderen şirketler… Bu sefer yorum sizde. Ben kararı size bırakıyorum.

Yatırım Yönetimi, World17 Group içerisinde dikkat çeken diğer hizmetlerinizden. Bu hizmetinizden biraz bahseder misiniz?

Sabit gelir denildiğinde Türklerin aklına tek şey gelir o da; kira. Bir evi, bir dükkanı ya da bir aracı kiraya vererek oradan gelir elde etmek… Tabi kiralanan bu şeylerin yıllar geçtikçe yaşadığı değer kaybını, vergilerini, kiralayan ile yaşanan sorunları başlarda pek hesaplamazlar. Bizler yatırımcıya güvendiğimiz projelerde sermayelerini geri kazanmayı taahhüt ediyoruz. Örneğin yurtdışında bizlerin geliştirdiği bir projeyi sahiplendiniz ve yatırımınızın geri dönüşü düşünülen zamanı aştı. Bu durumda World17, taahhüt edilen kazanımı size süre bitiminde ödüyor ve siz yerin sahibi olmaya devam ediyorsunuz. Riskli gibi görünebilir fakat bu çalışma şekli bizleri de destek vermeye ve başarmaya zorluyor.

Haberin Devamı

Para kazanmak çok kolaymış gibi anlattınız, nasıl?

Aslında öyle demedim, paranıza değer kazandırmak ve çoğaltmak çok kolay dedim. Yani “para parayı çeker” diyorum. Sonuçta ben de simyacı değilim… Ama elimizdeki projeler o kadar iyi çalışılmış ve ihtiyaç yeri kapatan projeler ki, çok ciddi bir kazanım sağlıyor. Bir restoranın aylık 55 bin dolar getirisinin olması, ya da bir dericinin ayda 30 bin dolar net gelir elde etmesi bir mucize değil, iyi çalışılmış bir pazar araştırması sonucudur.

Son 1 yılda doların değerinin artması sizin Türkiye’ye yatırımcı getirmenizi kolaylaştırdı mı?

Maalesef evet. Son 1 yıl içerisinde 6 milyon dolarlık bir yatırım getirdik Türkiye’ye. Fakat bunun yani sıra birçok ürettiğimiz şeyi yok pahasına satmak zorunda kaldık. İhracatı artırdık ama katma değer koyamadık. Kalitesi düşük zeytinleri komşu ülkeler 5’e satarken bir en güzelini 1’e zor sattık, hatta satarken sevindik. Şu an için doların durumundan başka konular söz konusu olduğu için. İlerleyen günlerde göreceğiz.

Haberin Devamı

Türkiye’de birçok farklı kişi ve kurum ile çalışıyorsunuz, bir hedefiniz ya da idolünüz var mı?

Hedef olarak gördüğüm bir statü yok, çünkü herkesin yaşadığı bence o kişiyi özel kılar ve o yaşananlar olmadan vardığınız hedef hayalinizden farklı olur. Fakat idol kısmı şu an için bu isimleri söyleyebilirim: Mehmet Sepil, Ali Koç, Süleyman Orakçıoğlu, Lütfü Savaş ve Talat Papatya… Birçoğu ile ortak projelerimiz olduğu gibi birçoğu ile de farklı projeleri görüştük tartıştık. Ve o konuşmalar, onlar ile görüşmelerim beni ben yapan anlardır. Çok değerliler benim için, hepsinin ortak noktası vardır aslında, onları idolüm yapan da belki de bu ortak noktalar. Hızlı düşünme, karar verebilme, sorumluluk, risk almak ve savaşmak… Ama en önemlisi zeka! İnanın bana 10 işi aynı anda yapabilecek işlemci kapasitesine sahip insan ustu robotlar gibiler. Kim bilir kaç hayatı sığdırmışlardır kendi hayatlarına…

Haberin Devamı

Son 1 yılda 6 milyon dolar kazandırdık

‘Sporun da içindeyiz’

Başarı hikayeleriniz arasında en hoşunuza gidenler hangileri?

Kanada merkezli Tribation firmasını İzmir kulüpleri ile birleştirip ciddi bir yatırım sağlamak ve sanırım Hatayspor’un formasında göğüs sponsoru olmak bu aralar beni en mutlu eden yakın tarihli başarılarımız.

Sektör olarak çok kolay anlaşılabilir bir kolda değilsiniz, zor olmuyor mu kendinizi anlatmak?

Global bir perspektife sahip olan kişiler ile olmuyor. Örneğin Mehmet Sepil ne yaptığımı tam 1 dakika içinde anlayıp örnekler ile betimleme yaparken, babam 1 yıl boyunca benimle seminer seminer gezmesine rağmen zor kavramıştı. Sizler ile markalaşıyor, yatırım yapıyor, kazanıyor ve kaybediyoruz. Bu bence gayet açık.

World17 sürekli sporun içerisinde, özel bir sebebi var mı?

Hayatta kalmak, başarılı olmak ekip işi. Ekip olmayı erken yaşlarda öğrenmenin yolu takım sporu yapmak ya da en kötü ihtimal ile bir hedefe ulaşmak için çabalamak. Bu size kazanmayı kaybetmeyi en önemlisi çaba başarı ilişkisini öğretir. Dikkat edin başarısız olan girişimlerin ve girişimcilerin çoğu kaybetmeyi hazmedememekten ya da kabul edememekten yakınırlar. Çok değerli dostum Loft Genel Müdürü Aydın Suha’nın kaybettiğimiz bir seçimde kulağımın arkasından bağıra bağıra “Galiptir bu yolda mağlup” dediğini hatırlarım hep. İşte tam da bu sebepten ötürü amatör branşlarda özellikle önce sporcular sonra sağlıklı iş insanları /girişimciler yetiştirmek adına böyle bir alanımız var. Çok da onur ve gurur duyuyorum bunu yapabildiğim için. İmkanlarımız oldukça daha çok paylaşmaya devam edeceğimizden kuşkunuz olmasın.