Şiir gibi oynuyorlar

Tribünlerde 40-50 kişilik koro. Yönetim istifa. Neden, puanlar siliniyor. Peki bu sorunların kaynağı hangi zamanda oluyor. Besleniyor, pisliklerin tortusu büyüyor. İnsanlar kaçıyor, benden sonra tufan diyor. Tribündeki grup hesabı bugüne kesiyor. Öylede oyun alanındaki takım sorunları olmasa, bu ligin her takımıyla boy ölçüşür, kapışır, yarışır, oynar, yener yenilir. Peki yönetim istifa ederse, var mı bir bildiğiniz bu sorunları üstlenecek bir baba yiğit. Ben başkanın yerinde olsam istifayı isteyenlere, siz gelirseniz ben giderim derim.

Fatih Tanfer: Defalarca yazdım. Genelde futbol alanının içinde olmayı isterim. İdari konular beni alakadar etmez. Ancak Elazığspor karşısında bu Manisaspor’u seyrettikten sonra bu idari konularda bir çözüme kavuşsun istiyorum. Perovic. Billal ve takım halinde müthiş bir oyun sergileyen, keyif alınan bir Manisaspor. Lütfen sorunları unutalım, ortak çözümde buluşalım. Unutmayın başka Manisaspor yok.

İsmail Özelçinler: Manisaspor güçlü rakibi Elazığspor’u iyi futboluyla ve takım oyunuyla adeta sindirdi ve 3 puanı bileğinin hakkıyla aldı. Şu an da önemli olan Manisaspor’un durumu. Takımını gerçekten seven, başarılı olmasını ve ligde kalmasını isteyen taraftarlar tribünde oturmalı, sadece ve sadece takımlarına destek vermeli. Gerçek taraftar bunu yapar. Gerisi laf-ı güzaf...

Yenilgiyi hak etmediler!

Bülent Buda: İlk yarı uzatmalarında Kappel, Ankaragücü cezaalanında usta işi bir beceriyle topu rakipten kurtardı, vuruşu yaptı top dışarı çıktı. Oysa, boşta pas bekleyen Moritz’i görse, Denizli iki farka ulaşacak belkide maçı koparacaktı. Ve o gol olmayan vuruş döndü Denizlispor kalesine korner oldu, Ankaragücü eşitliği yakaladı. İlk 45 uzatması, maçın kırılma anıdır. İki köşe vuruşu iki gol. Savunmanın uzun adamları, bu gol vuruşlarına izin vermemeliydiler. Topla daha çok birlikte olan taraf Ankaragücü. Ancak Denizli’nin seyrek atakları daha etkiliydi. Ankaragücü ataklarında Alperen’in bölgesini yoğun kullandı. Kale önüne gönderilen topların neredeyse bütünüyle iki korner iki golde o bölgeden geldi. Moritz, merkez hücumcu konumunda alana çıkıyor, ancak o bölgede oynamıyor. Daha çok orta alan futbolcusu gibi geriye çekiliyor. O nedenlede rakip takımın merkezdeki iki savunmacısı zorlanmadan oynuyor. Sonuç olarak Denizli, kadrodaki seçeneksizliğin sıkıntılarını yaşıyor. İyi oynuyor, takımda kişilik sorunu yok. En az bir puanla dönebilirlerdi ve de haketmişlerdi.

Fatih Tanfera:Reha Hoca’yı takım çalıştırması ve futbola bakış açısından beğenirim. En önemlisi takımını hem geliştiriyor hem de gücünü arttırıyor. Ancak bu haftaki Ankaragücü maçındaki oyuncu tercihlerinde kendisine eleştirilerim var. Anıl’la, Moritz’in 80 dakikada sahada kalmasını kabullenemiyorum. Takımın gücü düşüyor. İşte Ankaragücü stoperi Alihan’ın hiçbir baskı görmediği için Denizli kalesi önündeki hamleleri ve attığı gol. Yasin Ozan ve Berkan oyuna girdikten sonra Denizlispor’un oyunu. Fazla söze gerek yok. Her halde anlatmak istediklerim anlaşılmıştır. Doğru oyuncu tercihleride teknik adamın başarısı için önemlidir.